Haberler

DHA YURT BÜLTENİ - 16

Güncelleme:
Abone Ol

Bakan Kurum: Terör örgütünün Diyarbakır'a verdiği zararı hızlı bir şekilde gideriyoruzÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, PKK'lı teröristlerin Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki çukur eylemleri sonrası yapılan yatırımları değerlendirdi.

Bakan Kurum: Terör örgütünün Diyarbakır'a verdiği zararı hızlı bir şekilde gideriyoruz

ÇEVRE ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, PKK'lı teröristlerin Diyarbakır'ın Sur ilçesindeki çukur eylemleri sonrası yapılan yatırımları değerlendirdi. Bakan Kurum, "Terör örgütünün ilimize verdiği zararları hızlı bir şekilde gidermeye gayret gösteriyoruz" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murut Kurum, çeşitli inceleme ve temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'a geldi. Bakan Kurum, Vali Münir Karaloğlu, AK Parti milletvekilleri Mehmet Mehdi Eker, Ebubekir Bal ve Oya Eronat ile kumu kurum ve kuruluşlarının yetkililerinin katıldığı 'İl Değerlendirme Toplantısı'na başkanlık etti.

'AK PARTİ İKTİDARLARI DÖNEMİNDE 41 MİLYARLIK YATIRIM YAPTIK'

Toplantının ardından açıklamada bulunan Bakan Murat Kurum, Diyarbakır'da yapılan yatırımları değerlenirdi. Bakan Kurum, PKK'lı teröristlerin 2015-2016 yıllarında merkez Sur ilçesinde yaptığı çukur eylemlerinin ardından oluşan zararları hızlı bir şekilde giderdiklerini belirterek, şöyle konuştu:

"AK Parti iktidarları döneminde Diyarbakır'ımıza 41 milyarlık yatırım yaptık. Yeni yatırımlarımız da devam ediyor. Terör nedeniyle Diyarbakır'ımız, vatandaşlarımız çok büyük acılar yaşadılar. Ama bu süreçte bir ve beraber olmak suretiyle teröre karşı tek duruş sergilemek suretiyle Diyarbakır'ımız tüm Türkiye'ye mesajlar vermiştir. Özellikle evlatlarını bekleyen anne ve babalarımız tüm Türkiye'ye vatanı için, bayrağı için ezanı için bir ve beraber olmanın ne kadar önemli olduğunun mesajını Diyarbakır'dan hem Türkiye'ye hem de dünyaya iletmiştir. Bu konuda biz Diyarbakır'ımızın, annelerimizin, babalarımızın yanındayız. Onların destekçisiyiz. Verilmesi gereken haklı mücadele noktasında tüm desteği vermeye gayret göstereceğiz. İnşallah en yakın zamanda da yavrularına kavuşacaklar. Terör örgütünün ilimize verdiği zararları hızlı bir şekilde gidermeye gayret gösteriyoruz. Bu kapsamda Sur'da çukur eylemleri esnasında o tarihi kültürel değerlere verilen zararları büyük ölçüde yeniledik. Sur'u ihya etme noktasında çalışmalarımızı yaptık. 5 bin konutu tamamladık. Teslimleri kuralar halinde veriyoruz. Suriçi'nde 506 konut, 150 iş yeri ve 9 butik otelin yapımlarını da büyük oranda tamamladık. Suriçi'nde yaptığımız konutlar, ticari ünite, sosyal donatılar Diyarbakır'ındır. Suriçi'nde yaşayan vatandaşlarımızındır. Talepleri ne ise biz de o doğrultuda vatandaşa hizmet etmeye devam edeceğiz. 24 Temmuz'da hak sahiplerinin belirlenmesi için kurayı çektik. Bu çerçevede kesin sözleşmeyi imzalayan vatandaşlarımızla da sürecimizi yürütüyoruz. Esnafımızı da unutmadık. Gazi ve Melik Ahmet caddelerinde sokak sağlıklaştırma işini tamamladık. 3822 ticari ünitenin hem cephelerini hem de kaldırımlarını iyileştirmek, aydınlatmalarını iyileştirmek suretiyle bölgenin yenilenme sürecini tamamladık. Şimdi diğer mahallerdeki ihtiyaç duyulan alanlarda büyükşehir belediyemizle birlikte yenileme çalışmalarına devam edeceğiz. Toplamda 1 milyar 619 milyon liralık bir dönüşüm gerçekleştirildi."

