Haberler

Ardev, İftar Programıyla Açıldı

Abone Ol

Başbakan Yardımcısı Arınç: (2) "Pek çok eserler 12 yıl içinde ayağa kalktı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, son 12 yılda pek çok vakıf eserinin restorasyon çalışmalarıyla aslına uygun olarak yenilendiğini belirterek, bununla iftihar ettiklerini söyledi.

Arınç, Ali Rıza Demircan'ın adına kurulan Araştırma Dayanışma ve Eğitim Vakfının (ARDEV) açılışı dolayısıyla, vakfın Süleymaniye'deki binasında verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, ilahiyatçı yazar Demircan'ın çok önemli hizmetler yaptığını, bundan sonra da ARDEV ile hizmetlere daha da devam edeceğini aktardı.

İstanbul'da yüzlerce vakıf eserini ihya etmek için çalıştıklarını dile getiren Arınç, valiliğin, belediyenin ve hamiyetli iş adamlarının da vakıf eserlerinin ihya edilmesine katkıda bulunduğunu aktardı.

Haftaya cuma günü iş adamı Mehmet Ali Aydınlar'ın 6 milyon liradan fazla masraf ederek restore ettirdiği Beylerbeyi Camisi'nin açılışının yapılacağını aktaran Arınç, "Bunun gibi pek çok eserler 12 yıl içinde ayağa kalktı. Çok şükür bugün bununla iftihar ediyoruz. Ecdadımızın vakıf senedinde gösterdiği şartlara uymaya çalışıyoruz, duasını almaya gayret ediyoruz, bedduasından kaçınıyoruz" diye konuştu.

"Fotoğraf konusunda abarttığımızı düşünüyorum"

Bugün İstanbul'da Sultanahmet'te ikindi namazını kıldığını ve burada gezinme fırsatı bulduğunu aktaran Arınç, şöyle dedi:

"Sultanahmet'te biraz gezineyim dedim ama son yıllarda çok kötü bir adet oldu, herkes hüsnü niyetli, herkes fotoğraf çektirmek istiyor ama bu fotoğraf çektirmek sonunda içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Biraz abarttığımızı düşünüyorum. Birkaç defa herkesin elindeki telefonla onu bunu yanımıza getirip fotoğraf çektirmesinden bizar kaldım, hocam şahidimdir arabaya kapağı attık ve oradan ayrıldık. Sonra buraya gelmek üzere Sultanahmet'ten Çemberlitaş'a, Beyazıt'a doğru giderken çok mutlu oldum. Restoranların önünde kuyruklar vardı. Büfelerin önünde kuyruklar vardı. Belki pide satanların önündeydi bir kısmı... İnsanlar büyük bir neşe içinde, kızlı erkekli, eşli çocuklu sıraya girmişler, kuyrukta bekliyorlar, ya iftarlarını yapacaklar ya iftarlıklar alacaklar... O kocaman meydanda da masalar kurulmuş, herkes iftar saatini büyük bir sevinçle bekliyor. Ramazan böyle bir ay."

Ramazanı İslam aleminin her yerinde de Müslümanların büyük bir şevkle, neşeyle karşıladığını aktaran Arınç, "Böyle de olması lazım ama maalesef ki Türkiye'nin dışındaki pek çok ülkede ramazan ayı içinde iftar ve sahuru top sesleriyle, tank sesleriyle, varil bombalarıyla, camilerin hedef alındığı, şehirlerin hedef alındığı bir savaşın içinde hayatta kalma mücadelesi vermeye çalışan Müslümanların çığlıklarını da duyuyoruz. Rabbim onları da bugünler hürmetine bir an evvel felaha, selaha kavuştursun, huzura kavuştursun, fitne ateşini söndürsün ve Rabbim inşallah kavgalardan, çatışmalardan uzak, huzur ve sükunet içinde mazlumların, mağdurların yardımcısı olsun, onları ihsan eylesin" dedi.

