BBP Genel Başkanı Destici, gündemi değerlendirdi Açıklaması
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "CHP başta olmak üzere, her fırsatta Atatürk'ün ismini siyaset malzemesi yapanların, Garo Paylan ve Sezgin Tanrıkulu'nun ülkemize, milletimize, Cumhuriyet'e ve Atatürk'e hakaretlerine verecekleri karşılığın ne olacağını merakla bekliyoruz.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, "CHP başta olmak üzere, her fırsatta Atatürk'ün ismini siyaset malzemesi yapanların, Garo Paylan ve Sezgin Tanrıkulu'nun ülkemize, milletimize, Cumhuriyet'e ve Atatürk'e hakaretlerine verecekleri karşılığın ne olacağını merakla bekliyoruz." dedi.
Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Pençe Kilit Operasyonu'nu dikkatle izlediklerini, devletine ve milletine bağlı her Türk vatandaşı gibi terörün kaynağında yok edilmesi gerektiğini düşündüklerini söyledi.
Şehitlerin ve on binlerce vatandaşın katili olan bir terör örgütüne sırtlarını dayadıklarını söyleyenlerin, TBMM'de oturmaya devam ettiğini kaydeden Destici, buna çözüm bulunması gerektiğini belirtti. Destici, HDP'nin kapatılması davasına işaret ederek, Anayasa Mahkemesinin halen neyi beklediğini merak ettiğini dile getirdi.
Destici, HDP'nin yalnızca terör örgütü PKK'yı desteklemediğini aynı zamanda Ermeni terör örgütleri Hınçak, Taşnak ve Asala artıklarını da Meclise taşıdığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Ermeni soykırım iddialarını Meclisin gündemine taşıma, hatta kanun teklifi verme hadsizliğine kadar gidebiliyorlar. CHP içinden bir milletvekili buna eşlik ediyor. Elbette hukuk gereğini yapacak. Meclis de fezlekeler geldiğinde hiç bekletmeden dokunulmazlıklarını kaldırmalı ve bu iki haini yargıya göndermeli.
CHP başta olmak üzere her fırsatta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ismini siyaset malzemesi yapanların, Garo Paylan'ın ve Sezgin Tanrıkulu'nun ülkemize, milletimize, Cumhuriyet'e ve Atatürk'e hakaretlerine verecekleri karşılığın ne olacağını merakla bekliyoruz. Konuyla ilgili utanç verici açıklaması nedeniyle Ali Babacan'ı da kınıyorum."
Destici, dünyanın her yerinde, her gün yeni katliamlara, soykırımlara imza atan ABD Başkanı Joe Biden'ın, Türk milletinin şerefli tarihine dil uzatmasının iki yüzlülük olduğunu söyledi.
"Neredeyse milli bir mesele olarak görecek"
15 Temmuz darbe girişimi ve Gezi Parkı olaylarına ilişkin davada verilen kararlara da değinen Destici, kararın provokasyon aracı haline getirilmeye çalışıldığını ifade etti.
Terörle bağlantısı iddiasıyla tutuklanan HDP'nin eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Gezi Parkı olaylarına ilişkin "Hükümeti devirecek bir halk hareketiydi." sözünü anımsatan Destici, şöyle devam etti:
"Sayın Akşener'in grup toplantısını izledim, hayret ettim. Milliyetçi olduğunu iddia eden bir siyasi partinin genel başkanı buna nasıl sahip çıkabilir? Yalnızca mahkeme sonrası fotoğraf bile milliyetçi bir partinin tavrını ortaya koyması açısından yeterli. Bir tarafta CHP ve yanına aldığı PKK'nın, DHKP-C'nin siyasi uzantıları, TİKKO'cular, FETÖ'cüler, ne kadar terör örgütü varsa onlarla birlikte Gezi'yi savunuyor, açıklama yapıyor ve diğer tarafta Sayın Akşener de buna sahip çıkıyor, bunu savunuyor. Neredeyse milli bir mesele olarak görecek. Bunu Türk-İslam ülküsüne, ülkücü harekete, Türk milliyetçiliğine, Gazi Mustafa Kemal Paşa'ya gönül veren tüm vatansever vatandaşlarımızın vicdanına havale ediyorum."
Destici, hukuki süreç ve kararla ilgili kamuoyunun bilgilendirilmesinin, gerçekleştirilmeye çalışılan istismar ve provokasyonun önüne geçilebilmesi için gerekli olduğunu da dile getirdi.
"Öfke patlaması yaşadı"
Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Ya bana katılın ya da yolumda çekilin" sözleri anımsatılarak, "Sizce bu, cumhurbaşkanlığı adaylığı çıkışı mı?" yönündeki soruya, şöyle karşılık verdi:
"Altılı masada oturan altı liderin her birinin kafasında ayrı bir cumhurbaşkanı adayı var. Bunu açıkça ifade edemiyorlar ama belli ediyorlar. Kemal Bey de kendisi aday olmak istiyor. Bu çok açık, net gözüküyor. Bunu istemesi de gayet doğal. Kemal Bey'in adaylığı hiç de sürpriz değil ama masanın içinden de CHP'nin içinden de buna karşı bir duruş var. Kemal Bey'in aday olmasını istemeyen, Kemal Bey aday olursa seçimin kazanılamayacağını iddia eden, bunu da seçimin kazanılamayacağı üzerinden söylüyorlar. Bana göre Kemal Bey'in aday olmasını istemiyorlar. Seçimin kazanılıp kazanılamayacağı konusu bu işin bahanesi. Kemal Bey'in bu çıkışının bunlara yönelik olduğunu da düşünüyorum. Kemal Bey'in hem partisine yönelik sitemi, serzenişi var. Öfke patlaması yaşadı. Bir de masaya bir tepkisi var. Tabii bu açıklamanın masadaki toplantıdan sonra yapılmış olması da bunu gösteriyor. Masaya karşı da bir sitemi ve öfkesi var yani sitem, öfke halini almış vaziyette."