Başbakan Yardımcısı Arınç Açıklaması
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Balyoz davasında mahkemenin verdiği kararla ilgili olarak, "Çok haksız oldu, yersiz oldu diyenlerin de, bunun aksini söyleyenlerin de yargı sürecinin bitmesini beklemek gibi bir durumları var."
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Balyoz davasında mahkemenin verdiği kararla ilgili olarak, "Çok haksız oldu, yersiz oldu diyenlerin de, bunun aksini söyleyenlerin de yargı sürecinin bitmesini beklemek gibi bir durumları var. Mahkumiyete hiç kimse sevinmez, sevinmemeli ama iddialar ciddiydi" dedi.
Antalya Gazeteciler Cemiyeti'nin (AGC) Hillside Su Otel'de düzenlenen geleneksel AGC Basın Ödülleri törenine katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tören öncesi gazetecilerin sorularını yanıtladı. Balyoz davası ile ilgili sorular üzerine Arınç, "İki yılı aşkın bir zamandır Türkiye buna odaklanmıştı. Dosyada nasıl bir isim konuldu bilmiyorum. Ordu komutanları, üst düzey generaller, albaylar bulunuyordu. 360 kişilik bir davaydı. Mahkeme bu davaya odaklandı ve 2 yıl içinde de bitirdi. Verilen bir mahkeme kararıdır. Yargı sürecinin bir bölümündeyiz. Beğensek de, beğenmesek de ağır ceza heyeti bu konuda bir karar verdi. Hiç birimiz oh oldu demek durumunda değiliz. Beğenilir beğenilmez, eleştirilir eleştirilmez. Bu mahkemenin verdiği bir yargı kararıdır. Yargıtay aşaması olacak. Temyizden de geçecektir. Temyiz bozma yapabilir, ona ilişkin hukuki süreçte farklıdır. Çok haksız oldu, yersiz oldu diyenlerin de, bunun aksini söyleyenlerin de yargı sürecinin bitmesini beklemek gibi bir durumları var. Mahkumiyete hiç kimse sevinmez, sevinmemeli ama iddialar ciddiydi. Gerçekçi kılan deliller bulundu ve mahkeme karar verdi. Temyiz aşamasından sonra göreceğiz. Kesinleşirse bu kez 12 Eylül referandumuyla Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkı tanınmış oldu. Bu yola gitmek isteyenler gidecek. Ben geçmiş olsun diyorum. Biraz önce kupürleri karıştırırken CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in sözünü okudum. 'Çok mutlu oldum' diye bir cümle sarfetmişim. Bu yanlıştır. Böyle bir karar karşısında çok mutlu oldum kelimesini sarfetmedim. Böyle bir düşünceyi ifade etmek, insani olmaz, yanlış olur. Ben böyle söylemedim. Bugüne kadar verdiğim bütün beyanatlarda uzunluğundan şikayet ediyorum. Tutukluluğun bir tedbir olduğunu, bu tedbirin mutlaka kaldırılması gerektiğini söylüyorum. Mahkemelerin bir an önce sonuçlanmasını ve bundan mutlu olacağımı ifade etmiştim. Bir dava iki sene, üç sene, dört sene sürmez. Deliller toplanır, mahkeme kararını verir. Burada iki sene sonunda bir karar verilmiş oldu. Biz siyasetçiler, siyasetçi dışındaki sözü kendisine anlatıldığında iyi okumalı, bizzat görmeli ve değerlendirme yapmalı ve doğrusu Sayın Tekin'e yakıştıramadım" dedi.
"BAŞARILI SONUÇLAR ALACAĞIMIZA İNANIYORUM"
Terörle ilgili olarak "Canımızı acıtan şehitlerimiz oldu. En son savcımız şehit oldu" diyen Arınç, şunları söyledi:
"Dün İzmir'de 3 şehidimizin cenaze töreni vardı. Manisa'da 2 şehidin cenazesi vardı. Ben birkaç gün önce Bursa'da cenazeye katıldım. Son günlerdeki yoğun eylemler hepimizi fevkalade üzüyor. Yeni şehitler ekleniyor. Üzüntülerimizi ifade ediyoruz. Terörle mücadelede çok daha başarılı sonuçlar alacağımıza, neticeler alacağımıza şahsen inanıyorum. Dolayısıyla istihbarat konusunu da biz de her olayın öncesi ve sonrasında meydana gelecek olaylar, adli ve idari açıdan soruşturulur. Savcımıza Bingöl'de vuku bulan saldırılarda vazifeyi ihmal, kötüye kullanma varsa bunun sorumluları hakkında gereken yapılır. Bütün istihbarat örgütlerinin çalışmasına rağmen engelleyemediğimiz eylemler var. Ama emin olun bu eylemlerden çok daha fazlası önceden önlenebilir. Elimizden geleni yapıyoruz. İstihbarat paylaşımını yapıyoruz. Teknik, teknolojik imkanları yapıyoruz. Bunun ötesinde yapmak konusunda da kararlılığımız var. Biz devletiz, biz terörist değiliz. Devletin iki yüzü yok, tek yüzü var. O da hukuktur. Hukuk içinde kalmak, mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Günlük yaşam devam ediyor. Muhalefetin farklı eleştirilerini yeri geldiğinde ne sıkı yönetim ne OHAL ilan etmek, hükümetimizin gücü, fedakarlığıyla bunun üstesinden çok da uzak olmayan bir zamanda geleceğiz."
