Arınç, isim vermeden Bakan Soylu'ya gönderme yaptı: Anadolu'da bu kelimelerden cinayet işlenirdi
Son dönemlerde yaptığı çıkışlarla adından söz ettiren eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, bu kez siyasetteki dili eleştirdi. İsim vermeden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Ümit Özdağ'a yönelik sözlerine göndermede bulunan Arınç, "Anadolu'da bu kelimelerden cinayet işlenirdi" ifadelerini kullandı.
Sık sık yaptığı değerlendirmeler ve AK Parti'ye yönelik eleştirileriyle gündeme gelen eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, bu kez siyasilerin üslubuna yönelik eleştirisi ile adından söz ettirdi. Arınç'ın eleştirisi ve verdiği örnek akıllara İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a yönelik sözlerini akıllara getirdi.
"BU KELİMELER NEDENİYLE CİNAYET İŞLENİRDİ"
AK Parti kurucularından olan Arınç, siyasetçilerin kullandığı sözleri eleştirip "Bugün maalesef çok önemli kelimeler çok önemsiz ve özensiz bir şekilde kullanılıyor. 'Şerefsiz, ahlaksız, haysiyetsiz, çamur, sen şunun, sen bunun çocuğusun vs…' Bu sözler bırakın siyasetçiye bir maganda, maço erkeğin bile ağzına yakışmayan şeylerdir. Anadolu'da bu kelimelerden cinayet işlenirdi. Namusa, haysiyete taalluk eden sözleri halkımız affetmez. Eskiler 'üslubu beyan aynı ile insan' derlerdi. Ben siyasetteki üslubun yüksek olmasını isterim. Saygı hiçbir zaman ihmal edilmemelidir. İnsanların eleştirileri yol gösterici olmalıdır. İnsanlar kendi hayatlarında uygulayacağı üslubu liderlerinden görmeli." ifadelerini kullandı.
"ESKİ SİYASETÇİLER BİRBİRLERİNE KARŞI BÖYLE BİR ÜSLUP KULLANMADI"
ABC Gazetesi'nden Ömer Şahin'e konuşan Arınç, üslup konusunda eski siyasetçileri örnek gösterip "70'li yıllarda Demirel, Özal, Ecevit, Erbakan, Türkeş bile birbirlerine karşı böyle bir üslup kullanmadı. Onlar da birbirlerine karşı ağır eleştirilerde bulunurlar ama hiçbir zaman saygıyı karşı tarafın kişilik haklarına saldırmazlardı. Özel hayat ve parlamenter hayatlarında birbirlerini rencide etmezlerdi. Bu üslubu halk da benimsemişti. Fakat 1980'e doğru giderken siyasette yaşanan kavgalar katman katman halka da yayıldı. Sokak hareketleri yaygınlaştı. Kötü günleri hatırlatmak istemiyorum ama siyasetin kavgasının halka yayılması tasvip edilemez." dedi.
"BİZLER DÜŞMAN DEĞİLİZ"
"Bugünkü gidişattan memnun değilim." diyen Arınç sözlerine şöyle devam etti: "Herkes elindeki silahı bırakmalı, barış çubuğu tüttürmeli. Biz büyüklerimizden şöyle gördük. Kavga ediliyorsa kavgayı bir taraf derhal bırakmalı. Herkes haklı olduğunu söyleyebilir. Yine büyüklerimiz derdi ki, 'önce haklı olduğunu düşünen bıraksın.' Bu iki taraf içinde geçerli olacak. Siyasetçiler olarak bizler düşman değiliz; rakip partilerin temsilcileri ve genel başkanlarıyız.
"ZİLLET İTTİFAKI" SÖYLEMİNİ YANLIŞ BULDU
'Zillet ittifakı' söylemi bence bu yanlış. Çünkü o ittifak içinde milyonlarca insan var. Bir ittifak kurmak, isim koymak haktır. Bir taraf cumhur, diğer taraf millet adını almış. Sen, 'millet değil zilletsin' dediğin zaman en az 20 milyon insanın, 'neden bize böyle diyorsun, bizim neremiz zillet' diye buna karşı çıkma hakkı olur. Bu lafı söyleyene karşı onunla kesinkes bir arada olmama gibi niyetleri olur. Biz insan kazanmakla sorumluyuz. AK Parti yüzde 50'yi nasıl aldı? Herkese saygı göstererek, diyalog kurarak, insanların güvenini kazanarak. 'Hain, alçak, zillet' gibi sözcükler siyasetçinin lügatinden çıkmalı. Daha çok güzel sözcüklerimiz var. İnsan kazanmanın yolu güzel söz söylemektir."