Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "Silahlar Kıyamete Kadar Susacak"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 35 yılda 35 bin insanın öldüğüne ve 1,2 trilyon dolar maddi kaybın yaşandığına dikkat çekerek, Türkiye’de silahların kıyamete kadar susacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 35 yılda 35 bin insanın öldüğüne ve 1,2 trilyon dolar maddi kaybın yaşandığına dikkat çekerek, Türkiye'de silahların kıyamete kadar susacağını söyledi.
AK Parti Mardin İl Teşkilatı'nın 5'inci Olağan Kongresi'ne katılmak üzere Mardin'e gelen Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Kızıltepe ilçesinde bulunan Mardin Havaalanı'nda milletvekilleri Abdurrahim Akdağ, Muammer Güler, Gönül Bekin Şahkulubey, Nurdan Şanlı, Vali Mustafa Taşkesen, Emniyet Müdürü Mehmet Şahin ile çok sayıda partili tarafından karşılandı. Kurtulmuş, buradan AK Parti İl Teşkilatı'nın düzenlediği kahvaltıya katılmak üzere beraberindekiler ile birlikte kent merkezine, oradan da kongrenin yapıldığı Atatürk Spor Salonu'na geçti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun da katıldığı kongrede konuşan Kurtulmuş, Mardin'in farklı medeniyetlerin şehri olduğunu belirterek, partisi döneminde Mardin'e çok büyük hizmetler yapıldığını ifade etti. Bunu saatlerce anlatabileceklerini kaydeden Kurtulmuş, "Ancak bana sorulsa AK Parti döneminde yapılan en önemli şey zihniyet değişiminin başlamış olmasıdır. Devletin zihniyetini değiştirmek, affedersiniz deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Geçmişte köyler yakıldı, insanlara dışkılar yedirildi, işkenceler yapıldı. İnsanların anadillerine hor bakıldı. Kültürlerine, başörtülerine, dinlerine, mezheplerine, meşreplerine hor bakıldı. İnsanlar maalesef devletin demir yumruğu altında ezildiler, horlandılar. İkinci ve üçüncü sınıf vatandaş haline getirildiler. Doğu ve Güneydoğu Anadolu devletin sürgün yeri olarak görüldü. Doğu ve Güneydoğu Anadolu halkı devletin ikinci sınıf vatandaşı olarak görüldü. Biz, milletin egemenliğinden başka hiçbir egemenliği kabul etmiyoruz. İnşallah Türkiye'de kıyamete kadar silahlar susacak. 35 yılda 35 bin vatandaşımız ölmüş. 1.2 trilyon dolar Türkiye'nin kaybı olmuştur. Eğer bu kayıplarımız olmazsa Türkiye uzay aracını bundan 20 sene önce uzaya gönderirdi. Eğer bu kayıplar olmasaydı çok daha ileri gidilirdi" dedi.
"TÜRKİYE KARDEŞLİK ÜLKESİ OLACAK"
Çözüm sürecinden vazgeçmeyeceklerini ve Türkiye'yi daha ileriye götüreceklerini vurgulayan Kurtulmuş, "Çözüm süreci, bütün bölge halkı için bir umut olacak. Çözüm süreci, inşallah nihayete erecek ve Türkiye bir kardeşlik ülkesi olacaktır. Yemen'den Tunus'a kadar İslam ülkeleri bölünmüş durumda. Dünyada yeni bir dünya düzeninin kurulması lazım. Dünya barışını sağlamak için ilk önce zihniyetin değişmesi gerekiyor" diye konuştu.
