Başbakan Yıldırım'dan Kılıçdaroğlu'na Anayasa Çağrısı
Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na Anayasa çağrısında bulunarak "Gelin siz de bu kervana katılın.
Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na Anayasa çağrısında bulunarak "Gelin siz de bu kervana katılın. Bu şeref hepimizin olsun. Hep beraber Türkiye'nin gündemini yıllardır meşgul eden Anayasa meselesini çözelim" dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, partisinin TBMM'deki Grup Toplantısında konuştu. PKK ile FETÖ'nün ortak hareket ettiğine dikkat çeken Yıldırım, "Çünkü ikisi de maşa ve bu iki maşayı da aynı el tutuyor. PKK da FETÖ de tek bir amaca hizmet ediyorlar. Bu aziz millet, kirli, alçak oyuna 15 Temmuz'da geçit vermedi. İstiklalimiz ve istikbalimiz için içerde ve dışarıda ne gerekiyorsa yapacağız. Bunları yaparken adaletten, uluslararası hukuktan ayrılmadan terörle mücadele devam edecektir. Kimsenin toprağında gözümüz yok. 15 Temmuz gecesi FETÖ tarafından bu güzel ülkeye yaşatılanları asla unutmayacağız. 241 şehidimizi, 2 bin 194 gazimizi daima gönlümüzde taşıyacağız. Darbe yapan, ülkemizi yıkmaya çalışan hiç kimse ben mağdurum edebiyatı yapmasın. Asıl mağdur şehit yakınları, gaziler ve millettir. Mağdur algısı yayarak 15 Temmuz'un mağdurlarını gölgede bırakmalarına asla göz yumamayız. Bu konuda zerre kadar tereddüt göstermeyeceğiz. Devleti tehdit eden, milleti haince esir almak isteyen bu karanlık yapının mensuplarını savunmaya kalkmak bir başka ihanettir" diye konuştu.
PKK ile mücadelenin devam ettiğini kaydeden Yıldırım, "Güvenlik güçlerimiz dağlarda yaptıkları operasyonlarda örgüte ağır darbeler vurmaya devam ediyor. Şehir içindeki yapılanmaya karşı etkin tedbirleri almaya devam ediyoruz. Köşeye sıkışmanın psikolojisi ile bölücü terör örgütü siyasi cinayetler işlemeye başladı. Bölgedeki AK Parti yöneticilerine karşı süikastlar düzenliyor, kahpece cinayetler işliyorlar. Biz bu mücadeleye başlarken liderimiz 'Kefenimizi giyerek yola çıktık' dedi. Bunun hesabını alçak katillerden soracağız. El birliği ile bu işin üstesinden geleceğiz. Teröre destek veren belediyeleri tespit ettik ve paketledik. Şimdi yeni görevlendirdiğimiz başkanlar teröre değil halka hizmet ediyor. İşimiz hizmet gücümüz millet" ifadelerini kullandı.
"Cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu doğmuştur"
Türkiye'nin yeni bir Anayasa ihtiyacının olduğunu belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"AK Parti 2002 yılı 3 Kasım'da tek başına iktidara geldi. Bir yandan ülkenin gecikmiş hizmetlerini yapıyor, bir yandan da vesayet örgütleri ile mücadele ediyor. Cumhurbaşkanı seçilecek ve 367 icadı çıkardılar. Meclisin en büyük partisini, 363 milletvekili olan AK Parti, efendim siz tek başınıza Cumhurbaşkanı seçemezsiniz. Nereden çıktı kardeşim. O gün AK Partiyi sandıkta alt edemeyerek vesayet odaklarını kullanarak yeni bir icat çıkardılar. Bu işin öncülüğünü de yine ana muhalefet partisi çekti. Bir sistem krizinin başlangıcını yaptı. O sistem krizini yine vatandaş aştı. Bu durum olunca biz sandığa gitmeyi, sorunun millet tarafından çözülmesini istedik. Millet AK Partiyi daha da güçlendirerek çözümü gösterdi. Madem siz seçtirmiyorsunuz o zaman Cumhurbaşkanını halk kendisi seçsin dedik. Vatandaş soruna el koydu ve çözümü üretti. 2010 referandumu ile artık Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi Anayasamıza bir hüküm olarak girdi. Yüzde 52 oyla seçilmiş Cumhurbaşkanımız var. Biz diyoruz ki; mevcut durumu Anayasaya uygun hale getirelim. Bu sürdürülebilir bir yol değil. Halkın iradesinin iradesi üzerinde başka bir irade olmaz. Halkın yüzde 52'sinin oyunu almış Cumhurbaşkanının halka karşı siyasi sorumluluğu vardır. Cumhurbaşkanının siyasi sorumluluğu doğmuştur. Bu durumun, sistemdeki bu kargaşanın ortadan kalkmasını istiyoruz. Bunun yolu da artık mevcut durumu Anayasadaki durumla uygun hale getirmektir. AK Parti Grubu olarak Anayasadaki değişiklikleri ön gören teklifimizi yüce meclise sunacağız. Böylece artık bu Anayasa konusunda siyaset malzemesi olmaktan çıkaracağız. Yüce meclis bu sorunu ya kendisi mecliste çözecek yada çözümü için millete havale edecektir."
