Haberler

Chp, Bakırköy ve Silivri Cezaevleri Raporu Hazırladı

Abone Ol

CHP'nin Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi ve Silivri Cezaevi'nde incelemelerde bulundu, görüşmeler yaptı.

CHP'nin Cezaevleri İnceleme ve İzleme Komisyonu üyeleri, Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi ve Silivri Cezaevi'nde incelemelerde bulundu, görüşmeler yaptı.

Komisyon Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok, iki cezaevinde Aslı Erdoğan, Necmiye Alpay, Deniz Seki, Hülya Sarıdede, Ümmü Çapraz, Alp Çetiner ve Uğur Topkaraoğlu ile görüşmeler gerçekleştirip rapor hazırladı.

Cezaevlerindeki görüşmelere ilişkin basın açıklaması yapan Ağbaba, tutuklu gazeteci ve yazarların durumunu değerlendirdi.

"Özgür Gündem'in Yayın Danışma Kurulu üyesi Necmiye Alpay'ın 1 Eylül Dünya Barış Günü'nden bir gün önce tutuklandığını" belirten Ağbaba, aynı gazetede yazan ve kitapları birçok dile çevrilen Aslı Erdoğan'ın da cezaevinde olduğunu ifade etti.

Erdoğan'ın sağlık durumunun iyi olmadığını iddia eden Ağbaba, "Tedavi olması ve ilaçlarını düzenli kullanması gerekiyor. Oysa son derece kötü koşullarda, sağlık sorunlarını artıracak biçimde tutuklu bulunuyor. Necmiye Alpay da Aslı Erdoğan da ülkemizde ve dünyada aydın kimlikleri ve barış mücadeleleriyle bilinen, bu ülkenin kendi öz değerleridir." değerlendirmesinde bulundu.

Bugün Türkiye'de 113 gazetecinin cezaevinde bulunduğunu öne süren Ağbaba, olağanüstü hal (OHAL) kararından bugüne kadar ise 166 gazeteci hakkında "darbe soruşturması"ndan gözaltı kararı verildiğini, bu isimlerin 66'sının tutuklandığını bildirdi.

Ağbaba, tüm çağdaş demokrasilerde olduğu gibi basın özgürlüğünün sonuna kadar savunulması gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Özgürlüklerin ilk sırasında basın özgürlüğü yer almalı, insanlar düşüncelerini, şiddet ve terör çağrısı olmadığı müddetçe basın üzerinden özgürce paylaşabilmelidir. Basın özgürlüğünü ve halkın haber alma hürriyetini savunmak, demokrasi ve özgürlüklerden yana olan herkesin öncelikli sorumluluğudur. Bu çerçevede aydınlar, yazarlar, gazeteciler, barış savunucuları hapishanelerde değil, dışarıda olmalıdır."

"Kitaplarımda şiddete bakışım belli"

Komisyonun hazırladığı raporda ise görüşülen kişilerin ifadelerine yer verildi.

Tutuklu gazeteci Aslı Erdoğan'ın, görüşme sırasında, doktorun diyet yemeği ve fıtık yastığını vermediğini söylediğine değinildi.

"Felç kalma riskim yüksek" görüşünü savunan Erdoğan, şunları kaydetti:

"16 Ağustos'ta gözaltına alındım. Şu an koğuştayım, sorun yok. Fıtık yastığı istedim, 'yok' dediler. Boynumda protez var. 4 boyun fıtığım vardı, 2010 yılında ameliyat oldum. En ufak bir darbede felç kalma riskim yüksek. Yasa açıkça diyor ki yayın danışma kurulu gazeteden kanunen sorumlu olmaz. Benim kaçmam mümkün değil. Ben bilinen bir yazarım. 18 yıldır bir yazıma dava açılmadı. Hakkında dava açılmayan dört yazımı dosyaya koymuşlar. 2. Dünya Savaşı'ndan beri Avrupa'da bir edebiyatçı tutuklanmadı. 14 dile çevrildi kitaplarım ama AKP edebiyatçıları küçümsüyor. Benim kitaplarımda şiddete bakışım belli. Aslı Erdoğan'ı merak eden açar okur."

Deniz Seki görüşmesi

Komisyonun hazırladığı raporda, Şarkıcı Deniz Seki ile yapılan görüşmenin ayrıntılarına da yer verildi.

Rapora göre görüşmede, "Giden kalana, kalan gidene üzülüyor" ifadesini kullanan Seki, Kanun Hükmünde Kararname kapsamında son yapılan düzenleme ile cezaevinden çıkamamasını ise "Büyük hayal kırıklığı, eşitlik ilkesine aykırı" olarak niteledi.

"Ben FETÖ mağduruyum, niye içerideyim?"

Karar karşısında çok şaşırdığını ve kamu yararına bozma için Adalet Bakanlığına başvurduğunu belirten Seki, şu görüşlere yer verdi:

"Çok şaşırdım, aynı cezadan bir yıl denetim verdiğiniz mahkuma neden iki yıl vermiyorsunuz anlayamıyorum. Kimse mutlu değil. Giden kalana, kalan gidene üzülüyor. Suç ayrımı doğru değil. Ben satmadım, herkes biliyor. 23 ay buradayım. Herhalde benim üzerimden bir mesaj verdiler. Bana ceza verenlerin tamamı içeride. Beni tutuklayanlar, bana ceza verenler şimdi mahkum. Bu nasıl adalet? Kadınlar salıverilirken daha imtina edilmesi lazım. Hiç parası olmayanlar var, tahliyeden haberleri olmadığı için zor durumda kalıyorlar. Suça teşvik oluyor. Gecenin birinde çocuğuyla hazırlıksız kapının önüne koyuluyor. Eşitlik yok, dosyalardan haberimiz yok, infaz söylenmiyor. Ben demirbaş gibiyim. Yanımdakileri gönderdim. Bayramda bir müjde olsun. Ben FETÖ mağduruyum, niye içerideyim? Günah keçisi isem bu kadar yetmez mi?"

Raporda, Deniz Seki'nin cezaevinde yazdığı ve komisyonla paylaştığı, "Sussam çok konuşmuş olur muyum ben/ Küssem dalgalara sahile vurur muyum ben/ Bir dağın tepesinde otursam üşür müyüm ben/ Gel ısıt demeye halim yok..." dizelerine de yer verildi.

Kaynak: AA / Politika

Silivri Cezaevi Aslı Erdoğan Deniz Seki Bakırköy Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title