BBP Genel Başkan Yardımcısı Karacan Yazıcıoğlu soruşturması
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin, "Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde yaşanan...
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Bayram Karacan, Muhsin Yazıcıoğlu'nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin, "Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde yaşanan bu vakanın üzerinden 5 yıl geçti. Özel yetkili savcılık hala bazı kurumlardan bilgi ve belge bekliyor. O yüzden iddianamenin yazım aşamasına geçilemedi. Bu durum da bizi son derece üzüyor" dedi.
Karacan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Yazıcıoğlu'nun içinde bulunduğu helikopterin 25 Mart 2009'da düşmesinin üzerinden uzun zaman geçtiğini söyledi.
Helikopter düştükten sonra hayatın doğal akışına aykırı birçok şey yaşandığına dikkati çeken Karacan, yaşananların hem kendilerinin hem de toplumun genel vicdanında bu işin kaza olmadığı şeklinde intiba gösterdiğini savundu.
Olayla ilgili TBMM'de iki defa araştırma komisyonu kurulmasına vesile olduklarını, Cumhurbaşkanlığına müracaat ederek Devlet Denetleme Kurulunu (DDK) harekete geçirdiklerini anımsatan Karacan, sözlerine şöyle devam etti:
"Kurul, yaklaşık 800 sayfalık rapor ortaya çıkardı. Bu 800 sayfalık raporun neticesinde bizim ve toplumun vicdanında karşılık bulmayan şüpheler ete kemiğe büründü. Bir sürü ihmal ve kastın bu olayda yaşandığı tespitinde bulunuldu. İşin en garip tarafı şu, DDK bu raporu açıkladıktan sonra işin çözülmesinde en önemli sorumluluğu olan bir bakan 'Kazadan kaza çıkarmayın' dedi. Sanki her şeye vakıfmış gibi bu işin kaza olduğuna hükmetti. Bu, şunu gösterdi, DDK'nın yaptığı bütün işler boş ama biz bekledik ki bakan DDK'nın yapmış olduğu tespitleri çürütecek, boşa çıkaracak açıklamalar yapsın ama yapmadı."
Karacan, siyasi iradenin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini ileri sürerek, "Bize bir muazzaf asker ulaştı. Helikopterin düştükten sonraki yaşananlarla ilgili bilgi verdi. Bütün yaşananlarla ilgili bir adres gösterdi. Dedi ki, 'Hava Kuvvetleri Komutanlığına bağlı Muharebe Yönetim Merkezinde birim var, burada bu bilgi var.' Biz 2 yıldır hala özel yetkili savcılığın bu bilgiyi somut deliller haline dönüştürüp dosyaya koymasını bekliyoruz" diye konuştu.
Her türlü bilgiyi savcılığa ulaştırdıklarını belirten Karacan, savcılığın buna yönelik inceleme yaptığını, gizlilik kararı olduğu gerekçesiyle dosyada ne tür bilgi olduğunu tam bilemediklerini söyledi.
- Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak'ın açıklamaları
Gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak'ın bir gazeteciye Yazıcıoğlu'nun infaz edildiği, olay gerçekleştirilmeden önce de namaz kıldığı şeklinde bilgi verdiğini anımsatan Karacan, "İşin açıkçası somut olarak bunu teyit eden bilgi yok ama bu meselenin aydınlatılması için her türlü ihtimal bizim için önemli. Savcılarımız, eminim bu meselenin üzerine gidecek" ifadesini kullandı.
"DDK'nın raporuna da giren, 2 saat içinde o bölgeye inip kalkan helikopterlerle ilgili bu karanlık nokta açıklığa kavuşturulursa, inanıyorum ki bu tür haberlerin de mutlaka karşılığı ortaya çıkacaktır" diyen Karacan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Teknolojinin bu kadar geliştiği bir dönemde yaşanan bu vakanın üzerinden 5 yıl geçti. Özel yetkili savcılık hala bazı kurumlardan bilgi ve belge bekliyor. O yüzden iddianamenin yazım aşamasına geçilemedi. Bu durum da bizi son derece üzüyor. Artık devletin bilgi istenen kurumlarının bu konuya hassas yaklaşmasını ve özellikle siyasi iradenin başka meselelerde gösterdiği cevvalliğin en azından yüzde 1'ini dahi açıkça bekliyoruz."
- Öğrenci evleriyle ilgili tartışma
Karacan, gündemde geniş yer bulan öğrenci evleri tartışmasını "komedi" olarak nitelendirdi.
Bunun tamamen gündem değiştirmeye yönelik olduğunu savunan Karacan, hükümetin vatandaşa, 'Bak biz bu değerlere çok saygılıyız' görüntüsü verme gayreti içinde olduğunu iddia etti.
Hükümetin 2003 yılında Avrupa Birliği (AB) uyum yasaları kapsamında zinayı suç olmaktan çıkardığını ileri süren Karacan, "Aynı evi paylaşan iki öğrenciyle ilgili bilgi gelse, emniyet yetkilileri de baskın yapsa, uygunsuz vaziyette de durumu tespit etse, inanın o emniyet yetkilleri şu anki kanuna göre suçlu oluyor" diye belirtti.
"Her seçim öncesinde toplumun kafasını karıştıracak, toplumdaki bazı hassasiyetlere sahip çıkma adına yaptıkları yeni bir manevra" diyen Karacan, bunun akla mantığa aykırı olduğunu, sıkıntıların da parti içerisinde baş gösterdiğini öne sürdü.
Muhabir: YUNUS EMRE GÜNAYDIN, Onur Orhan
Yayınlayan: Kemal Kaymak