"Anayasa ve sistem konusunu millete götürüp çözüm üretme zamanıdır"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile dün yaptığı görüşmeye de değinen Yıldırım, "Bu görüşmede Türkiye'nin çeşitli iç ve dış güvenlik tehditleri konusunda kapsamlı değerlendirmeler yaptık. Hükümetimizin gerek terörle mücadele gerekse FETÖ örgütünün uzantıları ile ilgili yaptığımız çalışmaları anlattık. Aynı zamanda Anayasa meselesini ele aldık. Sayın Bahçeli'nin tutumu gayet nettir. Bu fiili durumun Anayasa ile bir uyumsuzluk içerdiğini ve konunun mutlaka bir çözüme kavuşturulması gerektiğini ifade etti. Adresinde millet olduğunu açıkça söyledi. O halde şimdi icraat zamanı, Anayasa ve sistem konusunu millete götürüp çözüm üretme zamanıdır. Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na sesleniyorum: 'Gelin sizde bu kervana katılın. Bu şeref hepimizin olsun. Hep beraber Türkiye'nin gündemini yıllardır meşgul eden Anayasa meselesini çözelim. Son sözü millet söylesin.' Buradan AK Parti Grubu olarak şu sözü de veriyorum: 'Siz bu değişikliğe destek verseniz 367'nin üzerine de çıksak son sözü millet söyleyecektir.' Çünkü işin sahibi millettir. Millete götürürüz ve millet kararını verir. Ondan sonra da bütün tartışmalar son bulur" açıklamasında bulundu.
"Milleti hesap edemeyen tepe taklak olur"
FETÖ mensuplarının foyalarının 17 Aralık'ta meydana çıktığını sözlerine ekleyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Daha fazla dayanamadılar. Bir karar vermek zorundalardı. ya çekilecekler ya da Türkiye ile bilek güreşine gireceklerdi. Girdiler, derslerini de aldılar. O kadar kendilerinden eminler ki. Devletin silahları, tanklarını, toplarını, uçaklarını gasp ediyorlar. Şerefli TSK'nın elbiseleri altına saklanarak alçakça eylemlerini gerçekleştirdiler. Her şey hesap edilmiş. Talimatlar yayınlanmış, görevler dağıtılmış ama Tayyip Erdoğan unutulmuş, AK Parti hükümeti, millet unutulmuş. Milleti hesap edemeyen tepe taklak olur. Millet indimi meydanlara o zaman işin şekli değişir. Bütün fiyakaları 10 saatte bitti. 40 yıllık birikimlerini bir gecede yok ettiler, kendilerini de berbat ettiler. Onlara düşün gelin bu yüce Türk adaletine teslim olun. Adaletin şefkatli kollarına teslim olmaktır."
"Başkanlık sistemi sistemin düğümlerini çözecek, kilitlerini açacak en büyük reformdur"
Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ülkede bizden önce neden krizler yaşandı. Çünkü sistem tıkandı. Neden darbelere zemin hazırlandı. Çünkü sistem tıkandı. Bu ülke neden ağır bedeller ödedi, bu terör neden bu seviyelere geldi. Çünkü sistem çözüm üretemedi. Başkanlık sistemi sistemin düğümlerini çözecek, kilitlerini açacak en büyük reformdur. Başkanlık sistemi Türkiye'nin ufkunu aydınlatacak yeni bir yol haritasıdır. Şahsi hırslarını artık herkes bir kenara bıraksın. Ülke çıkarları, Türkiye'nin geleceği her şeyin üzerindedir. Biz ülkeyi istikrar ile yöneten bir iktidar olarak sistemin nerelerde tıkandığını görüyor ve ona göre bir çözüm yolu üretiyoruz. Böylece inşallah bu konuyu da Türkiye'nin gündeminden çıkartmaya kararlıyız. Yaşadığımız bu topraklar hepimizin, ay yıldızlı bayrak hepimizindir. Gençlerimize, yavrularımıza daha iyi bir gelecek bırakmak için uğraşıyoruz. Milletin emaneti bizim omuzlarımızdadır. Türkiye'yi büyük hedeflerine ulaştırmak bizim öncelikli görevimizdir." - ANKARA