CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu Açıklaması
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, gizli tanık koruma programı kapsamında belli şehirlerin havuz olarak seçilip seçilmediğini ve buralarda Kamu Güvenliği Müsteşarlığı adına çalıştırılan gizli tanıklar ve MİT muhbirlerinin olup olmadığını sordu.
CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, gizli tanık koruma programı kapsamında belli şehirlerin havuz olarak seçilip seçilmediğini ve buralarda Kamu Güvenliği Müsteşarlığı adına çalıştırılan gizli tanıklar ve MİT muhbirlerinin olup olmadığını sordu.
TBMM'de CHP'li milletvekilleri ile birlikte düzenlediği basın toplantısına Genel Kurul'da yaşanan kavgada ayağından yaralanan ve 2 kişinin yardımı ile topallayarak gelen Şevki Kulkuloğlu, Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Reşit Güven isimli bir şahıs hakkında kamu davası açıldığını belirterek, adı geçen şahsın Kayseri'ye yerleştikten sonra kendisini tanıtırken Kayseri'de 24 gizli tanığın konumlandırıldığını, Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'na bağlı olarak çalıştıklarını, kendisinin de geçmişte MİT elemanı olduğunu söylediğine dair tanık ifadeleri olduğunu söyledi. Şahsın aynı dosya kapsamındaki ifadesinde 2009 yılında Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talebi ile tanık koruma programına alındığını ve muhtelif soruşturmalarında gizli tanıklık yaptığını söylediğini belirten Kulkuloğlu, şahsın dosyadaki diğer ifadelerinde ise İlhan Cihaner dosyasının da gizli tanığı olduğunu ifade ettiğini belirtti. Cevaplaması için Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya soru yönelten Kulkuloğlu, "Gerçekten gizli tanık koruma programı kapsamında belli şehirler havuz olarak seçilmiş midir? Bu seçilmiş şehirlerde Kamu Güvenliği Müsteşarlığı adına çalıştırılan gizli tanıklar ve MİT muhbirleri var mıdır? Eğer bunlar bir takım suç örgütlerinin oluşturulması yönündeki düzmece dosyalara aracılık ediyorlarsa, bu ne kadar hukukidir, ahlakidir, etiktir, Sayın Başbakan'ın bunu cevaplaması gerekmektedir. Tanık koruma programı hukuki ve ahlaki olarak istismar ediliyorsa bu şekliyle korunmalı mıdır?" diye konuştu.
"O ÇOCUKLARDAN BİR TANESİ BENİM KIZIMDI"
CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz ise Meclis Genel Kurulu'nda yaşanan kavga ile ilgili olarak, "AK Parti'yi kınıyoruz" dedi. AK Partili milletvekillerine yönelik konuşan Yılmaz, "Siz eğer namuslu, dürüst milletvekilleriyseniz bu olayları kendi partinizin içinde sorgulamalısınız. Kendi partinizde sorgulayamadığınız, Başbakan'a soramadığınız sorular nedeniyle kendi kendinize düştüğünüz çelişkiyi burada milletvekillerine saldırarak ortadan kaldıramazsınız" ifadelerini kullandı.
Başbakan Erdoğan'ın gittiği şehirlerde uygulandığını iddia ettiği önleme gözaltıların hiçbir yasal dayanağı olmadığını söyleyen Yılmaz, "Uşak'taki liseli öğrenciler bir pankart asmak istemişler. Bunun üzerine götürülüp çocuk şubede 2 saat kadar gözaltında tutulmuşlar. Normalde gençlerin yazdığı böylesi bir pankarta gülünür geçilir ama 15-18 yaşlarındaki bu çocuklar götürülüyorlar karakolda tutuluyorlar. Ben Uşak milletvekili olarak yaşanan bu anti demokratik uygulamaları protesto ediyorum. 'Önleyici gözaltı görevini yapıyoruz' diyen polisler suç işliyorlar. O çocuklardan bir tanesi benim kızımdı. Benim kızım olduğu için bu olaya el atıyormuşum gibi bir yaklaşım biçimi olsun istemedim. Benim kızım olup olmaması önemli değil, düşüncelerini ifade ettiklerinden dolayı gözaltına alınıyorlar, karakollarda tutuluyorlar" dedi. - ANKARA