"Amellerin eftali az da olsa devamlı olanıdır" şeklindeki hadisi hatırlatan Arınç, "Vakıflardaki bu hizmetlerin ülkemize ve insanımıza çok hayırlı ve bereketli olduğunu düşünüyorum. Bugün ayakta kalan ve büyük mücadeleler içinde hizmetlerini devam ettiren vakıflarımızdan biz çok yararlanıyoruz. ARDEV'in vakıf senedi içinde şüphesiz bilimsel çalışmalar, araştırmalar, burslar, sadece dini alanda değil hayatın bütün alanlarında insanı kapsayacak çok güzel hizmetleri içine alan çalışmalar yapılacak. Buraya bilim adamları gelecek, öğrenciler, hafızlar, hocalar, genç kızlar, erkekler gelecek. Belli konularda seminerler, sempozyumlar yapılacak, belki kitaplar çıkarılacak, bültenler neşredilecek. Bunların ben çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü vakfın içinde bereket mutlaka vardır. Bu hizmetlerden hepimizin layıkıyla istifade edeceğini düşünüyorum" diye konuştu.

Vakıfların devlete maddi yönden önemli katkılar sağladığını dile getiren Arınç, "Bu hizmetler bizim aramızdaki dostluğu, kardeşliği, bütünleştiriyor. Farklılıkları ortadan kaldırıyor. İnancımıza uygun hizmetler yapıldığında fakirle zengin arasındaki samimiyeti, yoksullarla varsıllar arasındaki kavgayı önlüyor. Dolayısıyla ben Türkiye'nin her tarafında vakıfların el attığı bu büyük hizmetlere koşan insanımızı candan tebrik ediyorum" dedi.

Arınç, Türkiye'de dostluğu, hizmeti, kardeşliği, ara bulmayı, selameti, sulhu önceleyen, tek başına bir vakıf gibi davranan insanlar bulunduğunu, bu "vakıf insanlar"dan birinin de Ali Rıza Demircan olduğunu ifade etti.

Demircan'ın yıllarca yaptığı hizmeti ARDEV ile daha da ileriye taşıyacağına inandığını kaydeden Arınç,  "Çünkü o, yaşadığı hayatla şimdiden bütün karnesi pekiyilerle dolu bir talebe gibidir. Allah bana da nasip etti, hocamızın avukatlığını yapmayı. Beraatını aldığımız gün de ağır ceza heyetine, kitaplarından oluşan bir güzel buketi takdim etmiştik. Ağır ceza reisinin ve heyetinin de teşekkürünü unutamıyorum. O mahkemeler, o davalar olmasaydı  bu hakikatler de anlaşılamazdı. 1991'e kadar 163'ten açılan 52 davada avukatlık yapmış olmak da benim için büyük bir şereftir. Allah Bekir Berk ağabeyimize de rahmet etsin" ifadelerini kullandı.

Demircan, duygulandı

Ali Rıza Demircan, adına kurulan vakfın açılışında yaptığı konuşmada zaman zaman duygulandı.

Gençliğinde Süleymaniye Camisi'nde kabri bulunan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi'yi rüyasında gördüğünü, birkaç gün sonra Süleymaniye Camisi hatipliği için sınav açıldığını ve sınavı kazanarak burada hatipliğe başladığını anlatan Demircan, şöyle konuştu:

