Haberler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Açıklaması

Abone Ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anaya uzlaşma komisyonunda muhalefet partilerinin ipe un serdiğin belirterek, mutabakata varılan maddelerin TBMM'de görüşülerek yasalaşması çağrısını yineledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anaya uzlaşma komisyonunda muhalefet partilerinin ipe un serdiğin belirterek, mutabakata varılan maddelerin TBMM'de görüşülerek yasalaşması çağrısını yineledi. Başbakan Erdoğan, "Gelin 59 maddeyi çıkaralım bir mesafe alalım. Hiç olmazsa bunlar masanın üstünden kalksın ve Anayasaya böylece 59 tane 4 partinin mutabık kaldığı madde girmiş olsun. 26 tanede zaten halkın oyuyla değişti. O zaman rakam bakıyorsun 85'e çıkıyor. 85 maddeyi böylece değiştirmiş oluyorsunuz. Bu çok ciddi bir mesafe. Zaten o değiştirilemez denilen maddelerde filan da mutabakat aralarında hemen hemen var gibiydi. O orada öylece kalmış olacak bir sıkıntı yok. Atalım şu adımları bugün hala ona da olumsuz yaklaşıyorlar" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, A Haber Ankara Temsilcisi Murat Akgün moderatörlüğündeki "Gündem Özel" programında Sabah Gazeteci Yazarı Mehmet Barlas, Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erdal Şafak, Hasan Celal Güzel ve Sabah Gazeteci Yazarı Sevilay Yükselir'in gündeme dair sorularını cevaplandırdı.

"HERKESİN BAŞBAKANIYIM, BUNDAN HİÇ ŞÜPHENİZ OLMASIN"

"Herkesin başbakanı olmak, herkesin iktidarı olmak, muhalefeti muhalefete bırakmak daha doğru olmaz mı? Dünyada Birleşmiş Milletler(BM) Güvenlik Konseyinin oluşturduğu derin devlet var. Türkiye'dekini tam bitirmeden onunla uğraşmanız problem yaratmaz mı?" sorusu üzerine Başbakan Erdoğan,

"Herkesin başbakanıyım, bundan hiç şüpheniz olmasın. Her kesimin başbakanı olmamış olsam Hakkari'deki, Şırnak'taki kardeşimi, vatandaşımı düşünmem. Oranın da altyapısını, yollarını, uçaklarını her şeyini... Oralara sefer verebilecek hale getiriyorsak Bingöl'e varıncaya kadar oraya havalimanı, okul, hastane yapıyorsak bireyin hakkı dediğimiz zaman orada yaşayan vatandaşımın sağlık hizmeti, eğitim hizmeti alabilmesi için... Orada havalimanı kurup, oradaki bütün yolculuk hizmetlerini kolaya ulaştırabilmek için bu adımları attık, atıyoruz, devam edeceğiz. Önümüz kesiliyor tabii. Terör geliyor, iş makinalarını yakıyor, müteahhitleri tehdit ediyor, çalışanları kaçırıyor ama buna rağmen biz devam ediyoruz. Bu düzenlemelerin içinde bir madde de ayrımcılığın kesinlikle tasfiyesidir. Bunun için de ciddi bir madde koyuyoruz, 1 yılla 3 yıl arasında cezai müeyyide getiriyoruz ki hapis cezasını da bu ayrımcılığı yapanlar görsün. Kime olursa, din, dil, ırk, milliyet ne olursa olsun. Hiç bir şekilde bu ayrımcılığın olmaması lazım, bu adımı onun için atıyoruz. Bireyi özellikle bu noktada güvence altına almak için atıyoruz."

"ASLA KİMSEYE AYRIMCILIĞA TAHAMMÜL EDEMEYİZ"

1982 Anayasasının laiklik maddesindeki gerekçesinde yer alan "Tüm inanç gruplarına eşit mesafededir, tüm inanç grupları devletin güvencesi altındadır" hükmünün uygulanmadığını belirten Başbakan Erdoğan, "Bunu uygulamadılar ve biz hep bunun mağduru olduk, çocuklarımız bunun mağduru oldu. Dolayısıyla biz, şimdi başkalarını mağdur edemeyiz. Onun için bireyin güvence altında olduğu bir dönem, asla kimseye ayrımcılığa tahammül edemeyiz" dedi.

"BM GÜVENLİK KONSEYİ FELÇ OLMUŞTUR"

