AK Parti'nin tarihçi milletvekili Özşavlı, gizli belgeler ışığında Ermeni terörizmini kitaplaştırdı
AK Parti'nin tarihçi milletvekili Doç. Dr. Halil Özşavlı, "Ermeni Terörizmi: Tehdit, Taktil, Tedhiş" adlı kitabında, ASALA ve JCAG gibi Ermeni terör örgütlerine ilişkin bilinmeyenleri belgelerle gözler önüne serdi.
Ak Parti'nin tarihçi milletvekili Doç. Dr. Halil Özşavlı, "Ermeni Terörizmi: Tehdit, Taktil, Tedhiş" adlı kitabında, ASALA ve JCAG gibi Ermeni terör örgütlerine ilişkin bilinmeyenleri belgelerle gözler önüne serdi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop'un sunuş yazısını kaleme aldığı kitapta, İngiliz Dışişleri Bakanlığı Arşivi'nde bulunan ve "gizli" ibareli yedi klasörde muhafaza edilen bine yakın belge ile ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA), terör örgütü ASALA ve JCAG hakkında 1984'te hazırladığı detaylı raporlara ilk kez yer verildi.
Ermeni meselesiyle ilgili birçok kitap ve makale yazan bir tarihçi olan, aynı zamanda Ermenice bilen AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Özşavlı, yaptığı açıklamada, TBMM tarafından basılan üç ciltlik eserin, Ermeni terör örgütleri ve onların gerçekleştirdikleri saldırılar hakkında bugüne kadar yazılan ve belgelere dayanan en kapsamlı çalışma olduğunu söyledi.
Eserin, Dışişleri Bakanlığı ve İngiliz arşivi, CIA raporları ile Ermenice kaynaklardan yararlanılarak oluşturulduğunu belirten Özşavlı, "Eserim üç ciltten oluşuyor. Birinci cilt benim yazdığım araştırma kitabı. İkinci ve üçüncü ciltte ise İngiliz arşivinde bulunan 'gizli' ibareli, bine yakın belgenin orijinal görüntüsü, CIA arşivinde bulunan birkaç önemli raporun tam görüntüsü yer alıyor. Böylece birinci cildin yanı sıra iki ciltlik bir mini kütüphane, arşiv oluşturmak istedim. Çünkü ASALA, JCAG (Ermeni İntikam Komandoları) gibi Ermeni terör örgütlerinin ne kadar vahşi yöntemlere başvurduklarını, başka ülkelerin arşivlerinden görmek ve göstermek istedim." dedi.
Kitapta, terör örgütü ASALA ve JCAG'ın kuruluşu, amaçları, yapısı, finansmanı ile saldırı yöntemlerinin, birinci elden belgelerle aktardığını dile getiren Özşavlı, "Eserde, 1980'de ASALA ile PKK'nın iş birliği yapma kararı aldıklarını belgelerle ispatlıyoruz. Hangi saldırıları beraber yaptıklarını ve üstlendiklerini yine birinci elden kaynaklardan gösterme imkanımız oluyor. Eserde, ilk defa bu terör örgütlerinin 1975'te Lübnan'da kurulduklarını belgelerle ispatlıyoruz. 1980-1982'de başta Fransa olmak üzere İsviçre'nin ve diğer bazı Avrupa ülkelerinin Ermeni terör örgütlerine göz yumduğunu, güpegündüz bir Türk diplomatı şehit eden bir Ermeni teröristi tutuklayıp ertesi gün serbest bıraktıklarını, adeta onlarla iş birliği yaptıklarını, İngiliz ve CIA istihbarat belgeleriyle daha da önemlisi terör örgütlerinin kendi Ermenice belgeleriyle ispatlamış oluyoruz. Bu anlamda bu eser, alanında bir ilktir." ifadelerini kullandı.
"Olof Palme'yi PKK öldürmüş olabilir"
Kitapta çok önemli CIA belgelerine yer verdiğini bildiren Özşavlı, şöyle konuştu:
"CIA belgeleri, Şam'da ASALA ile PKK'nın aynı merkezde kaldığını ortaya koyuyor. Terörist başı Abdullah Öcalan'ın eşi Kesire Öcalan, 1981'de İsveç'e siyasi sığınma başvurusunda bulunuyor. İsveç bunu kabul etmiyor. ASALA militanları devreye girerek terörist başının eşine oturma izni alıyorlar. CIA belgelerine göre, terör örgütü PKK'nın Şam'daki merkezini İsveç'e taşımak istiyorlar. Burada ilk önce Kesire Öcalan'a, daha sonra terörist başı Abdullah Öcalan'a oturma izni alacaklar. Terörist başına oturma izni alarak terör örgütü PKK'nın merkezini de ASALA'nın merkezini taşıdıkları gibi İsveç'e taşımak istiyorlar. Birkaç ay sonra İsveç Başbakanı Olof Palme'ye suikast düzenleniyor. Başbakan Palme öldürülüyor. CIA belgelerinde, 'Terörist başı Abdullah Öcalan'a siyasi sığınma hakkı verilmediği için Olof Palme'yi PKK öldürmüş olabilir.' deniyor."
