CHP Genel Başkanı Özgür Özel: Bir daha Türkiye'de internet ve sosyal medya erişimine hiç yasak gelmeyecek
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Genel seçimlerde de hep beraber bunlardan kurtulacağız. Bir daha Türkiye'de internet ve sosyal medya erişimine hiç yasak gelmeyecek.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Genel seçimlerde de hep beraber bunlardan kurtulacağız. Bir daha Türkiye'de internet ve sosyal medya erişimine hiç yasak gelmeyecek." dedi.
Özel, Giresun Belediye Başkanı Fuat Köse'yi ziyaretinde, Giresun'un ve Karadeniz'in kendisi için çok önemli olduğunu çünkü bir uyanış başlayacaksa, bir iktidar değişikliği olacaksa bunun Karadeniz'den başlayacağını söyledi.
Artık el birliğiyle CHP'yi genel seçimlerde de en iyi sonuca taşıyacaklarını dile getiren Özel, "Zamanında yapıldığı takdirde 3 yıl, 3,5 yıl sonra ümit ediyorum erken bir seçimle önce genel iktidarı alacağız, sonra 2029 yılında Sakarya'dan Artvin'e kadar bütün bölgeyi hak ettiği gibi al bayrağımızın renklerine boyayacağız ve başarılı olacağız." diye konuştu.
Bulancak Belediyesi önünde toplanan vatandaşlara da hitap eden Özel, parti olarak birlik içinde omuz omuza çalışarak yüzleri güldürmeye, önlerine gelen bütün sandıklardan başarıyla çıkmaya kararlı olduklarını vurguladı.
Özel, hep birlikte çalışarak ilk seçimde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini genel seçimlerde de birinci parti yapacaklarının altını çizerek, "Bu ülkeyi, Mustafa Kemal Atatürk'ün partisi yönetecek. Cumhuriyet Halk Partisi bu seçimlere resmi bir ittifakla girmedi. Parti olarak tektik ama büyük bir ittifakımız vardı. Bu ittifakın adı Türkiye ittifakıdır." ifadelerini kullandı.
Türkiye ittifakının Milli Takım gol atınca ayağa kalkanlar, Filenin Sultanlarıyla gözyaşı dökenler olduğunu dile getiren Özel, "İnşallah Filenin Sultanları yarınki maçı da başardıktan sonra çeyrek finale çıkacaklar ve buradan ilan ediyorum ki sizin torununuz İpek ile birlikte çeyrek final maçında Filenin Sultanlarını desteklemek için o salonda olacağım. Hepinizin selamlarının Fransa'ya, Paris'e götüreceğim." dedi.
Özel, "Biz ötekisi olmayan bir partiyiz. Biz 31 Mart'ta kaybedeni olmayan bir zafer kazandık. 31 Mart'ın galibi Bulancak'tır, kaybedeni yoktur. O yüzden Bulancak'taki herkesi baba ocağına davet ediyorum." çağrısı yaptı.
Baba ocağının CHP olduğunu belirten Özel, şu değerlendirmede bulundu:
"Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye'nin kurulan ilk partisidir. Bu partinin kapıları geçmişte olduğu gibi şimdi de herkese açıktır. Herkes baba ocağında doğar, baba ocağında büyür, günü gelince kimi büyüğünü arar gider, kimi küçüğüyle yetinir, kimi baba ocağında oturur. Ama giden bilir ki 'Bir gün başım sıkılırsa döneceğim yer bellidir.' Baba ocağının çorbası kaynamaktadır. Bacası 101 yıldır tütmektedir. O baba ocağı hepinizindir. Dedenizin partisidir, babanızın partisidir. Ne zaman gelirseniz yeriniz hazırdır. Baba ocağının tapusu ne bendedir ne Kemal Bey'dedir. Rahmetli Ecevit'te de yoktu, İsmet Paşa'da da. Baba ocağının tapusu bir kişiye kayıtlıdır, o da Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür."
Özel, başı sıkışanı, dara düşeni, 130 liralık fındık parasıyla geçinemeyeni, zorluk çekeni, borcunu ödeyemeyen esnafı CHP'ye sahip çıkmaya çağırarak, "70'lerde Ecevit'in Başbakanlığında nasıl Türkiye'deki işçilerin, köylülerin, mazlumların, mağdurların, yoksulların, esnafın yüzü güldüyse, yine yüzünü güldürmeye geliyoruz. Hepinizi birden iktidar yapmaya geliyoruz. Halkın iktidarını kurmaya geliyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi olarak hepinizi çok seviyoruz." ifadelerini kullandı.