'RESTORASYONA 24 MİLYON LİRA DESTEK SAĞLADIK'

PKK'lı teröristler tahrip edilen Surp Giragos Kilisesi ile Keldani Kilisesi ile 5 tescilli yapının restorasyonu için 24 milyon lira destek sağladıklarını açıklayan Bakan Kurum, "Bir diğer dönüşümü de Bağlar ilçesinde yapacağız. Bu kapsamda 53 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm çalışmalarını Bağlar Belediyesi ile ortaklaşa yürütüyoruz. Sur ilçesinde 392 tescilli binamız var. Bu binaların 102'sinin restorasyon ihalesini yaptık, bitme sürecine yaklaştık. Sur, tescilli binalarıyla, kültürel sosyal donatılarla inşallah bir cazibe merkezi olacaktır. Diyarbakır'ın tarihine, dokusuna uygun bir şekilde proje gerçekleştirilecektir. Biz burada hangi inanca mensup olduklarına bakılmaksızın tüm dinlerin, dillerin, ibadethanelerin inşasını gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Çok önemli bir süreç yürütüyoruz. Bizim medeniyetimizin de inancımızın da Cumhurbaşkanımızın medeniyet vizyonun gereği de budur. Bu kapsamda Diyarbakır'da zarar gören camilerimizin, kiliselerimizin restorasyonlarını yapıyoruz. Surp Giragos Kilisesi, Keldani Kilisesiyle birlikte 5 yapının restorasyonunun 24 milyon lira destek sağladık" dedi.

BAĞLAR İLÇESİNE MİLLET BAHÇESİ

Millet bahçelerine ilişkin kente yapılan çalışmalara da değinen Bakan Kurum, "Millet bahçeleri projeleri kapsamında Diyarbakır'da 3 milet bahçesi vardı. Şehir içindeki stadyum alanına yapılacak millet bahçesi için ihaleye gerçekleştirdik. Yapım süreci devam etmektedir. İlçelerde de projelerimiz devam ediyor. Bu kapsamda inşallah hem yeşilini artıracağız hem de vatandaşlarımızın huzurlu bir şekilde geçirecekleri alanları hızlı bir şekilde inşa edeceğiz. Yeni bir millet bahçesini Bağlar ilçesinde yapacağız. Kayapınar ilçesinde de 2 millet bahçesinin inşasına başlanacak. Bağlar'da 19 ekimde ihalesi yapılacak" diye konuştu.

'SURLARIN İNŞASINI YENİDEN YAPIYORUZ'

Bakan Kurum, Dağkapı Meydanı'ı düzenlenme projesi kapsamında daha önce yıkılan 250 metre uzunluğundaki surun yeniden inşa edeceklerini  belirterek, "Peygamberler, sahabeler şehri Diyarbakır'daki tarihi eserleri gün yüzüne çıkaracak, ecdadımızın bize bıraktığı değerleri koruyacak ve restorasyonunu yaparak gelecek nesillere aktaracak adımları atmak durumundayız. Bu kapsamda Orduevi'nin yıkımını gerçekleştireceğiz. Bu alanda Selahattin EYyubi çarşısında 51 dükkan var. Bu dükkanların da yıkım sürecini gerçekleştireceğiz. Dağkapı Meydanı'nı tarihe uygun bir şekilde restore ediyoruz. Burada yaklaşık 250 metrelik surumuz yıkılmış durumda. Bu surun da inşasını yeniden yapıyoruz. Dağkapı diye andığımız ancak kapının zaman içerisinde yıkılmış. Dağkapı'yı da yeniden inşa edecek bir meydanıyla, çay bahçeleriyle düzenlemeyi yapacağız. Bu kapsamada Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'ne 10 milyon lira hibe vereceğiz. Sur etrafındaki yapıların kaldırılma sürecini başlattık. Benusen semtindeki çarpık, kaçak yapılar var. Burada vatandaşımızı mağdur etmeden kamulaştırma sürecinde TOKİ 5 milyon lira hibeyi Büyükşehir Belediyesi'ne verecek" dedi.

