Haberler

Adalet Bakanı Tunç, Yeni Adalet Binalarının Açılışında Önemli Açıklamalarda Bulundu

Güncelleme:
Abone Ol

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Denizli'de yeni adalet hizmet binalarının açılışında önemli açıklamalarda bulundu. 22 yıllık reform süreçlerinin önemini vurgulayan Tunç, çocuk istismarı ve ailelerin sorumluluğu konusuna dikkat çekti. Ayrıca, Diyarbakır'daki cinayetlerle ilgili sürdürülen adli soruşturmalar hakkında bilgi verdi ve Adalet saraylarının önemine değinerek yargı sisteminin eleştirilerine yanıt verdi.

'ÖNEMLİ MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ VE İDARİ UYGULAMALAR GERÇEKLEŞTİRDİK'

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Denizli programı kapsamında Denizli Bölge Adliye Mahkemesi, Denizli Adli Tıp Grup Başkanlığı ile Denizli Adalet Sarayı Ek Hizmet Binası'nın açılış törenine katıldı. Bölge Adliye Mahkemesi binası önünde düzenlenen törende konuşan Bakan Tunç, hizmete alınan yeni binaların Denizli, Uşak ve Muğla'da yürütülen adalet hizmetlerinin daha kaliteli, nitelikli ve etkin şekilde sunulmasını sağlayacağını söyledi. Bakan Tunç, geçen 22 yılda hukuk devleti ilkesini güçlendiren önemli reformlara imza attıklarını, kadın ve çocuk hakları konusunda pozitif ayrımcılık getirdiklerini, çocukların her türlü istismardan korunması ve devletin onlara sahip çıkabilmesiyle ilgili önemli mevzuat değişiklikleri ve idari uygulamalar gerçekleştirdiklerini belirtti.

'GÖZÜMÜZ ÇOCUKLARIMIZIN ÜZERİNDE OLMALI, ONLARI KORUMALIYIZ'

Çocuk istismarı konusunda toplumda bir duyarlılığın oluşmasının şart olduğunu ifade eden Bakan Tunç, "Topyekun çocuklarımıza sahip çıkmamız lazım. Tabii ki burada en başta görev ailelere düşüyor, aile bu görevini ihmal ederse ihmal edip etmediğini gözetmek de devletin ilgili kurumlarının görevi. Bu anlamda da gerek Aile Bakanlığımız gerek İçişlerimiz gerek Sağlık Bakanlığımız gerek Adalet Bakanlığımız ile Çocuk Koruma Kanunu başta olmak üzere birçok alanda düzenlemeler yaptık. Tabii istemediğimiz birtakım olaylar, içimizi acıtan, yüreğimizi yakan Diyarbakır'da gördüğümüz gibi çocuklara yönelik kötü muamelenin olduğunu üzülerek görüyoruz. Burada topyekun bir mücadele içerisinde olmalıyız. Olay vuku bulduktan, o üzücü, can yakıcı olaylar meydana geldikten sonra artık iş işten için geçmiş oluyor. O nedenle gözümüz çocuklarımızın üzerinde olmalı, onları korumalıyız" dedi.

'YIPRATICI BİR TUTUMA YOL AÇIYOR'

Bakan Tunç, yargı hizmeti verilen binaların teknolojinin tüm imkanlarına sahip olması ve kalitesinin yükseltilmesine çalıştıklarını belirterek, "Birileri, 'Saraylarla mı övünüyorsunuz?' diyebiliyor. 'Adliye binasıyla mı övünüyorsunuz, içinde adalet mı var?' diyenler olabiliyor. İçinde adalet önemli, bunu biz söylüyoruz, adaletin tecellisi ve güvenilir bir adalet sisteminin tesisine 22 yıldan bu yana önem veriyoruz. Çok sayıda reformu bunun için gerçekleştiriyoruz. Birileri çıkıp hem adalet saraylarını eleştirirken hem de yargının vermiş olduğu birkaç kararı öne çıkararak 25 bin hakim ve savcımızı töhmet altında bırakacak şekilde söylemlerde bulunuyorlar. Bazı kararları örnek vererek 'Yargı böyle', 'Adalet nerede?' şeklinde birtakım eleştirilere maruz kalıyoruz. Evet yargı kararları eleştirilebilir. Bu eleştiriler daha kaliteli bir karara ulaşabilmenin de yolunu açar. Sonuna kadar eleştiri ama bu eleştiriyi yaparken o hatalı kararın istinaf sürecinde, temyiz sürecinde doğruya ulaşabilmesi mümkün. Bazı kararlardan yola çıkarak yılda verilen 12 milyon kararı, gece-gündüz fedakarca çalışan 25 bin hakim ve savcımızın, 180 bin yargı çalışanımızın emeğini göz ardı ederek topyekun yargıya yoğun ve eleştiri sınırını aşan konuşmalar yapmak maalesef yargımızı da devletin temelini de yıpratıcı bir tutuma yol açıyor. Buna müsaade etmeyiz, biz hatalı kararları en aza indirmek için mücadelemizi yapmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'91 DOKU ÖRNEĞİ ADLİ TIP KURUMLARIMIZDA İNCELEMEYE TABİ TUTULDU'