"Çok gizli" ibareli belgeleri nasıl temin ettiğini paylaşan Özşavlı, "İngiliz arşivindeki belgelerde 'gizlilik' kararı yeni kaldırıldı. Kişisel bağlantılarım var. Uzun yıllar İngiliz arşivinde çalıştım. Orada bir çevrem var. Ayrıca ASALA'nın belgelerini ABD'de eğitim aldığım sırada toplamıştım. Bazı belgeleri Beyrut'tayken Ermeni arkadaşlardan temin ettim. Bunlar da son derece özel, gizli belgelerdir. Ermenice biliyor olmam da benim için büyük bir avantaj oldu." dedi.
"Tamamen milli duygularla hareket ediyorum"
Sözde Ermeni soykırımı iddialarına da değinen Özşavlı, şöyle devam etti:
"Ermenilerin, toprak, tanıma ve tazminat iddiaları var. Ona atfen ben de kitapta 'tehdit', 'taktil', 'tedhiş' kelimelerini kullandım. Ermeni terörizminin doğasını yansıttığı için bu üç kelimeyi özellikle kullanmak istedim. Şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum ki şu an dünyadaki hiçbir ülke, hiçbir istihbarat örgütü ve özellikle Ermeniler, Ermeni terör örgütleri ASALA ve JCAG'ı bizim kadar bilmiyor. Tamamen milli duygularla hareket ediyorum. Vatanımı, devletimi, milletimi korumak; vatanımıza, devletimize yöneltilen haksız, vicdansız iddialara cevap vermek için bu araştırmaları yapıyorum. Şu an milletvekiliyim. Çok şerefli, onurlu bir görevde bulunuyorum ancak asıl işim tarihçilik. Milletvekilliği görevimi layıkıyla yerine getirmek için gece gündüz çalışıyorum ama gece yarısından sonra okumaya, çeviri yapmaya, belge okumaya, kitap yazmaya devam ediyorum."
"PKK, Kürtlerin zihninden dini silmeye çalışıyor"
Birinci Dünya Savaşı'nda hiçbir gayrimüslim tebanın Osmanlı Devleti'nin yanında yer almadığını, tamamının devlet kurmak için bir Batılı, işgalci devletle iş birliği yaptığını belirten Özşavlı, şunları kaydetti:
"Birinci Dünya Savaşı, tarafların saflarını saptamalarına vesile olmuştur. Süryaniler, Ermeniler, Rumlar… Tüm gayrimüslim teba Osmanlı Devleti'ne karşı savaştı. Fakat Kürtler, Türkler, Araplar, Lazlar, Çerkezler, ne kadar Müslüman teba varsa bu toprakları korumak için mücadele etti. İngilizler, Birinci Dünya Savaşı'nda Hakkari, Van ve Urfa'ya Kürtleri isyan ettirip, sözde bir devlet kurdurmak için üç istihbarat subayı gönderiyor. Kürt aşiretleri, 'Biz Hristiyan İngilizlere karşı Müslüman Türklerleyiz.' diyorlar ve hep beraber savaşıyorlar. Mustafa Kemal'in, Kürt aşiret liderlerine gönderdiği mektuplar var. 'Aman devletinize sahip çıkın.' diyor. Hepsi İslam, din bilinciyle sahip çıkıyor. Doğu Anadolu'da Kürt aşiretlerinin devlet yanlısı, din yanlısı pozisyon almaları sayesinde Ermenistan kurulmuyor. Yoksa buralar Paris Barış Konferansı'nda 'Ermeni vilayetleri' diye geçiyor.
Bunu neden anlatıyorum? Bugün terör örgütü PKK, Kürtleri temsil etmiyor. Terör örgütü PKK biliyor ki Anadolu halklarını, özellikle Kürtleri; dindar, muhafazakar oldukları sürece Türkler ile Kürtleri ayıramazlar. Bunun için ilk önce Kürtlerin zihninden dini silmeye çalışıyorlar. Bu yüzden PKK'ya bağlı tüm gençlik dernekleri, diğer oluşumlar hep Marksist, ateist bir yapıya sahiptir, gençlerin zihninden dini silmeye çalışır. Bugün PKK eşittir HDP; sürekli olarak Kürtleri temsil ettiğini söyler fakat sözde soykırımı tanıyan, kabul eden açıklamalarda bulunur. HDP Kürtleri temsil etseydi, 1915-1918'de 600 bin Kürt'ü katleden Ermeni terör örgütlerinin, Taşnak, Hınçak ve bugünkü Ermeni diasporasının tezlerini kabul eden, destekleyen açıklamalarda bulunmazdı."
Özşavlı, İngilizceye de çevrilerek birçok ülkenin parlamentosuna gönderilecek eseri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de takdim edeceğini ifade etti.