Haberler

CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş Açıklaması

Abone Ol

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ve Suriye’deki kimyasal silahlarla ilgili değerlendirmede bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırı ve Suriye'deki kimyasal silahlarla ilgili değerlendirmede bulundu.

Partisinin il teşkilatı binası ziyaretinde bir basın açıklaması yapan CHP Parti Meclis Üyesi ve Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan saldırıyı değerlendirdi. Yaşanan olayın Türk parlamenter yaşamı için çok üzücü bir olay olduğunu belirten Güneş, "Bizim ülkemizde, tarihimizde, ülke tarihimizde ilk defa parlamentoda siyasal parti liderine böylesine açık bir saldırı oldu. Bu Türk parlamenter yaşamı için çok üzücü bir olay. Bu kadar aleni, bu kadar herkesin içinde cumhuriyet tarihinin en köklü siyasal partisi olan CHP Liderine doğrudan bir saldırıda bulunulması hakikaten çok üzücü bir durum. Olayın en azından bir tarafı aydınlanmış bulunuyor. Fail adalet ve kalkınma partisinin üyesi. Duyduğum kadarıyla, edindiğim bilgi kadarıyla Hüseyin Çelik bu kişinin partiden ihracı için hemen işleme geçtiklerini söylüyorlar" dedi.

SURİYE'DE KULLANILAN KİMYASAL SİLAH TARTIŞMASI

Son günlerde Amerikan ve Türk medyasında Suriye'de kullanılan kimyasal silahlarla ilgili yaşanılan tartışmalara değinen Güneş, Amerikalı gazeteci Seymour Hersh'ün iddialarının ciddiye alınması gerektiğini söyledi. "Amerikalı yetkililer gazeteci Seymour Hersh'ün yaptığı yayını inkar ediyorlar, doğru olmadığını söylüyorlar" diyen Hurşit Güneş, şunları kaydetti:

"Amerikan gazeteci Seymour Hersh bir mülakatta Türkiye'nin Suriye'ye silah sevk ettiğini, bu silahları CIA ile birlikte 11 Eylül 2012'ye kadar CIA ile birlikte yaptığını, fakat Libya'da Bingazi'de Amerikan Büyükelçiliği'nin saldırıya uğramasından sonra Suriye'deki radikal muhaliflerin silahlandırılmasına Amerika'nın yardım etmediğini ve Türkiye ile Amerika'nın arasında bir politika değişikliğinin ortaya çıktığını ve elinde bunu destekleyen raporlar olduğunu söylüyor. Tabi çok önemli bir iddia, ciddiye alınması gereken bir iddia. Üstelik Hatay'da bir patlama olmuştu ve bu patlamayla ilgili biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Reyhanlı'da patlamasıyla ilgili bunun Esat tarafından mı yapıldığını yoksa başka türlü mü olduğunu, kimlerden kaynaklandığının araştırılması gerektiğini söylemiştik ve hükümet yetkilileri, 'Kesinlikle bu Esat'ın patlamasıdır' demişlerdi. Şimdi öyle anlaşılıyor ki farklı iddialar var. Amerikalı gazeteci, Amerika Türkiye'nin müttefiki olduğu için ve Türkiye bir NATO ülkesi olduğu için İngiliz istihbarat kaynaklarının Amerika'yı ihbar etmesi sonucu 'Amerika bu bilgiye sahip ama Türkiye'yi zor durumda bırakmak istemiyor' diyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak konunun takibindeyiz."

"BİZ CUMHURİYET HALK PARTİSİ OLARAK SURİYE'YE BARIŞIN GELMESİNİ İSTİYORUZ"

Suriye'nin kimyasal silahlardan arınması gerektiğini belirten Hurşit Güneş, "Bildiğiniz üzere Adana'da bir dava vardı ben bu davayı izlemeye gitmiştim. Bu davada Hytham Kassap isimli savcılık iddianamesinde El-Nüsra cephesinin mensubu olan bir genç, sarin gazının yapımında kullanılan malzemeleri elde etmeye çalışırken, suç ortakları ile birlikte yakalanmıştı ve ilk duruşmada tamamı serbest bırakıldı. Burada bir siyasi baskı olduğu endişesi bizde vardı ve bunu dile getirmiştik. Orada söylenen bu tonlarla ifade edilen antifriz olduğu iddia edilen asıl malzemenin beyaz fosforun sarin gazı yapımında kullanıldığını söylemiştik ve iddianamede de bu yer almıştı. Orada elde etmeye çalıştıkları dinamit fitili var ki, kilometrelerce uzunlukta o da zaten ne yapmaya çalıştıklarını açıkça ortaya koyuyor. Türkiye öyle anlaşılıyor ki kimyasal silahın Suriye'de kullanılması durumunda müttefikimiz olan Amerika Birleşik Devletleri ve beraberindeki NATO müttefikleri Suriye'ye müdahalede bulunacaklarını daha önceden açıklandığı için Suriye'de Esat'ın sahip olduğu kimyasal silahlardan birinin kullanılması halinde mecburen geleceklerdir. Fakat Hersh'ün iddiasına göre, 16 Mayıs 2013'de Erdoğan-Obama görüşmesinde Obama, Türk hükümetinin tehlikeli işler ve kırmızı hattı geçen işlerin içinde bulunduğunu söylemiş. Eğer bu doğruysa çok üzücü bir durum. Yanlışsa da Türkiye'nin bunun çok net biçimde böyle bir görüşme olmadığına dair açıklamada bulunması gerekiyor. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Suriye'ye barışın gelmesini istiyoruz ve silahlardan arınmasını istiyoruz. Hele hele kimyasal silahtan kesinlikle arınmasını istiyoruz. Esat'ın elindeki kimyasal silahların iade edilmesi ve bertaraf edilmesini kesinlikle destekliyoruz" şeklinde konuştu.

