Haberler

Bakan Çağlayan Mersin'de

Abone Ol

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'ye kimya sektörü başta olmak üzere birçok sektörden adeta yatırımcı akını olduğunu, birçok şirketin Türkiye'yi kendisine operasyon merkezi yapacağını belirterek, "Artık biz seçiciyiz."

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'ye kimya sektörü başta olmak üzere birçok sektörden adeta yatırımcı akını olduğunu, birçok şirketin Türkiye'yi kendisine operasyon merkezi yapacağını belirterek, "Artık biz seçiciyiz. Bundan sonra biz seçiyoruz, biz seçilmiyoruz. Ülkemize gelen her yatırıma da kapımızı açmayacağız" dedi.

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Mersin iş dünyası ve ihracatçılarla bir dizi toplantı yapmak üzere Mersin'e geldi. Bakan Çağlayan, Mersin'de ilk olarak Akdeniz İhracatçı Birlikleri'nde (AKİB) düzenlenen 'Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) Mali Destek Programları Desteklenecek Projeler İlan ve Doğrudan Faaliyet Desteği' açılışına katıldı. Açılışa Mersin Valisi ve ÇKA Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, ilçe belediye başkanları, oda başkanları ile çok sayıda işadamı katıldı.

ÇKA'nın 2012 Mali Destek Programları'nın tanıtıldığı toplantıda konuşan Çağlayan, kalkınma ajansları ile teşvik sistemi hazırlanırken yakın diyalog kurulmasını istediğini, yaklaşık 204 milyon TL'ye ulaşan böylesine önemli çalışma yapan ajanslardan bilgi almamayı eksiklik gördüğünü kaydetti. Teşvik sitemi uygulamasında kalkınma ajanslarıyla ortak çalışacakları bilgisini veren Çağlayan, ajans desteklerinin Türkiye'nin bölgesel gelişimine destek unsuru olarak planlandığını belirtti. Çağlayan, ÇKA'nın, Mersin ve Adana'nın rakip değil, birbirinin destekleyicisi olan ajansı olduğunu vurgulayan Çağlayan, Mersin'in Türkiye'nin 13., Adana'nın ise 11. büyük ihracatçı illeri olduğunu dile getirerek, "Bu gösteriyor ki, Türkiye'nin ilk 15-16'sı içinde Adana ve Mersin var. Demek bizim ortak yapacağımız önemli sinerjiler var" diye konuştu.

"TÜRKİYE DÜNYANIN EN İTİBARLI ÜLKELERİNDEN BİRİ OLDU"

Geçen hafta Başbakan Recep Tayip Erdoğan başkanlığında IMF Başkanı, Dünya Bankası 1. Başkan Yardımcısı ve dünyanın en büyük şirketlerinin 17 CEO'su ile İstanbul'da Yatırım Danışma Toplantısı yaptıklarını anımsatan Çağlayan, "Keşke biz toplantının tamamını basına açık yapsaydık ve bizim için söylenenleri dünyaya duyurabilseydik" diye düşündüğünü aktararak, şöyle devam etti: "Yerimizin, geldiğimiz noktanın farkındayız. Gittiğimiz her ülkede alnımız açık, başımız dik. Ay yıldızlı pasaporta sahip olmanın şerefini her yerde yaşıyoruz. Ama işadamlarımıza yapılan pasaport, vize engellerinin farkında olmadığımızı zannetmeyin. Ancak, artık Türkiye dünyanın en itibarlı ülkelerinden biri oldu. Dünyanın her tarafıyla ticari ilişki gerçekleştiren bir ülke oldu. Artık işadamlarımız birçok ülkede vize, pasaport sorunu yaşamadan ellerini, kollarını sallayarak geçiyorlar."

Dünyada ve özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde yaşanan krize değinen Çağlayan, AB üyeliği yolunda her türlü ikiyüzlülüğe rağmen, bu konudaki 50 yıllık mücadelesini sürdüren Türkiye'nin, bugün Avrupa'ya ekonomi ve siyasi istikrar konusunda ders vermeye başladığının altını çizdi. Krizin 10 ülkenin başını yediğine, Yunanistan'ın içinde bulunduğu durumdan kurtulmasının ise mucize olduğuna vurgu yapan Çağlayan, şunları söyledi:

"Bu sıkıntının başka ülkelere sirayet ettiğini umarım görmeyiz. Yunanistan'ın Portekiz, İspanya ve İtalya'yı aynı sıkıntıya sürüklemesi söz konusu."

"AB'NİN 21 ÜLKESİNDEN ÇOK DAHA İYİ DURUMDAYIZ"

Türkiye'nin ihracatının yüzde 46'sını Avrupa ülkelerin yaptığına, Türkiye'ye 8 yılda 110.5 milyar dolarlık doğrudan yatırım geldiğine işaret eden Çağlayan, "Geçen yıl 15.9 milyar dolar geldi. Bu, Cumhuriyet tarihimizde 80 yılda gelen toplam yabancı sermayeden daha fazla. 110.5 milyar dolarlık doğrudan yatırımın yüzde 75-80'i Avrupa'dan geldi. Türkiye tarihinde ilk kez son 100 yıldaki en büyük krizde IMF çıpasını bir tarafa atmış, kendi ülkemizin değerlerine, kendi özel sektörüne çıpasını bağlayarak bu küresel krizde tarihi bir destan yazmıştır" ifadelerini kullandı.

