Haberler

Balkız: "Çözüm Sürecinin Bittiği Noktadayız"

Abone Ol

MHP Manisa Milletvekili Zeynel Balkız, Hakkari’nin Dağlıca kırsalındaki hain saldırı ve devam eden operasyonla ilgili açıklama yaptı.

MHP Manisa Milletvekili Zeynel Balkız, Hakkari'nin Dağlıca kırsalındaki hain saldırı ve devam eden operasyonla ilgili açıklama yaptı. Balkız, çok önemli süreçlerden geçildiğini belirterek "Çözüm sürecinin sonunda bugünler Türkiye'nin son şansıdır. Burada tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu ülkenin selameti için bu operasyonlar devam etmelidir" dedi.

Dağlıca'da PKK terör örgütü tarafından yapılan hain saldırıya tepki dinmek bilmiyor. MHP Manisa Milletvekili Balkız yaptığı açıklamada, gelinen noktada artık çözüm sürecinin bittiğini ve bölgede son terörist kalmayıncaya kadar operasyonların devam etmesi gerektiğini söyledi.

TÜRKİYE'NİN SON ŞANSI

Açıklamasına, "Türkiye'nin başı sağolsun. Çok önemli süreçlerden geçiyoruz" diyerek başlayan Balkız, bugünlerin Türkiye'nin son şansı olduğunu söyledi.

Türkiye'nin vatanı ve milletinin birliği, beraberliği, bayrağının tekliği hususunda bugünlerin çok önemli günler olduğunu anlatan Balkız, şöyle konuştu: "Bu son şansıdır. Çözüm süreci içerisinde maalesef hükümet PKK terör örgütü tarafından kandırılmış ve bu süreç Türkiye'de yenilmiş, artık eylem yapamaz hale gelmiş olan bu kirli örgütün rahatlama, silahlanma, hazırlanma, dağdan şehre inme dönemi olmuştur. Çözüm süreci başlamadan önce dağlarda kış günleri mağaralarda terörist arayan güvenlik kuvvetlerimiz maalesef eylem yapamaz veya operasyon yapamaz hale getirilmiş, kışlalarına ve karakollarına kilitlenmiş ama bu ters orantılı olarak PKK'nın silahlanma dönemi olmuştur. Bugün geldiğimiz noktalarda artık kırlarda değil şehirlerde PKK'nın ciddi anlamda silahlandığını ve güvenlik kuvvetlerimize, milletimize zarar verdiğini görüyoruz."

1990'LI YILLARDA BİLE OLMADI

Balkız, açıklamasında PKK'nın şehir eylemlerine değinerek şunları söyledi:

"PKK terör örgütünün en şiddetli eylemler yaptığı 1990'lı yıllar dahil bugünkü gibi bir şehrin Sur ilçesi gibi bir metropol ilçenin karartma altına alındığı ve giriş çıkışlarının yasaklandığı, sokağa çıkma yasağı uygulandığı görülmemiştir. Bugün eylemsellik bakımından önemli bir mesafe almış ki bu PKK terör örgütü, Cizre, Sur, Hakkari, Silvan gibi büyük ilçelerimiz dahil ancak güvenlik kuvvetlerimiz sokağa çıkma yasağı adı altında teröristlerle mücadele eder noktaya gelmiştir. Bu bakımdan şunu özellikle belirtiyorum. Türkiye'de birlik beraberlik olma günüdür. Hepimiz silahlı kuvvetlerin bu operasyonlarını gönülden destekliyoruz ama iktidara güvenmiyoruz. Bu bakımdan iktidarın çözüm sürecini bitirmediği sadece rafa kaldırdığı gözleniyor."

Tek bir terörist kalmayıncaya kadar bu ülkenin selameti için bu operasyonun devam etmesi gerektiğini anlatan balkız, sözlerini şöyle sürdürdü: "Burada dikkat edilmesi gereken konu sivil vatandaşlarımızdır. Doğu'da yaşayan sivil vatandaşlarımızın PKK terör örgütünden ayrılmasını ve devletin şefkat elini kullanarak terör örgütüyle halk arasındaki ayırımı yapmasını ve eğer doğudaki halk devletin kendisini koruyamayacağı hissiyle güvenlik kuvvetleri yerine PKK terör örgütü yanında görünürlerse, onların safında yer alırlarsa böyle bir mücadeleyi kazanmanın çok zor ve kanlı olacağını ifade ediyorum. Bu bakımdan güvelik kuvvetlerimiz alan hakimiyeti bakımından hem şehirde hem de kırsalda hakimiyetini sağlamalı ve burada eylem yapamaz hale getirmelidir. Bu nedenle biz güvenlik kuvvetlerimizin netice itibariyle bu savaşı milletin birliği ve beraberliği adına kazanması gerektiğini ve Türk milletinin de birlik ve beraberlik ruhu içinde güvenlik kuvvetlerimizin zaferini beklemesi gerektiğinin altını çiziyorum."

Çözüm sürecinde hükümetin en büyük hatasının Abdullah Öcalan, PKK ve KCK'yı muhatap alması olduğunu kaydeden Balkız, şunları söyledi:

"Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından bir tanesi maalesef şöyle bir netice doğurmuştur. Doğuda yaşayan vatandaşlarımız farklı siyasi görüşlere ve partilere mensup. Çözüm süreci içerisinde hükümetin doğrudan doğruya hedef ve muhatap olarak İmralı'da Abdullah Öcalan'ı, Kandil'de PKK ve KCK'yı muhatap alması sonucu Kürt vatandaşlarımızı adeta PKK'nın, KCK'nın ve Abdullah Öcalan'ın etrafında birleşmelerine sebep olmuş. Dolayısıyla bu çözüm süreci aynı zamanda hükümetin bu hareketinden dolayı ayrıca PKK'ya bir psikolojik ve siyasal güç vermiş. Eğer böyle bir muhataplık olmamış olsaydı orada yaşayan vatandaşlarımız zaten farklı siyasi partilere, farklı siyasi görüşlere, farklı oluşumlara mensuptular. Siz devlet olarak birisini muhatap aldığınız zaman güç burada diye hepsi bugün maalesef PKK'nın arkasındaymış gibi, Abdullah Öcalan'ın liderliğini kabul etmiş gibi bir görünüm almıştır ve bu da AK Parti'nin yanlış tutumunun doğurduğu bir sonuçtur. Çözüm sürecinin bittiği noktadayız. Muhatap olarak ne Abdullah Öcalan, ne PKK, ne KCK muhatap alınmamalı sadece kişisel hak ve hürriyetler bazında hürriyetler her vatandaşımıza verilmek suretiyle bu olay Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında üniter devlet yapısı içinde çözülmelidir." - MANİSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Zeynel Balkız Dağlıca Hakkari Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title