Bakan Avcı: O Slogan Boş Değil
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, "Cumhurbaşkanımızı Çankaya'ya ne kadar güçlü gönderirsek Türkiye, o kadar güçlü olacak demektir." dedi.
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, cumhurbaşkanı seçimine ilişkin, "Cumhurbaşkanımızı Çankaya'ya ne kadar güçlü gönderirsek ' Türkiye, o kadar güçlü olacak' demektir. Bu, bir parti meselesi falan değil, Tayyip Erdoğan o slogan boş değil, milletin adamı ve milletin adayı" dedi.
Avcı, AK Parti Bilecik Milletvekili Fahrettin Poyraz ve diğer ilgililerle Pazaryeri ilçesini, kız kardeşleri Şükrüye Bayrakçı ile Kadriye Gönlüer'i ziyaret etti.
Daha sonra Bozüyük ilçesine geçen Avcı, ilçedeki sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle Belediye Kültür Sitesi'nde bir araya geldi.
Avcı, burada yaptığı konuşmada, eğitim, sağlık ve birçok alanda Türkiye'de parametrelerin çok değiştiğini belirterek, daha da değişeceğini ve iyi olacağını kaydetti.
Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanı seçiminde oy kullanacağını ifade eden Avcı, şöyle konuştu:
"Bu seçimde oy kullanacak vatandaş olarak oyumu nasıl kullanacağımı, neden, hangi aday için oy kullanacağımı size küçük anekdotla anlatmak istiyorum. Önceki gün bir televizyon kanalı bizimle röportaj yaptı, seçimlerden sonra yayımlanmak üzere, belgesel hazırlıyorlarmış. 'Sayın Başbakanla geçmiş yıllarda birlikte çalışmış kişilerle, nasıl tanıştınız? Yaşadığınız ilginç olaylar var mı?' Bir belgesel çalışması yapıyorlar, ilk defa orada anlattığım hatıramı sizlerle de paylaşmak istiyorum. Bu seçimlerde niçin Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceğimi bu hikaye çok güzel anlatıyor. 31 Mayıs 2010'da ben o zaman Başbakan Başdanışmanı olarak görev yapıyordum. Sayın Başbakan ile kalabalık heyet halinde Güney Amerika gezisindeydik. Arjantin, Şili, Meksika... Birtakım bağlantılar kurmak, iş adamlarımızı, oradaki iş adamlarıyla tanıştırmak için. 31 Mayıs günü Şili'deydik, bir haber geldi. İsrail, yaklaşık 130 kilometre açıklarda, uluslararası sularda Gazze'ye yardım götüren gönüllüler gemisini, Mavi Marmara adlı Türk gemisine baskın düzenlemiş ve enterne etmiş. Uluslararası sularda yabancı bandıralı gemiye saldırı yapılması suçtur.
Gelen haberlere göre, ölenler ve yaralananlar varmış. Başbakan, hemen o gece bütün heyeti topladı, bir durum değerlendirmesi yapıldı. Dışişleri Bakanı, BM Güvenlik Konseyini toplantıya çağırmak üzere New York'a yönlendirildi ve bize de Türkiye hemen Türkiye'ye döneceğimizi söyledi."
- "Türk, yabancı, hiç kimseyi bırakmadık"
Gezi programlarını iptal ederek yurda döndüklerini dile getiren Avcı, Başbakan Erdoğan'ın ABD Başkanı Obama'yı aradığını söyledi.
Avcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'de zannediyorum, 12.00-01.00 gibiydi, Sayın Başbakan ABD Başkanı Obama'yı aradı. Telefon konuşmasını çeviri yapan odadan dinliyoruz, Sayın Başbakan olayı Obama'ya kısaca özetledi, uluslararası hukuka göre suç olduğunu, İsrail üzerindeki etkilerini kullanarak enterne edilen bütün gönüllüleri, sadece Türkler değil, o gemide bulunan hangi milletten olursa olsun, bütün gönüllülerin bir an önce serbest bırakılması için girişimde bulunmasını rica etti. Sayın Obama, o konuşmada İsrail'in güvenliği gibi birtakım şeyler söylemeye başlayınca Sayın Başbakan'ın üslubu biraz değişti ve dedi ki 'Sayın Başkan, biz şu anda İsrail'in güvenliğini konuşmuyoruz, şu anda uluslararası kara sularında, açık denizde insani yardım gemisi, tamamen sivillerden, gönüllü ve yardımseverlerden oluşan, sadece Türk değil, 32 milletten gönüllüler vardı. İsrail tarafından hukuksuz biçimde enterne edildiler, siz İsrail tarafına iletin. Eğer 24 saat içinde bunlar serbest bırakılmazsa Türkiye, üzerine düşeni yapacak.' Bu, genellikle uluslararası diplomaside, teamüllerde çok da alışık olmadığımız bir söylem. Obama cevaben şöyle dedi, 'Sayın Başbakan, galiba hatlarda arıza var, sesinizi çok iyi duyamıyoruz, sizi 5-10 dakika sonra tekrar arayalım.' Telefon kapandı."