"BU GAZETECİNİN İDDİA ETTİĞİ ŞEYLERİN DOĞRU OLDUĞUNA BİLE İNANMAK İSTEMİYORUZ"

Suriye'de 2 büyük patlamada kullanılan kimyasal silahların ortaya çıkması gerektiğini ifade eden Güneş, bu kimyasal silahların Esat'ın stoğunda bulunan kimyasal silahlardan olmadığını söyledi. Güneş, "Yani Suriye'deki 2 büyük patlamada kullanılan kimyasal silahlar Esat'ın stoğunda olan silahlar değilse bunun ortaya çıkması gerekiyor. Yine bu gazeteci çok önemli bir iddiada bulunuyor. Suriye'deki radikal unsurlar yani El-Kaide'ci unsurların Türkiye tarafından kimyasal silah konusunda eğitildiğini söylüyor. Bu da vahim bir iddia. Bu iddiadan Türkiye'nin kendisini mutlaka aklayarak çıkması gerekiyor. Bunların doğru olduğuna bile inanmak istemiyorum. Bu gazetecinin iddia ettiği şeylerin doğru olduğuna bile inanmak istemiyoruz. Türkiye Suriye bataklığının içinden hızla çıkmalı, aksi takdirde son dönemde ülkenin başına gelen ve ülkenin içinden geçmekte olduğu bu olağanüstü olumsuz durumlar ve olaylar da bir aydınlığa ve bir temizliğe çıkmayacak gibi gözüküyor" diye konuştu.

"SURİYE'DEKİ RADİKAL UNSURLAR ASLA TÜRKİYE'NİN GEÇİŞ NOKTASI OLMAMALIDIR"

Daha önce Adana'da görülen ve artık Hatay'da görülen sarin gazı davasının büyük önem taşıdığını dile getiren Güneş, "Adana'da daha önce görülen ve şimdi Hatay'a devredilen sarin gazı davası daha büyük önem taşıyor. O dava ile ilgilenmemiz gerekiyor. O davada suçlu ile suçsuz çok net bir şekilde ayrışmalı, o davada umarım ki Türkiye suçlu çıkmaz. Fakat ne yazık ki o davada zanlı olanların serbest bırakılması, burnumuza kötü bir koku veriyor. Bu zanlılar hiçbir şey yapmamış gibi dinamit fitili arayan, beyaz fosforu elde etmeye çalışan zanlılar ne yazık ki Türkiye'de serbest bir şekilde dolaşır hale gelmişlerdir. Bu dava önemli bir davadır. Bu gazetecinin iddiaları ciddiye alınmalıdır. Bu gazetecinin söylediklerinin doğru olduğu anlamına gelmez ama doğru olmadığının kanıtlanmadığı takdirde de şüpheler devam eder. Suriye'deki radikal unsurlar asla Türkiye'nin geçiş noktası olmamalıdır" dedi.

"SURİYE'DE BARIŞ BİR AN ÖNCE SAĞLANMALI, SURİYE'YE TAM DEMOKRASİ GELMELİDİR"

Türkiye'nin asla Suriye'deki radikal unsurların destekçisi olmaması gerektiğini vurgulayan Güneş, şöyle devam etti:

"Türkiye asla ve asla Suriye'deki radikal unsurların destekçisi olmamalıdır. Türkiye'nin Suriye'de izleyeceği politika, barış ve demokrasi olmalıdır. Suriye'de barış bir an önce sağlanmalı ama hemen akabinde Suriye'ye tam demokrasi gelmelidir. Türkiye'nin ve dünyanın yararına olan da budur. Amerikalı yetkililerin açıklamalarını bir müttefik anlayışıyla bir müttefik kollaması olarak karşılayabiliriz. Türkiye'yi zor durumda bırakmamak için biz Türkiye ile ilgili elde ettiğimiz istihbaratı kamuoyuyla paylaşmıyoruz diyebilirler.

Eğer ki gerçekten Türkiye böyle bir bataklığın içine batmışsa, gerçekten Milli İstihbarat Teşkilatı Suriye'de yanlış işlerin içine bulaşmışsa, hükümetin derhal buna son vermesi ve Suriye bataklığından kendisini arındırması gerekir." - ESKİŞEHİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Cumhuriyet Halk Partisi Hurşit Güneş Suriye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title