Bakan Tunç'un konuşmasının ardından hizmet binalarının açılış kurdelesi, Denizli Müftüsü Abdullah Pamuklu'nun okuduğu duanın ardından protokol üyeleri tarafından kesildi. Bakan Tunç, daha sonra Denizli Bölge Adliye Mahkemesi'nde incelemelerde bulundu. Bakan Tunç inceleme sonrası Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun'u makamında ziyaret etti. Bakan Tunç, ziyaret sonrası basın mensuplarına Diyarbakır'da öldürülen Narin ve Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi ile ilgili önemli açıklamalar yaptı. Bakan Tunç, açıklamasında, Diyarbakır'da Narin Güran'ın öldürülmesinin tüm ülkeyi yaraladığını belirterek, "Ülke olarak çok sarsıldık, millet olarak çok üzüldük. Onun canlı bedenine ulaşmak için günlerce çok sayıda ekip, devletin tüm imkanları seferber edildi ama maalesef canlı olarak ulaşamadık. Adli soruşturma Narin'in kaybolduğu dakikalardan itibaren başlatıldı. Soruşturma kapsamında çok sayıda kişinin ifadesi alındı, aramalar yapıldı. Şu anda Narin'in soruşturmasında 10 kişi tutuklu. 4 kişi hakkında adli kontrol kararı verildi. Elde edilen bulgular, Narin kızımızın naaşından elde edilen 91 doku örneği adli tıp kurumlarımızda Diyarbakır'da ve İstanbul'da incelemeye tabi tutuldu. Patolojik, biyolojik, kimyasal bütün tetkikler yapılıyor, bu incemeler biraz zaman alacak. Bunların neticesinde birtakım veriler ortaya çıkacak" ifadelerini kullandı.

'NARİN'E KIYANLAR YARGI ÖNÜNDE EN AĞIR CEZAYA ÇARPTIRILACAKTIR'

İfadelerin savcılar tarafından değerlendirileceğini dile getiren Bakan Tunç, "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığımız bu konunun üzerinde hassasiyetle duruyor, biz de titizlikle takip ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız başından beri Narin kızımızın canlı bulunmasıyla ilgili özellikle üstün bir gayret gösterilmesini istemişti. Sonrasında da adli soruşturmanın titizlikle sürdürülmesi ve Narin evladımızı katleden canilerin bir an önce bulunması ve yargı huzurunda hesap vermelerinin sağlanmasıyla ilgili başta Sayın Cumhurbaşkanımız, hepimiz milletçe bu beklenti içerisinde girdik. Adli soruşturma devam ediyor, savcılar ifadelerden yola çıkarak birtakım değerlendirmeler yapacak. Şunu özellikle istirham ediyoruz. Soruşturma gizli ancak ifade tutanakları avukatlara verildiği için bunların basında, kamuoyunda, televizyon ekranlarında değerlendirildiğini görüyoruz. Maalesef bazı değerlendirmelerin özellikle soruşturmanın selameti açısından sakıncalı olabileceğini de paylaşmak istiyoruz. Burada soruşturmanın gizliliğine halel getirmeden, etkin bir soruşturma yapılabilmesi, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ve Narin kızımıza katledenlerin yargı önüne çıkarılıp, kanunumuzdaki en ağır cezayla çarptırılması hepimizin temennisi. Soruşturmanın gizliliği ve selametini etkileyebilecek beyanlardan kaçınılması gerekiyor. Narin'e kıyanlar cezasını alacak. Narin'in katillerini bulmak için yargıya her türlü desteği vermenin gayreti içerisinde çalışıyoruz. İnşallah ona kıyanlar yargı önünde en ağır cezaya çarptırılacaktır" dedi.

'AYŞENUR EZGİ EYGİ İNSAN HAKLARI SAVUNUCUSU'

Bakan Tunç, işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerleri tarafından öldürülen Ayşenur Ezgi Eygi'nin insan hakları savunucusu olduğunu söyleyerek, "Ayşenur'un hakkını, hukukunu savunma noktasında olayın başından beri takip ediyoruz. Vatandaşımız yabancı bir ülke sınırları içerisinde, yabancı bir şahıs tarafından şehit edildi. Dolayısıyla burada vatandaşımızın hakkını korumamız ve suç işleyenlerin cezalandırılmasıyla ilgili olarak gerekli soruşturmaları başlatmamız gerekiyordu, başlattık. Uluslararası anlamda da yakalama kararları çıkaracağız. İç hukuk noktasındaki takiplerimizi devam ettirirken diğer yandan uluslararası hukuk anlamında Ayşenur'un hakkını savunmaya devam edeceğiz. Uluslararası Adalet Divanı'nda devam eden davaya, Ayşenur'un raporlarını, dosyasını ibraz edeceğiz. Türkiye olarak oraya katılma talebinde bulunmuştuk. Yine Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde devam eden soruşturmaya yine aynı dosyayı intikal ettireceğiz. Aynı zamanda Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi'ne başvurarak burada da Ayşenur'un katledilişi, şehit edilişiyle ilgili bir rapor düzenlenmesini isteyeceğiz. Bu raporun ilgili uluslararası mahkemelerde delil olarak değerlendirilmesini takip edeceğiz. Diğer yandan bu saldırganlar, bu katillerle ilgili uluslararası anlamda arama ve yakalama kararlarını da İnterpol aracılığıyla çıkaracağız. Ayşenur Ezgi Eygi'nin İzmir'de otopsi işlemleri yapılıyor. Otopsi akşama doğru bitecek. O deliller, bizim muhafaza edeceğimiz, soruşturmada kullanacağımız deliller" diye konuştu.

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ,

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

İnsan Hakları Yılmaz Tunç Diyarbakır Politika Denizli Yargı Hukuk Çocuk İnsan Hakları Hukuk Politika Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title