Arınç DP'ye Dokundurdu
Bülent Arınç: "Postal Yalamaktan Başka Hiçbir Meziyeti Olmayan İktidarlar Gördük"
Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Bülent Arınç, Hatay'ın Dörtyol ilçesinde düzenlenen il divan toplantısında bakanlar için konulan iki deri koltuğu kaldırtarak milletvekilleri ve partililerin oturduğu plastik sandalyelere oturmayı tercih etti. Arınç, Ak Partinin gücüne dikkat çekerek "Daha dün Demokrat Partinin kongresi oldu, ne hale geldiklerini görüyorsunuz. Kıratın süvarisi değişti diye bir karikatür var gazetenin birinde, 'Kıratın üstüne küçük bir kurt binmiş' süvarinin değiştiği bu. Altı dane aday var hepsini de tanıyoruz, peki bu partinin genel başkanı nerede kardeşim. Salona bile gelmemiş" dedi.
POSTAL YALAMAKTAN BAŞKA MEZİYETİ OLMAYAN İKTİDAR GÖRDÜK
Geçmişte, gecenin 23.45'inde internet sitesinde Genelkurmaydan bir açıklama konulduğunu da hatırlatan Arınç, "Sakın ha! Cumhurbaşkanını seçmeyin anlamında. Bize aba altından sopa gösteriyor. Kime, hükümete. Kime Meclis"e. Hiçbir demokraside böyle bir müdahaleyi kabul etmek mümkün değil. Ama zannettiler ki ben böyle yazar, korkutursam onlar teslim olurlar. 'Hazır ol' denildiği zaman hep baş üstüne diyen sivil iktidarla karşılaştı onlar. Geliyorum dediği zaman zorla şapkasını bulup kaçanları da gördüler. Küçücük bir açıklamaya karşı, karşı beyanda bulunma cesaretinden mahrum kolları titreyenleri biliriz biz. Üç gün daha iktidarda kalmak için zilleti tercih edenleri biliriz biz. Milletin en çok nefret ettiği şeyi yıllarca siyaset adına yapıp, postal yalamaktan başka hiçbir meziyeti olmayan siyasal iktidarlar gördük" dedi.
BİZİ DÖVECEKSE MİLLET DÖVSÜN
Aradan 40-50 yıl geçtiğini, Menderes'e rahmet okunduğunu, ancak Menderes'i asanlara selam bile verilmediğine değinen Arınç, "Bakkaldan ekmek istedi, sana ekmek yok, sen katilsin dediler. Kimse Ömer Altay Ekeseller'e dilinin ucuyla bile bir teşekkür etmiyor. 3 mazlumun, 3 şehidin hatırasını 61'den beri hala kalbinde yaşatan bu aziz millet, darbeler döneminin bittiğini, AK Parti'nin sayesinde görüyor, yedisinden yetmişine ona dua ediyor. Ben her zaman diyorum, bizi dövecekse millet dövsün. Başkasının tokat atmasına izin vermeyiz. Bizi getiren millettir, bizi götürecek olan da milletin ta kendisidir" diye konuştu.
REHAVETE KAPILMAYIN ÇALIŞIN
Şu andaki anketlerin AK Parti için yüzde 47'leri gösterdiğini aktaran Arınç, "Yarın seçim olsa AK Parti'nin oyu ne olur dendiğinde, temmuzdan daha yukarıdayız. Allahın izniyle. Bazı partiler baraj telaşında, bazıları tek başımıza bir anlam ifade etmiyoruz, 8-10 tanemiz bir araya gelsek, acaba %1 eder miyiz diye düşünüyorlar. Bazıları da yeni hazırlıklar ve tertipler içerisinde ama biz koskoca gürül gürül akan, bir nehir gibi önümüzde çağlayanlar halinde yürüyoruz. Bu başarının bir tek şartı var. Rehavete kapılmayacaksınız. Nasıl olsa kazanacağız, bizi zayıflatır. Kazanacağız, çok çalışacağız, her vatandaşa gideceğiz" açıklamasında bulundu.