"İmtihan sonucu hatipliğe tayin edildim. Dağarcığım dolu değildi. Art arda gündeme konular geliyordu. Getirilmesi gereken konular vardı. Zinadan faize, spordan turizme, iş ve işveren taraflarından sosyal adalet ilkelerine, kadından şeriata, laiklikten demokrasiye onlarca mevzuyu gece gündüz demeden çalışıyor, bir haftada ancak bir cuma hutbesi hazırlayabiliyordum. Bu çalışmalarımızın sonucu Süleymaniye Cami cuma cemaatimizin önemli bir bölümünü üniversite gençliğimiz oluşturmaya başladı. Bu gençlik, ilham kaynağımızdı. 500'ün üstünde cuma hutbesi ve bayram hutbesi hazırladım. Bu hutbeler, imam hatip nesli tarafından bütün ülkemiz camilerinde okunmaya başlandı. Benim sevdam olan üniversite gençliği idi. Onlar benim hayatımdı. Elhamdülillah, bu 500'ü aşkın cuma ve bayram hutbelerini kendileri gibi genç bir hatipten dinleyen bu gençliğimiz, elhamdülillah bugün ülkemizi yönetiyor. Kaymakam olarak, vali olarak, belediye başkanı olarak, bakan olarak, başbakan olarak, cumhurbaşkanı olarak bu gençliğimizin temsilcileri bu aziz milletimizi, ülkemizi yönetiyor."

Birkaç yıl önce Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Emirgan'da bir bayram namazında beraber olduklarını, Gül'ün İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'ya dönerek, "Biz bu hocamızdan nice nice hutbeler dinledik" dediğini aktaran Demircan, "Nasıl mutlu oldum bilemezsiniz. Rabbime hamdederim. Böyle bir nesilde göz nurum olduğu için. Rabbime hamdederim beni böylesine bir şerefle yücelttiği için" ifadelerini kullandı.

Geçmişte ağır ceza ve devlet güvenlik mahkemelerinde yargılandığı davalarda avukatlığını Bülent Arınç'ın üstlendiğini ifade eden Demircan, şöyle konuştu:

"Bülent bey, bu davanın ikbal döneminde ortaya çıkmış bir şahsiyet değil, o bu davanın 40 yıllık adamıdır, 40 yıllık dostumuzdur. Yeni nesil, değerlerimizi iyi tanımalı, vefada kusur etmemelidir. Allah ona çok daha uzun ömürler ihsan etsin. Şartlar değişiyor, hizmet türleri değişiyor ama yine yapılacak hizmetler pek çok. O yıllarda herkes çalıştı. İhlaslı kullar büyük gayretler gösterdiler. Gösterdik ama Rabbim bizi öyle mükafatlandırdı ki anlatılamaz. 1973 yılında Bayburt'ta bir konferans veriyordum. Konferans sırasında bir genç adam içeri girdi, ön saftakiler ayağa kalktılar, konferansın akabinde sordum 'bu zat kimdir?' diye. Kaymakam vekilimizdir dediler. Genç bir adam kaymakam vekili ve konferansımıza gelmiş. Duyduğum hazzı anlatamam. O sıcaklığı bugün dahi hissediyorum. Kaymakam vekilliğinden kaymakamlığa, valiliğe, bakanlığa, başbakanlığa, cumhurbaşkanlığına açılan kapılar, o dönemlerin gayretli insanlarının ortaya çıkardığı, çıkmasına vesile olduğu sonuçlardır."

Demircan, kendilerine destek veren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'e teşekkür etti.

Vakıfta ilim, düşünce, sanat ve siyaset, İslam ve insan eksenli çalışmalar yapacaklarını aktaran Demircan, "Dün çalıştık, bugün sonuçlarını alıyoruz. Bugün çalışırsak yarın milletimizin onuru ve bütün İslam ülkelerinin ümidi olacak Türkiyemizi kurabiliriz. Rabbimizin rızasını ve cennetlerini kazanabiliriz. Tarihte başardık, bugün de başarırız" ifadelerini kullandı.

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de önemli değerlerden biri olduğunu belirttiği Demircan'a her zaman destek vermeye hazır olduklarını bildirdi.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise babası için Süleymaniye'nin önemli bir yeri bulunduğunu söyledi. Vakıf çalışmalarının babasına ayrı bir dinamizm kazandırdığını aktaran Demircan, davete icabet edenlere teşekkür etti.

İftar yemeğine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan ile çok sayıda yazar ve akademisyen katıldı.

- İstanbul

Kaynak: AA / Politika

Ahmet Misbah Demircan Bülent Arınç İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title