GÖRÜNTÜ GEÇİLDİ

DİYARBAKIR

==========

'Bakımsızsın' diyerek eşini öldürdüğü iddia edilen İbrahim Tekin sessizliğini bozdu

İZMİR'in Ödemiş ilçesinde, 'Bakımsızsın' diyerek eşi Filiz Tekin'i öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanırken serbest bırakılan İbrahim Tekin, suskunluğunu bozdu. Tekin, "Biz eşimle birbirimizi sevdiğimiz için kaçarak evlendik, 18 yıl evli kaldık. Bakımsız olduğu gerekçesiyle eşimi dövdüğüm iddiaları tamamen yalan. 10 ay boşu boşuna cezaevinde kaldım" dedi.

Ege Üniversitesi Hastanesi'ne geçen yıl 10 Aralık'ta kaldırılan, 2 çocuk annesi Filiz Tekin yaşamını yitirdi. Eşini darp ettiği iddiasıyla gözaltına alınan İbrahim Tekin ise tutuklandı. İbrahim Tekin hakkında, 'kasten yaralama neticesinde ölüme sebebiyet vermek' ve 'eşe karşı eziyet' suçlarından 15 ila 24 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ödemiş 2'inci Ağır Ceza Mahkemesince açılan davanın 5'inci duruşmasında, Filiz Tekin ile ilgili adli raporlar mahkemeye sunuldu. Filiz Tekin'in vücudunda travmatik bulgu, kesici delici alet ve ateşli silah yarası ya da boğma gibi bir bulgu olmadığı belirlendi. İzmir Adli Tıp Kurumu ve Filiz Tekin'in yaşam mücadelesini kaybettiği Ege Üniversitesi Hastanesi'nden çıkan adli sağlık kurulu raporlarında, Filiz Tekin'in menenjite bağlı yüksek ateşten yaşamını kaybettiği tespitinin yapıldığı belirtildi. Raporlar üzerine tutuklu yargılanan İbrahim Tekin, tahliye edildi.

Cezaevinden tahliye olan İbrahim Tekin DHA'ya açıklamalarda bulundu. Eşiyle 18 sene evli kaldığını belirten Tekin, "18 sene içerisinde çocuklarımı veya eşimi darp etmiş olsam çocuklarım benim yanımda olmazdı. Medyanın bunları yansıtma biçimi yanlış. Ben eşime hiçbir zaman 'bakımsızsın' demedim. İkimiz de çalışan insanlardık. Sabah 8'de çıkar akşam 5'te eve gelirdik. O tarlalarda çalışırdı, ben de halı yıkama işi yapıyordum. Benim eşimin bakımı ile ilgili niye şikayetim olsun? Biz zaten kaçarak ve severek evlendik. Birbirini seven iki insan neden böyle olaylar yaşasın" dedi.

Eşi ve iki çocuğuyla birlikte köy hayatı sürdürdüklerini aktaran İbrahim Tekin, "Biz köylüyüz, tarım ve hayvancılık yaparız. Sürekli bağ, bahçe ve hayvan işleriyle uğraştığımız için vücudumuzun çeşitli yerlerinde yaralar ve çizikler oluşur. Bunu köylüler bilir. Adli tıp raporunda belirtilen çiziklerin de bundan kaynaklandığını düşünüyorum. Köy işlerinde her şey olabilir. Ayağın kayar, düşersin, vücudunda izler oluşabilir. Eşimin vücudunda çizik olduğunu dahi bilmiyordum. Menenjit hastalığı olduğunu cezaevinde öğrendim. Daha önce menenjitten ötürü hiç rahatsızlanmadı. Biz hastaneye baş ağrısı şikayetiyle gitmiştik. Bir saat kaldık taburcu olduk. Pazartesi günü acile gittik, bizi psikiyatriste yönlendirdiler. Daha sonra Ödemiş Devlet Hastanesi'nden çıkıp Nazilli Devlet Hastanesi'ne gittik. Bu konuyla ilgili raporlarımız ve kamera kayıtlarımız mevcut" dedi.

