Haberler

Başbakan Erdoğan İstanbul'da

Abone Ol

Erdoğan: (1) "Bir taraftan hukukçuyum diyeceksin bir taraftan orada konuşma (yapmak isteyeceksin)... Sen kimsin?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Adalet Komisyonu'nda, Eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun Başkanlık Divanı kürsüsünde konuşmak istemesi üzerine çıkan kavgayla ilgili, "Bir taraftan hukukçuyum diyeceksin bir taraftan orada konuşma (yapmak isteyeceksin.)... Sen kimsin? Bir defa haddini bil. Senin konuşma yapacağın yer, başka yer. Sen illa burada konuşmaya çok meraklıysan mensubu olduğun zihniyet seni de bir milletvekili yapar, olursun milletvekili gelirsin o zaman orada konuşursun" dedi.

Erdoğan, yapımı devam eden Çamlıca Camisi'ndeki incelemelerinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Erdoğan, dün TBMM Adalet Komisyonu'nda çıkan kavgaya değinerek, Türkiye'nin bu tür kavgalara geçmişte de şahit olduğunu söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Bizim komisyonlarda olsun, genel kurullarda olsun bu tür şeylere pek yabancı değiliz. Bunu özellikle, '4+4+4'te de yaptılar. O zaman ana muhalefet partisi hatırlarsınız, çok ilginç bir seloteyp bantın o döküm halindeki bölümünü fırlattı. Allah'tan isabet etmedi. Dün de mesela grup başkanvekilime, dolu pet şişe atıldı. Bütün bunlar ister istemez geriyor. Bir de komisyon çalışmalarında herhangi bir yetkileri olmadığı halde, dışarıdan gelenlerin 'konuşma yapacağım' diye oraya girmesi ayrı bir yanlış. Senin orada bir defa konuşma yetkin yok. Yani bir taraftan hukukçuyum diyeceksin bir taraftan orada konuşma (yapmak isteyeceksin.)... Sen kimsin? Bir defa haddini bil. Senin konuşma yapacağın yer, başka yer. Sen illa burada konuşmaya çok meraklıysan mensubu olduğun zihniyet seni de bir milletvekili yapar, olursun milletvekili gelirsin o zaman orada konuşursun. Bunlar hukukçu filan değil. Bunlar bu işin militanı durumunda. Yaptıkları iş bu. Gelip oradaki o samimi havayı, oradaki çalışmayı engellemek, provoke etmek ve böyle bir provakatör anlayış ile buralara geliyorlar o havayı da maalesef kirletiyorlar. Olay bu."

HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifine de değinen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Tabi HSYK konusunda nitekim dün, komisyon çalışmasını yaptı. Burada Anayasa'ya aykırılık olmadığına komisyon kararını verdi. Demokrasilerde bu nasıl belirlenir? Komisyondaki çalışmalarda herşey sonunda oya dayalıdır. Oylama yapılmıştır. Oylama neticesinde de Anayasa'ya aykırılığı olmadığı orada belirlenmiştir. Şimdi bu nereye gidecek? Burada tüm maddeler görüşüldükten sonra, genel kurula gidecek. Genel kurulda da görüşmeler yapılacaktır. Aslolan zaten genel kuruldur."

"Millete hesabı yürütme verir"

Tasarının daha sonra Cumhurbaşkanı'nın onayına sunulacağını hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

" Cumhurbaşkanımız buraya nasıl bakar onu bilemiyorum? Eğer Cumhurbaşkanımız onarsa, Cumhurbaşkanımızın onamasından sonra, burada muhalefetin bir şansı var;  alır Anayasa Mahkemesi'ne götürür. Ondan sonra da Anayasa Mahkemesi'nin yapacağı bir çalışma vardır. Onun kararını bekleriz. Demokrasinin güzelliği zaten buradadır. 'Ben yaptım oldu' ile olmayacağını biz de biliyoruz. Ama ülkede eğer bir ön kesiliyorsa, bunları aşabilmek için de bizim bir şeyler yapmamız lazım. Çünkü yürütme ve yasamanın böyle bir yükü var. Yani bugün yargı gelip de millete hesap vermiyor, millete hesabı veren biziz. Yani yasama organının mensupları millete hesap verir, yürütme millete hesabını verir. Siz kalkar da bu ülkede yatırımcıların, girişimcilerin önünü kesecek adımlar atarsanız ve bu adımları atarken tahminler üzerinden giderseniz veyahut da herhangi bir zihniyetin temsili anlamında farklı yerlerden alınan emirlerle hareket edecek olursanız, o zaman yürütme olarak bize yasamadaki ekibimizle beraber bir görev düşer. Biz de o görevi yapmak durumundayız. İşte nedir bu? Şu anda yaptığımız çalışma bunun bir gereğidir. Çünkü biz yürümek zorundayız. Bu ülkenin muhasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkması gerekli. Eğer bugün bizim üçüncü köprümüz yapılacaksa, bugün bizim üçüncü havalimanımız yapılacaksa, eğer bugün İstanbul-İzmir Otoyolu yapılacaksa, İzmir-İzmit geçişinde asma köprüler yapılacaksa, yüksek hızlı trenler yapılacaksa, bu girişimcilerin eğer siz önünü keserseniz, bu girişimciler bu işi nasıl yapacaklar? Bunların bütün kredibilitesini ne yapıyorsunuz siz şu anda yok ediyorsunuz. Bu kredibiliteyi yok etmeye kimsenin hak ve selahiyeti yok. Burada art niyetten başka hiç bir şey aranamaz. Bunlar tamamen art niyetlidir. Bunlar farklı bir zihniyetin, ideolojik bir yaklaşımın eseridir."

Böyle bir yaklaşıma da müsaade etme hakları olmadığını dile getiren Erdoğan, "Çünkü bize millet böyle bir yetki verdi. Dedi ki, 'Ben sana böyle bir yetki veriyorum, bu yetkiyi kullanacaksın'. Kim adına? Benim adıma. Bazıları diyor ki, 'Böyle bir HSYK anlayışı yok'. Lütfen Avrupa Birliği üyesi ülkelerindeki HSYK oluşumlarına baksınlar. Oralarda HSYK nedir, ne değildir? Onlara baksınlar. Bütün bunların değişik yaklaşımları var" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milli iradenin ne dediğinin önemli olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Milli iradenin ne dediğini bu çalışmalarda göreceğimize göre, milli iradenin şu anda temsili nerededir? Parlamentodadır. O zaman parlamentodaki temsiline de herkesin saygı duyma mecburiyeti vardır. Oraya saygı duymuyorsanız, 30 Mart geliyor. 30 Mart'ta da zaten milletim yine tavrını ortaya koyacaktır. Her şeyi çok açık net ortaya koyacaktır. Ana muhalefetin genel müdürünün söylemesiyle kimse bu ülkede kusura bakmasınlar yolsuzlukların içerisinde değil. Asıl yolsuzlukların içerisindeki ta kendisidir. Kendisi Rahşan Affı ile şu anda siyaset yapıyor. Kendisi bir kaset genel başkanı. Eğer o kaset olmasa bugün o partinin başında o olmayacaktı, eski genel başkanı olacaktı. Tablo bu daha ileriye gitmeye gerek yok."

- İstanbul

Kaynak: AA / Politika

Ömer Faruk Eminağaoğlu Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title