IMF Başkanı ile görüşmesine de değinen Çağlayan, "IMF Başkanı ile görüşmemde, IMF'yi eleştirmek yerine Türkiye'yi IMF'ye muhtaç edenleri eleştirdiğimi söyledim. Aynı Türkiye, IMF'den hiçbir destek talebi olmadan küresel krizi fırsata çeviren ülke olunca 25 milyarlık IMF borcunu 2.3 milyar dolara düşürdü. 'IMF memurları Türkiye sayesinde maaşlarını alıyorlar' demiştim geçmişte. Bugün bizi güçlü tutan, böylesine ekonomi konusunda babayiğit şiveyle konuşmamızı sağlayan önemli 2 faktör; kamu borçlarının milli gelire olan oranının düşük olması, bütçe açığının Avrupa'nın 23 ülkesinden düşük olmasıdır. Türkiye'nin şu anda iç ve dış borcu milli gelirin sadece yüzde 39.4'ü olmuştur. Avrupa'nın toplam borcu ise yüzde 88. AB'nin 21 ülkesinden çok daha iyi durumdayız"

"DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA YAŞANANLARDAN KİMSENİN 'BANA NE' DEME LÜKSÜ YOK"

Sosyal güvenlik alanında geçmişte birçok hata yapıldığını savunan Çağlayan, bu nedenle Türkiye'nin sosyal güvenlik sistemindeki iyileşmeyi ancak 2030'dan sonra sağlayabileceğinin altını çizdi. Bu nedenle kamu borçlarına, dış borçlara önem verdiklerini kaydeden Çağlayan, sözlerine şöyle devam etti: "Geçmişten gelen borçları ödeyebilmemiz gerek. Yeni yaptığımız teşvik sistemi Adana gibi bazı illerimizi memnun etmemiş olabilir. Ama Türkiye bilmeli ki, bölgeler arası gelişmişlik sürecini ortadan kaldıracak mekanizmayı oluşturmalıyız. Doğu ve Güneydoğu'da yaşananlardan kimsenin 'bana ne' deme lüksü yok. Orada ortaya çıkan birçok çalışmadan tüm Türkiye etkileniyor. Türkiye'nin, insanların doğduğu yerde doymasını sağlayacak bir mekanizmayı sağlaması lazım. Bölgesel teşvik mekanizması bunun yollarından biri, 81 ilin aynısını aynı değerde gören bir anlayışa sahibiz. İllere farklı davranma lüksümüz olamaz. Herhangi bir ilimizi başkasına tercih edemeyiz."

"ARTIK BİZ SEÇİCİYİZ"

Dünyada yatırım yapanların en fazla güvendiği ülkenin Türkiye olduğunu ve Türkiye'ye adeta yatırımcı akını bulunduğunu söyleyen Çağlayan, kimya sektörü başta olmak üzere birçok ülkeden Türkiye'ye büyük uluslararası yatırımcıların geleceğini belirtti. Avrupa'nın artık çalışamaz hale geldiğini ve yaş ortalamasının 45 olduğunu vurgulayan Çağlayan, sözlerini şöyle tamamladı: "Bu nedenle ciddi yatırımlar gelecek. Bizim 75 milyon nüfusumuz var ve 29 yaş ortalamasına sahibiz. Birçok şirket Türkiye'yi kendisine operasyon merkezi yapacak. Artık biz seçiciyiz. Bundan sonra biz seçiyoruz. Ülkemize gelen her yatırıma da kapımızı açmayacağız. Şükürler olsun şimdi o seviyeyle geldik. Ülkemiz için önem arz eden, yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata dönük çalışma yapacak ve bilhassa Türkiye'nin dış ticaret açığı verdiği, ülkemizde üretilmeyen yatırımları çekme noktasında kararlı olacağız. Şükürler olsun artık biz seçiyoruz, biz seçilmiyoruz."

Mersin Valisi ve ÇKA Yönetim Kurulu Başkanı Güzeloğlu da ÇKA'nın 2006'dan bu yana bölgesinde kaynak aktaran, doğrudan 100 milyon eş finansmanla 200 milyon TL'lik kaynağı kalkınma adına reel kesimden KOBİ'lere, sosyal faydalı derneklerden vakıflara kadar değer yaratan bir ajans olduğunu kaydetti. Güzeloğlu, bugün 'Rekabet Gücünün Artırılması', 'Göçle Gelen Nüfusun Sosyal ve İktisadi Uyumunun Sağlanması' ve 'Bölge İçi Gelişmişlik Farklarının Azaltılması' başlıklarında 27 milyon TL'lik kaynağın bölgeye aktarılacağı bilgisini verdi.

ÇKA Genel Sekreteri Zekeriya Şarbak ise konuşmasında mali destek proje çağrısı ile ilgili katılımcılara ayrıntılı bilgi verdi.

Konuşmaların sonunda Vali Güzeloğlu tarafından Bakan Çağlayan'a desteklerinden dolayı teşekkür plaketi verildi. Bakan Çağlayan, daha sonra Anadolu Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ANSİFED) toplantısına katılmak üzere HiltonSA Oteli'ne geçti. - MERSİN

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

çağlayan Politika türkiye Güncel Mersin Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title