Haberler

Çalışma Yaşamında Ayrımcılıkla Mücadele Masaya Yatırıldı

Abone Ol

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, "Özellikle kadınlarımızın hanedeki emeğinin görünür ve sosyal güvence kapsamında olması, çalışma yaşamında ayrımcılıkla mücadelenin başlangıç noktasını oluşturmalıdır.

Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) Başkanı Süleyman Arslan, "Özellikle kadınlarımızın hanedeki emeğinin görünür ve sosyal güvence kapsamında olması, çalışma yaşamında ayrımcılıkla mücadelenin başlangıç noktasını oluşturmalıdır." dedi.

TİHEK ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye iş birliğinde, TBB Litai Konukevi'nde "Çalışma Yaşamında Ayrımcılıkla Mücadele Uluslararası Konferansı" düzenlendi.

Konferansın açılışında konuşan TİHEK Başkanı Arslan, iş hayatında görülen mobbingin, evde aile fertleri arasında da yaşanmasına fırsat verilmemesi gerektiğini söyledi. Arslan, gün boyu evin yükünü çeken ev hanımlarına sevgi, saygı ve takdirle yaklaşılması gerektiğinin altını çizerek, "Özellikle kadınlarımızın hanedeki emeğinin görünür ve sosyal güvence kapsamında olması çalışma yaşamında ayrımcılıkla mücadelenin başlangıç noktasını oluşturmalıdır." dedi.

TİHEK olarak kanundan doğan görev ve yetkileri, çalışma yaşamında ayrımcılıkla mücadeleyi ve bu amaçla atılan ortak adımları çok önemsediklerini belirten Arslan, "Kurumumuz çalışma hayatının yanı sıra sosyal yaşamın hemen her alanında ve her safhasında ayrımcı uygulamalara son vermek amacıyla faaliyetlerini sosyal diyalog ve iş birliği içerisinde sürdürmeye özen göstermektedir." ifadesini kullandı.

Süleyman Arslan, son dönemde yeniden gündeme taşınan Suriyelilerin çalışma koşullarına ilişkin de değerlendirmede bulunarak, "Ülkelerindeki savaş dolayısıyla ülkemizde misafir bulunan Suriyeli kardeşlerimize bir yandan sosyal yardımları kesmek, diğer yandan da onları işe almamak, çalışma ruhsatı vermemek büyük bir ayrımcılıktır." şeklinde konuştu.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu da açılışta yaptığı konuşmada, çalışma yaşamında ayrımcılıkla mücadele için annelerin koşullarının iyileştirilmesi gerektiğini belirterek yapılan çalışmaları ilerici bulduklarını söyledi.

Feyzioğlu, "Bu uygulamalarda bir çizginin geçilmesi halinde, son derece iyi niyetli olunsa da işveren nezdinde kadının anne olabileceği düşüncesiyle işe alınmaması, işe alınırsa da yönetim kadrolarına gelmesinin önlenmesi gibi bir durum söz konusudur. Bunu önlemek adına yapılması gerekenler için hep birlikte çalışmalıyız. Anne olan bir kadının iş yaşamında yükselmesi, yönetici olması, çocuğuna en güzel rol model olması demektir." diye konuştu.

Annelere iş yaşamında verilen hakların, babaya da tanınmasını öneren Feyzioğlu, "Erkeğin haklarının artırılması, kadının toplumsal hayatta gerçekten eşit olmasını sağlayacaktır. İskandinav ülkelerinde bunun örnekleri var." dedi.

"Şiddet ve tacizin önlenmesi gerekiyor"

ILO Türkiye Direktörü Numan Özcan ise pek çok ülkede çalışma hayatında ayrımcılığın devam ettiğini dile getirerek, bunun için çalışma hayatında uluslararası norm ve standartların benimsenmesi gerektiğini söyledi.

Çalışma hayatında ayrımcılığın önlenmesi için kurumların iş birliği yapmasının önemine işaret eden Özcan, "Çalışma hayatında şiddet ve tacizin önlenmesi, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için olmazsa olmaz unsurlardan bir tanesi. Şiddet ve tacizin önlenmesi gerekiyor. Bunun için çalışıyoruz." dedi.

ILO'nun çalışma hayatında şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin ILO sözleşmesi ve tavsiye kararının yakın zamanda çıkacağını belirten Özcan, bunun Türkiye'deki çalışma hayatına da yol gösterici olacağını kaydetti.

Kaynak: AA / Politika

Süleyman Arslan Türkiye Politika Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title