BM Genel Kurulunun yapısına ilişkin açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan, son olarak Saint Petersburg'taki G20 Zirvesi'nde ABD Başkanı Barack Obama'nın ağırlık olarak Suriye konusunun görüşüldüğü akşam çalışma yemeğinde, "BM Güvenlik Konseyi felç olmuştur" dediğini anımsatan Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Bu önemli bir tespitti, gerçekten felç olmuştur. Fakat biz, bunu yıllardır söylüyoruz. Diyoruz ki 'dünyayı bir ülkenin dudakları arasına mahkum edemezsiniz'. Bir taraftan İnsan Hakları Evrensel Beyannemesi diyeceksiniz, bir taraftan demokrasi diyeceksiniz, öbür taraftan 5 tane ülkeye. 5'in içinden 1 ülke veto ettiği anda her şey bitiyor. Bu adil bir yaklaşım değil. Öbür tarafta 10 tane de oraya süs eşyası olarak adeta geçici üyeleri koyuyorlar, hiçbir kıymeti yok. Biz, adil bir yaklaşım ortaya koyacaksak diyoruz ki bu sayı 15 olsun. Ne daimi ne geçici, böyle bir ayrım olmamalı, 15 dönerli olmalı. Dünyadaki bütün kıtalardan, inanç gruplarından orada temsil olmalı. 1 yıl mı, 2 yıl mı görev yapmalı? Bu görev süresi dolunca o ülkeler gitmeli, onların yerine diğer ülkeler gelmeli. Böylece dünyadaki barışın, adil bir yaklaşım tarzının sağlanacağına inanıyoruz. Bunu görüştüğümüz ülkelerden çok olumlu yaklaşımlar aldık. Rahatsız olanlar var ama rahatsız olanlar inanın o 5'ten başkası değildir."

"BİZ ONLARA DA KULAK ASACAK OLURSAK…"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili soruları cevaplandıran Başbakan Erdoğan, aralarında yol ayrımına fırsat verecek bir kararın olmayacağına inandığını söyledi.

Barlas'ın, "Abdullah Gül'ün sizin alternatifiniz olması gerektiğini savunan bazı kesimler çıktı. Bunu kullanmak isteyen size karşıt kesimler var" sorusuna ise Başbakan Erdoğan, "Bu her zaman olacak. Birçok şeyler söyleniyor, söyleniyor. Biz onlara da kulak asacak olursak…" diye cevap verdi.

"BİZİM İTİRAZIMIZ ÇEVRE DUYARLILIĞINA DEĞİL ORADA YAPILAN VANDALLIĞADIR"

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Taksim Gezi Parkı olaylarının başlangıcı itibariyle 'gurur duyduğunu ve hükümetinde gurur duyması lazım' sözünün hatırlatılması üzerine ise Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Gençlerin demokratik talepleri noktasında zaten bizim farklı düşünmemiz mümkün değil. Şuanda Türkiye'nin en büyük gençlik teşkilatına biz sahibiz. Şuanda partimin genç üyesi yaklaşık bir milyon. Ana muhalefet partisinin toplam üye sayısı bir milyon bile değil. Bölme bir yapıya sahibiz. Burada a bizim yaş limitimiz 29'dur. 29'ün üzeri olduğu zaman ana kademeye geçer üye olarak. Böyle bir gençlik yapılanmamız var. Bugün bizim toplamda üye sayımız neredeyse 9 milyona doğru gidiyor. 8 milyona aştı. Kadın kollarımız çok ciddi bir üye yapısına sahip ve çevreye duyarlılığı dendiğin de orada ben diyorum ki bir defa şahsımla alakası olsun, gerek AK Partiyle alakalı olsun çevrecilikte bizim ülkemize kazandırdığımızı bugüne kadar gelmiş geçmiş hiçbir siyasi parti kazandırmamıştır. İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığım bunun en güzel örneğidir. Taksim'deki orada çevre duyarlılığı ile yapılmış olan olayın bir defa ben çevre duyarlılığından kaynaklandığını zaten kabul etmem mümkün değil. Bizim itirazımız net çevre duyarlılığına değil. Bizim oradaki itirazımız yapılan vandanllığadır"

"TAKSİME İLK GELEN GRUBU SAMİMİ GENÇ KARDEŞLERİM OLARAK KABUL EDİYORUM"

Taksim Gezi Parkı'na gelen ilk grubun ağaçlar sebebiyle geldiğini ve kendisinin onları samimi genç kardeşler olarak kabul ettiğinin altını çizen Başbakan Erdoğan, ondan sonraki bir sürecin kullanılma süreci olduğunu dile getirdi. Başbakan Erdoğan, tehlikeli sürecin kullanılma aşaması olduğunu belirterek, "Daha sonra illegal örgütler girdi. İllegal örgütlerin yakıp, yıkması gibi vandanlığının takdir edilemez. Kendilerini çağırdım, dinledim. Bir gurup aydın dinledim. Bir başka gurubu ayrı dinledim. Hepsiyle bunları konuştuk. Konuşmamıza rağmen ayrılırken adeta anlaşmış gibi ayrıldık, ondan kendilerine çok daha ileri giderek şunu da söyledik: dekik ki, mahkeme karının bekleyeceğiz. Mahkeme kararından sonra gerekirse de biz oylamaya yapacağız, kamuoyu yoklaması yapacağız. Ona göre adım atacağız. Buna rağmen gene devam ettiler. Mahkeme kararları gelmeye başlayınca herhalde olay tabi ki farklı bir şeye girdi. Bugün şimdi orada düşünün hiç gezi alanı denilecek imkan yoktu. Ekzoz kolularından geçilmezdi. Onlar şimdi yerin altına alındı. Meydan büyüyor, meydan güzelleşecek, yeni yeni proje çalışmaları var. Bütün bunları görmeden, etmeden yine haza birileri buraları karalama gayreti içerisine giriyor. Bunlara da milletçe bizim fırsat vermemiz lazım. Yani akli selim sahibi olan bütün İstanbul halkı olsun, ülkemizin değişik yerlerinden Taksime gelenler olsun bunu da görüp burada ortaya bir eser çıkacak, burada bir güzel bir proje ortaya konacak, bunu bekleyelim bir görelim demeleri lazım. Türkiye bu kadar güçlü bir ülke, manevi miras itibariyle güçlü bir ülkenin bir doğru dürüst şehir müzesi yok. Taksim'e bir şehir müzesi yakışır dedik ve tarihteki bir eseri oraya koyalım dedik. Kıyametler koptu. Aynı şeyi biliyorsunuz Harbiye Kongre Merkezi'nde yaptılar. Biz yerin altına orada Harbiye Kongre Merkezi'ni adeta gömdük ve orada 3 bin 300 kişilik şuanda salon var. İstanbul'da böyle bir salon yoktu. İlk defa yaptık. Orada yine bir tiyatro yaptık. Tiyatro sahnesini orada yaparken burada cami yapacaklar diye yaklaştılar" şeklinde konuştu.