"Instagram konusunda bir küresel saçmalık, bir de ulusal saçmalık yaşanıyor"
CHP Genel Başkanı Özel, Bulancak Belediye Başkanı Necmi Sıbıç'ı ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Özel, Instagram'a erişim engeline ilişkin soru üzerine, şu açıklamada bulundu:
"Instagram konusunda bir küresel saçmalık, bir de ulusal saçmalık yaşanıyor. Küresel saçmalık, Meta denen Instagram ve Facebook'un sahibi olan kuruluşun Haniyye ile ilgili paylaşımlardan dolayı, o paylaşımlara kısıtlama getirmesi. Ulusal saçmalık da bunu protesto etmek için Instagram'ın tamamen kapatılması. Bu kararların ikisinin de kabul edilebilir tarafı yok. Bu tip bir hizmet sağlayıcının, böyle bir sosyal medya ortamının kendi ülkesinin çıkarlarını ya da kendi ülkesinin eleştirildiği durumda özgürlükleri kısıtlaması kendi bindiği dalı kesmektir. Orası bir özgürlük ortamı, her fikir özgürce ve kısıtlanmadan suç içermedikten sonra paylaşılabilmeli. Bunu kısıtlayan Meta da yanlış yapıyor ama bunu görüp de buna misilleme yapmak için Instagram'ı... Dünya kadar insan oradan haberleşiyor, oradan ticaret yapıyor, oradan sipariş veriyor ve dünya kadar genç Türkiye'de Instagram'ı kullanıyor ve buna kısıtlama getiriyorsunuz. Tamamen saçmalık, tamamen yanlış ve bu kararı hangi kafa nasıl alıyor? Mesela bu kararı alıp da nerede ilan ettiniz? Bu karara hangi yargı mercinde nasıl itiraz edilecek? Bunların düzenlemeleri yok ortada ve tamamen kabul edilemez, sansürcü bir zihniyet. Bunu yapanlar gerçekten çağ dışı insanlar."
CHP Genel Başkanı Özel, gençlere şöyle seslendi:
"Ben bütün gençlere şunu hatırlatmak istiyorum, bugün Türkiye'yi yönetenler canları istediğinde bir gün, iki gün, üç gün Instagram'ı kapatabiliyorlar. Mesela çok başvurduğunuz Wikipedia'yı hiçbir sebep yokken yıllarca kapalı tuttular. Böyle bir zihniyet yönetiyor Türkiye'yi. Bu yasakçı zihniyetten Türkiye'yi gençlerin oyları kurtaracak. Önümüzdeki seçimde birçok yeni seçmen olacak. Ne zaman yapıldığına göre 5,5-6 milyon genç seçmen olacak. Bu sefer o genç seçmenler yerel seçimlerde bu yasakçı zihniyete dersini vermişti, genel seçimlerde de hep beraber bunlardan kurtulacağız. Bir daha Türkiye'de internet ve sosyal medya erişimine hiç yasak gelmeyecek. Bunlara yasak gelmemesi için gençlerin bugünkü iktidarı, iktidardan engellemesi gerekiyor, yasaklaması gerekiyor. Hep birlikte bugünkü iktidarı engelleyeceğiz. Bir daha kimse Instagram'ı, Twitter'ı, sosyal medyayı engelleyemeyecek."
"Bunu yapamazlar. Yapamayacaklarını hakimler söylüyor"
Özgür Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Gelelim Anayasa Mahkemesi'nin kararına. Anayasa Mahkemesi, partimizin başvurusuyla altında benim de imzam olan başvurumuzda, İletişim Başkanlığının yetkilerini tarif eden, sınırlarını çizen ve yapabileceklerini söyleyen üç maddeyi, ikisini ikiye karşı, birisini de üçe karşı geri kalan üyelerin oyu ile iptal etti. Zaten bunu söylüyorduk, 'İletişim Başkanlığı sansürün başkanlığı olamaz.' diyorduk. 'İletişim başka bir şey, sansür başka bir şey.' diyorduk. Ama onlar o kanunu yaptılar. Ben de o gün Meclis'te demiştim ki 'Göreceksiniz bunu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz ve iptal edilecek.' Bugün iptal edildi. İptal edilmesini duyuran Twitter paylaşımı kondu, birkaç dakika sonra tweet silindi, ardından da AYM'nin sitesine erişim engellendi. ya nasıl bir memlekette yaşıyoruz? Anayasa Mahkemesi kararları herkes için bağlayıcıdır ve bu millet için adına verilen kararlardır. Tutuyorlar bu kararın önce tweetini kaldırıyorlar, sonra erişimini engelliyorlar. Tam bugün yaşananlar bizim ne kadar haklı, Anayasa Mahkemesi kararının ne kadar doğru, İletişim Başkanlığının da ne kadar gözü dönmüş olduğunu gösteriyor. Çıkarılan kanunlarla İletişim Başkanlığı adeta hiçbir demokratik bir ülke ve hiçbir kanunla kurulmuş kurumda olmaması gereken yetkileri kullanıyor. Bunun adı sansürcülüktür. Bunun adı baskıdır."
"Bunu yapamazlar. Yapamayacaklarını hakimler söylüyor." ifadelerini kullanan Özel, şunları kaydetti:
"Ona da erişim engeli getiriyorlar. Bu hakimler ki tamamına yakını, hatta 1 üye hariç tamamı Recep Tayyip Erdoğan tarafından atanmış hakimler. Yani Recep Tayyip Erdoğan'ın adaletine güvendiği hakimler. Biz eleştirebiliriz, biz tartışabiliriz ama Recep Tayyip Erdoğan, 'Bunlar, bu göreve atanabilecek en iyi hakim' diyerek hatta sonuncusunu malum dura düşüne 3 ayda, 4 ayda falan atadılar. Her bir hakimi kendileri atıyorlar, o hakimler diyor ki 'Yanlış yapıyorsunuz.' O hakimlerin kararlarına da uymuyorlar, saygı duymuyorlar veya işte böyle saçmalıklarla üstüne gitmeye çalışıyor. O site de açılır. O karar da uygulanır. Ama bunların hepsinden birden kurtulmanın bir tane yolu var, artık sandıktan başka çare yok. Bunları gençler, bunları demokratlar, bunları bu ülkenin artık hukuka saygılı bütün insanları seçimde, bir daha gelmemek üzere geri gönderecekler. Başka çaresi kalmadı bu işin."