BATAKLIĞI KURUTMAK KURŞUNA DİZMEKLE OLMAZ
Türkiye'de ve Kandil dağında yaklaşık beş bin militan olduğunu varsayarak dağa çıkışlar engellenmediği takdirde bunların sayılarının eksilmeyeceğini belirten Arınç, sözlerine şöyle devam etti: "10 tanesini yakalarsınız, aynı gün 10 tane dağa çıkar. Bataklığı kurutursanız sivrisinekler bir daha üremez. Bataklığı kurutmak herkesi kurşuna dizelim değildir. Öylesine siyasi, sosyal, toplumsal güvenlik tedbirleri alacaksınız ki, örgüt silahlı eylem yapamaz hale gelmeli. Çünkü nüfus var, örgütü besleyebilecek ölçüde. Sizin yanlışlarınız devam ederse bunların sayısı daha da artabilir. Her gün başlarına bombalar atalım, her gördüğünüzü kurşuna dizelim derseniz, elbette bu doğru hem de mümkün değil. Biz bir şey yapmak istiyoruz, dağa çıkışları vazgeçirelim. Dağdan inişleri de teşvik edelim. Terör örgütü bugün bu isimle devam ediyorsa yarın başka örgütler kurulacak veya başka kimlikler için mücadele edilecekse bizim şunu yapmamız lazım. Kürt kimliği ile kendisini tanımlayan kardeşimizi kucaklayacağız. Kürtler kahraman insanlardır. Maneviyatı güçlü insanlardır. Kendi kimliğine sahip çıkmak isteyenlere Anayasal haklarını vereceğiz. İnsani haklarını vereceğiz, kendi cebimizden vermiyoruz. Bunlar insanlık hakları vermemiz gerektiği için vereceğiz. Hakları olduğu için vereceğiz. Benim Kürtçe konuşmak isteyen arkadaşım evinde radyosunda televizyonunda konuşacak. Ama bir şeyi daha bilecek, Anayasamız var, anayasamızın üçüncü maddesi resmi dil Türk'çedir. Eğitimde ve resmi kurumlarda yazışmalar konuşmalar Türkçe yapılacak. Bu kötü bir şey değil çok doğru bir şey. Resmi dilin Türkçe olması bizim birbirimizi anlamamıza yol açıyor. Resmi kayıtlara bu girecek. Eğitimde ben fizik kimyayı ne Kürtçe öğretecek bir hoca bulabilirim, ne de bu dilde fizik kimya eğitimi yaptırabilirim. Bizim bir tane resmi dilimiz, bir tane eğitim dili olmalı oda güzel Türkçemiz."
TERÖR MAĞDURLARINA 4 KATRİLYON PARA DAĞITTIK
Başbakan Yardımcısı Arınç, terör mağdurlarına sahip çıktıklarını da belirterek, "198O yılından belli bir zamana kadar terör sebebi ile benim evimi yaktılar çiftliğimi yaktılar araçlarım harap oldu diyenleri inceledikten sonra bugüne 4 katrilyon para dağıttık. Köye dönüşleri teşvik ettik Güneydoğu'ya yatırım konusunda öncelikler verdik. Tarımdan ulaştırmadan sağlığa doğu Anadolu bölgesine çok büyük destek verdik. Artık dağa çıkmak isterken ben dilimi konuşuyorum günlük hayatımda her istediğime sahibim niçin örgüt ile ben karşı karşıya kalayım diyen milyonlarca insanlar var. Örgüt eylem yapamaz hale geliyor artık silahlı eylemlerden vazgeçme noktasında. Halkımızın ne Dörtyol ne bütün Türkiye hiçbir endişesi olmasın ki terör örgütü ile müzakere eden bir hükümet değil terör örgütü ile akıllıca mücadele eden bir hükümet var" diye konuştu.