"İSTANBUL İÇİN BENİM KAFAMDA BİRİLERİ VAR"

Yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığının kim olacağı yönündeki soruları cevaplandıran Başbakan Erdoğan, "Benim kafam da varda önemli olan teşkilatımın da nabzını almak. Onlarında nabzını alacağım. Kamuoyu araştırmalarını yaptırdık. Çıktı" dedi.

Anketlerde Kadir Topbaş'ın isminin ön plana çıktığı yönündeki bir soruya ise Başbakan Erdoğan, "Teşkilatımın tümayülünü almadan yaparsak o teşkilatıma saygısızlık olur. O saygısızlığı yapamam. Çünkü biz masa başında oturup adam belirleyen bir parti değiliz. Bazıları masa başında otururlar onlar adaylarını hemen şipşak açıklaya bilirler. Ama benim siyaset terbiyem buna el vermez" diye konuştu.

"HOŞ BİR ARKADAŞIMIZ AMA NASIL BİR BOŞLUĞA DÜŞMÜŞ GERÇEKTEN"

Eskişehir Valisi'nin bir gazeteciye tehdit içeren mailinin sorulmasına üzerine ise Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Tabi o davranışı tasvip etmek söz konusu değil ama İçişleri Bakanımız konuyu araştırmak üzere görevlendirmeleri yaptı. Bunları inceliyorlar bakacaklar. Nedir ne değildir ona göre değerlendirmesini yaparız. Aslında iyi bir arkadaşımız, hoş bir arkadaşımız ama nasıl bir boşluğa düşmüş gerçekten… Kendisini okuduğumuz kadarıyla benim hesabım kullanıldı diyor. Yanlış böyle bir şey olamaz."

"GELİN 59 MADDEYİ ÇIKARALIM BİR MESAFE ALALIM"

Yeni Anayasa yapım çalışmalarında çok fedakarlık yaptıklarının altını çizen Başbakan Erdoğan, "Bu bir anayasa uzlaşma komisyonuysa dedik ki 326 üyemiz var bütün siyasi partiler eşit üyeyle buna katılsın. Buna 30 üyesi olan partide üç üye verdi, 51 üyesi olanda 3 üye verdi, 152 üyesi olanda üç üye verdi. Hepsinin toplama 229 filan… Biz 326 ile üç üye… Bir çalışmayı yapalım. Önemli olan üzümü yiyelim. Bizim bağcıyla işimiz olmasın. Bakın önce 2012'nin sonu dediler, olmadı. Ondan sonra 13 Nisan dediler, olmadı. Tekrar yok Meclis kapanana kadar, olmadı. Bugün hala yok. Benim teklifim şu oldu. Gelin lütfen 4 partinin de mutabık kaldığı maddeleri şu Meclis tatildeyken bile gerekirse oturalım bir hafta neyse çalışalım şunları çıkaralım. Maalesef ipe un serdiler. Şimdi 59 madde, ben aynı çağrıyı yine yapıyorum. Burada 4 parti mutabık mıyız, mutabıkız. Gelin 59 maddeyi çıkaralım bir mesafe alalım. Hiç olmazsa bunlar masanın üstünden kalksın ve Anayasaya böylece 59 tane 4 partinin mutabık kaldığı madde girmiş olsun. 26 tanede zaten halkın oyuyla değişti. O zaman rakam bakıyorsun 85'e çıkıyor. 85 maddeyi böylece değiştirmiş oluyorsunuz. Bu çok ciddi bir mesafe. Zaten o değiştirilemez denilen maddelerde filan da mutabakat aralarında hemen hemen var gibiydi. O orada öylece kalmış olacak bir sıkıntı yok. Atalım şu adımları bugün hala ona da olumsuz yaklaşıyorlar. Şimdi bu ipe un sermek değil mi? Alacaksa netice gelin alalım" dedi. - ANKARA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Recep Tayyip Erdoğan Birleşmiş Milletler Mehmet Barlas Abdullah Gül Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title