'HEM BEN HEM ÇOCUKLARIM MAĞDURUZ'

10 ay cezaevinde boşu boşuna kaldığını ve bu süreçte hem kendisinin hem de çocuklarının mağdur olduğunu ileri süren Tekin, "Ben insanları anlayamıyorum. Çoluğum çocuğum mağdur. İş bulamıyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Çalıştığım yerdeki arkadaşlar bana gelip, 'İbrahim medya sana çok yüklendi' diyorlar. Bir tek suçum günahım varsa yukarıda Allah'ım biliyor. Biri 17, biri 11 yaşında çocuklarım var. İkisi de benim yolumu gözlüyorlar. Daha geçen gün ot biçiyordum. Çocuklarım arayıp 'Baba gel' diyip durdular. Karşı taraf bizi köylü olduğumuz için ezdi. Hepsini Allah'a havale ediyorum. Onlar da görecekler acıyı tatlıyı. Ben eşimin ölümünü cezaevinde duydum. İki ay sonra da annem vefat etti. Bu yaşadıklarım basit şeyler değil" diye konuştu.

Darp ettiğine dair hiçbir tutanak olmadığını söyleyen Tekin, "Sırtında üç santimetre bir çizik varmış. Duvara mı toslamış, nereye tosladıysa bir çizik oluşmuş. Bu nedenle 10 ay yattım. Adli tıp raporlarında ne kemik kırığı ne başka bir şey var. Raporların hepsi menenjit olduğunu söylüyor. Hatta organlarını bağışladıkları 3 kişi de vefat etti. En güvendiğim arkadaşlarım bile benden şüphe duyup, bana 'Sen böyle bir şey yaptın mı?' diye sordu. Ben böyle bir şey yapmış olsam dışarıda olur muyum? Çarşıya çıkabilir miyim? Ben boşu boşuna 10 ay yattım. 10 ay boyunca çocuklarımı camın arkasından gördüm. Bunların vebalini baldızlarımın üzerine atıyorum. Allah onlara da böyle bir acı versin" diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:

-İbrahim Tekin ve avukatından detay görüntüler

-İbrahim Tekin ile röportaj

Haber- Kamera: Davut CAN - Melis KARAKUZULU/İZMİR,

=========

Batman'da inşaat işçileri elektrik akımına kapıldı: 1 ölü, 1 yaralı

BATMAN'ın Gercüş ilçesinde elektrik akımına kapılan inşaat işçilerinden Abdülkadir Altunk (49), yaşamını yitirdi, Veysi Ayata (35), yaralandı.

Olay, Gercüş ilçesine bağlı Kayapınar Beldesi'nde meydana geldi. Abdulkadir Altunk ile Veysi Ayata, inşaata iskele kurmaya çalıştıkları sırada elektrik kablosuna temas etmesi sonucu akıma kapılarak yaralandı. İnşaata çalışan diğer işçilerin ihbarıyla olay yerine sağlık görevlileri sevk edildi.

Sağlık görevlilerince olay yerinde yaralılar yapılan ilk müdahalenin ardından ambulansla Gercüş Devlet Hastanesi'ne götürüldü. Acil serviste tedaviye alınan yaralılardan Abdülkadir Altunk, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılmadı.

Altunk'un cansız bedeni otopsi yapmak üzere hastane morguna kaldırılırken, Veysi Ayata'nın tedavisi ise sürüyor.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

Diyarbakır Sur Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title