"DEVLET VATANDAŞIN DİLİNE SAĞIRDI"
Geçmiş yıllarda Kürtçe, Zazaca veya Arapça'dan başka lisan bilmeyenlerin mahkemelerde sanık veya tanık olarak konuştuklarında hakimin bunu "anlaşılamayan bir dil" yönünde kayıtlara aldırdığını anımsatan Kurtulmuş, "Devlet vatandaşın diline sağırdı. Devlet vatandaşın dilini anlamıyor. Vatandaşın dilini anlamaya gayret etmiyor. Bırakın mahkemeyi televizyonlarda Kürtçe ve Arapça türkülerin söylenmesi yasaktı. İbrahim Tatlıses bırakın TRT'yi, özel televizyonlarda bile birkaç sene öncesine kadar Kürtçe şarkılar söyleyemiyor. Şimdi Allah'a çok şükür, Cumhurbaşkanımız başbakan iken, Diyarbakır meydanında Şivan Perver ile Tatlıses bir araya geldiler. Yüz binlerce kişinin katılımı ile başbakanımızın ve devlet erkanının önünde Kürtçe, Arapça ve Türkçe şarkılar söylediler. Hep beraber halay çektiler. Kıyamet mi koptu? Türkiye mi bölündü, bu vatan mı parçalandı? Hiçbir şey olmadı" dedi.
"TÜRKİYE'DE BAŞÖRTÜSÜ ZULMÜ YAŞANDI"
Türkiye'de başörtü zulmünün yıllarca yaşandığını, devletin vatandaşın başörtüsünü görmezden geldiğini ve başörtüsüne müsaade etmediğini de aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Devlet 17-18 yaşındaki kız çocuklarını üniversitenin kapısından almadı. Nice genç kızlarımız ağlayarak, kahrederek üniversitenin kapısından ayrıldı. Nice kardeşlerimiz, evlatlarımız üniversitenin kapısında gelecek hayallerini gömdü. İmam hatip liselerinin kapısına kilit vuruldu. 3-5 tane şuurlu hocanın gayreti ile imam hatipler açık tutulmaya çalışıldı. 28 Şubat'tan sonra seçilmiş bir milletvekili başörtüsü olduğu için Meclis'ten dışarı atıldı. Yemin bile ettirilmedi, milletvekilliğine müsaade edilmedi. Başörtüsü olursa Türkiye'ye irtica gelir, laiklik elden gider diye yaygara koparıyorlardı. İşte başörtülü milletvekilimiz burada. 6 tane arkadaşımız Meclis'te başörtüsü ile milletvekilliği yapıyor. Başörtülü kardeşlerimiz üniversite hocası, liselerde, ortaokullarda okuyor, memurluk yapıyor. Kıyamet mi kopuyor Allah aşkına, laiklik elden mi gidiyor? Vatan mı bölünüyor? Hiçbir şey olmuyor."
2015 seçimlerinden sonra "çözüm sürecine" şimdi olduğu gibi bütün güçle devam edileceğini de vurgulayan Kurtulmuş, tüm provokasyonlara rağmen çözüm sürecinin nihayete erdirileceğine ve 77 milyon yurttaşın hepsinin birinci sınıf yurttaş olacağına dikkat çekti.
"MONTAJLA KORKUTMAYA ÇALIŞTILAR"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu ise, sadece kongre yapmadıklarını, bir mukavemetin altına hep birlikte imza attıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Sizleri montajlarla korkutmaya çalıştılar, ama siz tüm bunlara rağmen milletin adamını köşke gönderdiniz. Ergenekon, Ay Işığı, Sarıkız, Balyozlar yetmedi, Gezi olayı ile 17-25 Aralık operasyonları ile 6-7 Ekim olayları ile ve darbelerle bu ülkeyi karıştırmak istediler. Ama bunların hepsi aşıldı, sandıkla, oy ile aşıldı. 17-25 Aralık operasyonlarıyla darbe yapmaya, itibarsızlaştırmaya çalıştılar, ama bu büyük millet bunlara inanmadı ve sandıkta onları gömdü. Muhalefet ile bir sıkıntımız yok."
Konuşmaların ardından seçime gidildi. Tek liste ile gidilen seçimde Bahattin Uncu, AK Parti İl Teşkilatı başkanlığına getirildi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, kongrenin ardından Mardin Valiliği tarafından STK'ların katılımıyla düzenlenen öğle yemeğine katıldı. Kurtulmuş, buradaki programın ardından kentten ayrıldı. - MARDİN