Bu Propaganda Dilinin Türkiye'ye Faydası Olmaz"
TEVFİK ÖZTÜRK - AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliği halk oylamasına yönelik propaganda dilini eleştirerek, "Sayın Kılıçdaroğlu ancak kendisine körü körüne itaat edenleri inandırabilir.
CİHAN OKUR - TEVFİK ÖZTÜRK - AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun anayasa değişikliği halk oylamasına yönelik propaganda dilini eleştirerek, "Sayın Kılıçdaroğlu ancak kendisine körü körüne itaat edenleri inandırabilir. Allah'a çok şükür Türkiye'de hiç böyle seçmen profilleri yok, dolayısıyla işin esasına yönelik eleştiriler getirirler ise bundan herkes faydalanır. Bu propaganda dilinin Türkiye'ye faydası olmaz." dedi.
Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye'de siyasi istikrarı sağlayacağını, yasama, yürütme ve yargıyı birbirinden ayıracağını vurguladı.
Naci Bostancı, CHP'nin halk oylaması sürecinde kara propaganda yürüttüğünü, akıllarının hiçbir zaman "Bu memleketin önüne şöyle pozitif bir teklif koyuyorum, Türkiye'nin yaşadığı problem şunlar, ben de millete şöyle bir hedef gösteriyorum." diye çalışmadığını söyledi.
CHP'nin aklının sürekli sırtında yumurta küfesi bulunan ve memleketin önüne hedef koyan siyasi akıllara karşı itirazla geçtiğini, şimdi de aynı şekilde ilerlediklerini dile getiren Bostancı, "Bu çizginin CHP'ye de faydası yok. O yüzden ümit ederim bu tavırları değişir. Sayın Kılıçdaroğlu propaganda diliyle ancak kendisine körü körüne itaat edenleri inandırabilir. Allah'a çok şükür Türkiye'de hiç böyle seçmen profilleri yok, dolayısıyla işin esasına yönelik eleştiriler getirirler ise bundan herkes faydalanır. Bu propaganda dilinin Türkiye'ye faydası olmaz." ifadesini kullandı.
Çoğulculuğu esas alan siyasi yaklaşım
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin çoğulculuğu esas alan bir siyasi yaklaşımı gerekli kıldığını, çünkü cumhurbaşkanının hükümet kurabilmesi için yüzde 50'nin üzerinde oy alması ve toplumun her kesimini kucaklaması gerektiğine işaret eden Bostancı, "Yüzde 50'nin üzerinde oy alarak gelmiş olsanız bile bir daha seçim var. Halkın önüne çıkacaksınız, yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz. Dolayısıyla daha geniş kesimlere ulaşmak, demokratik siyasette her siyasi iradenin aklı ve yaklaşımıdır." diye konuştu.
Bostancı, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin siyaset üzerindeki vesayeti ortadan kaldıracağını vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Bu sistem daha metin olarak çıkıp tartışılmaya başlanıldığında CHP'de bazı değişiklikler gördük. Şu pozitif dil dedikleri, henüz gereğini yerine getirmiyorlar ama en azından farklı toplumsal kesimlere daha yumuşak bir dille yanaşıyorlar, geçmişte örneği olmadık şekilde farklı kesimleri de dinleme, onları da kucaklama çabası içinde olduklarına ilişkin bir intiba uyandırıyorlar. Bunu dahi sevindirici görüyoruz. İnşallah 16 Nisan'da 'evet' geçerse bütün siyasi anlayışlar da bu manada değişecektir. Çoğulculuğa yönelik bir yaklaşım ile hareket edeceklerdir. Bunu ülkenin kazanımı olarak görmek lazım."
Yeni sistemde milletvekili sayısının 550'den 600'e çıkmasına yönelik eleştirilere değinen Bostancı, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun milletvekili sayısının 50 artması konusunda "masraf oluyor" eleştirisini tuhaf ve mantıken "bumerang" gibi söyleyeni vuracak bir yaklaşım olarak gördüğünü söyledi.
Bostancı, şunları kaydetti:
"Eğer memlekette halkı temsil eden milletvekillerine ilişkin bir teklif geldiğinde sizin aklınıza 'masraf' geliyorsa insanlar dönüp derler ki o zaman 'Neden 50'si masraf olsun, 550'si de masraf olabilir'. Çünkü siz vekilliğe, yasama organının kendisini teşekkül ettiren milletvekillerine masraf olarak bakıyorsunuz demektir. 'Acaba Kılıçdaroğlu kendisini de masraf olarak görüyor, zihninin derinliklerinde böyle duygu ve düşünce mi var?' diye insanların kafalarında bir soru işareti oluşur. Mesele nüfusa göre temsildir. 'Yasama organının haysiyetini koruyacağız' diye laf söyle, 'Meclisi kapatıyorlar' diye itiraz et gerçeğe aykırı şekilde, sonra da yasama organı 550'den 600'e çıkıyor diye 'masraf' gibi çok ucuz ve polemikçi bir lafın arkasına saklan. Bu tutarsızlıktır, ayıptır."