Akay'dan Mikrofon Kriziyle İlgili Açıklama
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, Karabağlar İlçe Başkanlığı'na atanan Erol Körüklü'yü kamuoyuna tanıtmak amacıyla düzenlenen basın toplantısında, geçen pazar günü Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun İzmir ziyaretinde yaşanan...
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, Karabağlar İlçe Başkanlığı'na atanan Erol Körüklü'yü kamuoyuna tanıtmak amacıyla düzenlenen basın toplantısında, geçen pazar günü Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun İzmir ziyaretinde yaşanan elektrik krizi hakkında açıklamalarda bulundu.
İl Başkanı Ömer Cihat Akay, Buca Gölet Tesisleri'nde gerçekleşen Yörük Şenliği'ne katılan Eroğlu'nun ardından elektrikleri kestiği ve dernek üyelerine ağır ifadeler kullandığı iddia edilen Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı'nın söylemlerini Bakana aktarmaktan başka bir şey yapmadığını söyledi.
Mikrofonların açık olduğu farkedilmeden yapılan konuşmalar sırasında geçen sinkaflı cümlelerin kendisine değil Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı'ya ait olduğunu belirten Ömer Cihat Akay, mağdur olan ve hakarete uğrayanın kendileri olduğunu savundu.
"Burada mağdur olan Yörük dernekleri, Sayın Bakan ve gıyabında bizleriz" diyen Akay, olayın bu çerçevede olduğunu söyledi. Bu olayın sadece düne mahsus bir olay olmadığını anlatan Akay, şöyle konuştu: "Birileri AK Parti ve bakanlarımız üzerinden prim yapma gayreti içerisinde. Bu ucuz siyaset anlayışıdır. Biz bunlara fırsat vermeyiz. Bakanımızla Ankara'da görüştük. Bizim açımızdan bu olayın bu şekilde aydınlatılmasında yarar gördük."
AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay, mikrofonların açık olması nedeniyle Bakan Eroğlu ile aralarından geçen ve deşifre olup basına yansıyan sohbette geçen 'Ceza keselim, tesisi alalım' diyaloğu hakkında da açıklamalarda bulundu.
Akay'ın açıklaması şöyle: "Bakanımız orayı Orman Genel Müdürlüğü'ne ait bir alan olarak tahmin etti. Kendi alanında kendisine hakaret edilmesini hiç kimse istemez! Araştırmayı yaptık orası Cemil Şeboy başkanlığında Buca Belediyesi'ne verilmiş. Tesisi geri almak gibi bir şey yok. Burada bizi üzen, rahatsız eden bizden sonra olayın bizim üzerimizden prim yaptırılmak üzere basına lanse edilmesi. Mağdur olan, hakarete uğrayan biziz! Olayın başka yere çekilmesi bizi üzdü"
Olayın başlangıcından mikrofon sürecine kadar geçen süre hakkında da bilgi veren Akay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu, Emirdağlıların düzenlediği Katmer Şenliği ve Aliağa'daki tesislerin açılışına katılmak üzere geçen Pazar günü İzmir'deydi. Buca Cennet Vadisi'nde Katmer Şenliği devam ederken Buca Gölet'te Yörüklerin yapmış olduğu pikniğin olduğunu söylediler. Başta Yörük Dernekleri Başkanı olmak üzere Bakanımızı pikniklerine davet ettiler. Bakanımız da bana, 'Başkanımız yer yakın mı? Uğrayabilir miyiz' dedi. Ben de uğrayabileceğimizi söyledim. Sağolsun kırmadılar. Bakanımız oraya gittiğinde herkesin elini sıkmaya gayret etti. Kürsüde 5 dakika konuşma yaptı ve orada, 'Size gelecek sene yapacağınız pikniği daha geniş bir mekanda hazırlamak benim görevimdir. Bunun sözünü veriyorum' dedi."
Siyasi bir konuşma yapılmadığını anlatan Akay, sözlerine şöyle devam etti: "Oradan ayrıldıktan sonra bize gelen bilgiye göre, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı, piknik alanına gelerek, 'Burada AKP'nin şovunu yaptırıyorsunuz, bakanları getirtiyorsunuz' diye başta Yörük dernekleri başkanı olmak üzere ağza alınmayacak ağır sözler söylüyor. Elektriklerini kestiriyor. Bana olay intikal ettirildi, ben de Bakanımıza konuya aktardım. Konuyu aktarırken, mikrofonların azizliğine mi diyelim yoksa bizim gafletimiz mi ya da basın mensubunun kurnazlığına denk gelerek bir ifade kullandım. Kullandığım ifade belediye başkanının ifadesidir. Oradaki ağır ifadeler ona aittir. Emirdağlıların yapmış olduğu pikniğe Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak katıldı. Türkiye Cumhuriyeti'nin bir bakanı Buca'ya geliyor, Buca Belediyesi'nin başkanından beklenen Emirdağlılar'ın düzenlemiş olduğu pikniğe gelip, Bakanımıza 'Hoşgeldin' demesidir. Devlet adamlığı ciddiyeti bunu gerektirirdi. Her iki pikniğe Sayın Bakanımızın katıldığını bilerek gelmemesi biraz tuhaf." - İZMİR