Obama'nın 5 dakika sonra tekrar aradığını kaydeden Avcı, "Karşı taraf 24 saat içinde enterne edilen Türkleri serbest bırakmayı kabul ediyor Sayın Başbakan. Yanlış anlaşılma olmasın, biz sadece Türkleri değil, o gemide bulunan hangi milletten olursa olsun, bütün gönüllülerin serbest bırakılmasını istiyoruz. Bunun içinde gerekli girişimlerde bulunacağız gibi bir şeyler söylendi ve telefon kapandı" ifadesini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın talimatı üzerine ertesi sabah Tokat Milletvekili Zeyit Aslan, Manisa Milletvekili Hüseyin Tanrıverdi, BM'de Türkiye Temsilcisi olarak görev yapan Fahrettin Çevik ile Tel Aviv Havaalanı'na gittiklerini dilegetirerek, bulundukları uçağın İsrailliler tarafından çembere alındığını aktardı.
Türk Hava Kuvvetlerinden 3 ambulans uçağın Tel Aviv'e indiğini kaydeden Avcı, şunları belirtti:
"Bir yandan da bu hastaların nakli hayati tehlike içerir' diyerek alıkoymak istiyorlar. Türk-yabancı, bütün hepsini topladık ve gece yarısına doğru ama bu arada yolcularımızı toparladıktan sonra bizi sürekli geciktirmeye çalışıyorlar. Daha sonra öğrendik ki o sırada İstanbul Atatürk Havalimanı'nda karşılama töreni düzenlenmiş, kalabalık, uluslararası medyaya da yansımış, Türkler geliyor haberleri, İsrail tarafı muhtemelen onu önlemek için bizi mümkün olduğu kadar geciktiriyor. Bütün bu hikayeyi şunun için anlatıyorum, o sırada biz bu görüşmeleri yaparken Tel Aviv Havaalını'nın VIP Salonu'nda orta yaşlı bir bayan oturuyor, sürekli de bizi kolluyor, takip ediyor, ben de 'herhalde İsrail gizli servisinin adamı' diye arkadaşlarımızı iki de bir 'sesli konuşmayın' diye ikaz ediyorum. O hanımefendi kendisinden tedirgin olduğumuzu hissedince bir süre sonra yanıma geldi, dedi ki 'şimdi adını söylemeyeyim, filan ülkenin büyükelçisiyim' dedi, bir İskandinav ülkesinin büyükelçisi, bizim de bu gemide bazı gönüllülerimiz var, onun için de ben buradayım ve sabahtan beri yaptığınız operasyonu büyük bir hayranlıkla izliyorum, Türkiye dışında hiç kimse bunu yapamazdı. Ben onun için bu seçimde Recep Tayyip Erdoğan'a oy vereceğim."
İlk defa halkın cumhurbaşkanını seçeceğini kaydeden Avcı, "Cumhurbaşkanımızı Çankaya'ya ne kadar güçlü gönderirsek 'Türkiye, o kadar güçlü olacak' demektir. Bu, bir parti meselesi falan değil, Tayyip Erdoğan o slogan boş değil, milletin adamı ve milletin adayı. Millet ne kadar onu güçlü biçimde Çankaya'ya çıkartırsa 'Türk devleti o kadar güçlü olacaktır' demektir. Onun için ben bu seçimde oyumu Recep Tayyip Erdoğan'a vereceğim. Siz de Türk devletini, devletimizin ve milletimizin gücünü en az benim kadar önemsiyorsunuz, bundan eminim. Millet olarak başımızı dik tutmamızı sağlayan pek çok olaya sizler de şahit oldunuz" değerlendirmesinde bulundu.