CHP'li Ağbaba: "Fatih Hilmioğlu'nun Tedavisi İçin Cumhurbaşkanı Devreye Girmeli"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba halen Silivri Cezaevi’nde yatan Fatih Hilmioğlu’nun tedavisinin yapılabilmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün devreye girmesi gerektiğini söyledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba halen Silivri Cezaevi'nde yatan Fatih Hilmioğlu'nun tedavisinin yapılabilmesi için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün devreye girmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) CHP Cezaevi Komisyonu üyesi milletvekilleri ve GATA'da intihar eden Yarbay Ali Tatar ve cezaevinden tahliye olduktan 5 gün sonra hayatını kaybeden Kuddusi Okkır'ın aileleriyle birlikte basın toplantısı düzenleyen Ağbaba, "Ergenekon davasında yargılananların yaş ortalaması 70'in üzerinde. Örgüt yönetiminin en üst kademesi ortalama yaşam süresini aşmış durumda. Poyrazköy, Oda TV, Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk ve KCK gibi davaları cadı avına döndü" dedi.
Basın toplantısına, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba'nın dışında, CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir, CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, Kuddusi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır, Ali Tatar'ın kardeşi Ahmet Tatar ve ablası Hürriyet Ünver katıldı. CHP Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, hukukun ayaklar altına alınmaması için direnmek gerektiğini belirterek, "Ortadaki kumpas yıllardır görmezden gelindi. Bu insanlardan ne istediler, bu insanlar neden öldü? Yeniden yargılanma, özel yetkili mahkemelerin tüm kararlarını kapsamalıdır" şeklinde konuştu. Basın toplantısında söz alan CHP Muğla Milletvekili Nurettin Demir de, Askeri Casusluk davasında 4 bin kişinin adının geçtiğini söyleyerek, "Ergenekon'un üç katı, Balyoz'un da iki katı büyüklüğünde olan Askeri Casusluk davasında adı geçenlerden birisi de İçişleri Bakana Efkan Ala'dır" diye konuştu. Yarbay Ali Tatar'ın intihar ettiğini hatırlatan Demir, Albay Mehmet Haşimoğlu'nun tedavi gördüğü GATA'da hayatını kaybettiğini, Kuddusi Okkır'ın da cezaevinde sağlığının bozulduğunu, tahliye edildikten 5 gün sonra hayatını kaybettiğini, Albay Berk Erden'e yasak ilişki iftirası atıldığını, Erden'in lojmanında intihar ettiğini söyledi. Demir, "Gözler önünde bu insanların diri diri betona gömülmesine izin vermeyin" dedi.
Ergenekon'un kasası olduğu iddia edilen ve cezaevinden çıktıktan 5 gün sonra hayatını kaybeden Kuddusi Okkır'ın eşi Sabriye Okkır, merhum eşinin ağırlaştıktan sonra hastaneye kaldırıldığını belirterek, "Burada gerekli tedaviler yapılmadı. İstanbul'da 3 hafta boyunca eşim bana gösterilmedi. Niye biz hala hukuk hatası yapıyoruz da bu insanların sağlığına kavuşmasına izin vermiyoruz. Diğer insanların gerekli tedavileri en kısa zamanda yapılsın. Kuddusi Okkır'ın kanına girdiniz, ben eşimi devlete emanet ettim, devlet bu emanete hıyanet etti. Aynı hataları tekrar işlemeyin, Kuddusi Okkır'a sahip çıkan olmadı, geride kalan insanları lütfen kurtaralım. Bu insanların sağlık haklarını ellerinden alıp tekrar hukuk faciası işlemeyelim. Tekrar yargılanma bu ölen insanların hangi birisini geri getirecek. Adalet bize çalışmayacak mı, bunun hesabını kim verecek? Bu Okkır niye öldü diye düşünmediniz, kimse bu soruyu sormadı" diye konuştu.
İntihar eden Yarbay Ali Tatar'ın kardeşi Ahmet Tatar, "Mağduriyeti kimseye bırakmayanlar, gözünüzü açıp bize iyi bakın. Karşınızda o günlerde sevdiklerinden koparılanlar, telafi edilemez acılara sokulanlar duruyor. Benim bir kardeşim vardı, adı Yarbay Ali Tatar, ne bir cana kıydı ne de haram yerdi. Zindan yerine Hakk'a yürüdü. O'nun huzursuz olduğunu biliyorum" dedi.
Ali Tatar'ın ablası Hürriyet Ünver ise kardeşinin bir asker olduğunu ifade ederek, "İyi ki 17 Aralık oldu da bizim sesimizi görmeyen gözler gördü, duymayan kulaklar duydu. Kardeşimi almaya geldiklerinde cezaevine götüreceklerini biliyordu. Ali intihar etmedi, Ali bugünleri o günden gördü ve bugünlere ışık olmak adına Hakk'a yürüdü. Kararına saygı duyuyorum" açıklamasında bulundu.
İNSAN HAKLARI KOMİSYONU'NDA YAŞANAN TARTIŞMA
TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nda yaşanan tartışma ile ilgili açıklamada bulunan Veli Ağbaba, "Meşhur bir AK Parti milletvekili ben konuşurken üzerime su bardağı fırlattı, ara verildi. Haberlere baktığımızda inanamadım. Sanki karşılıklı su bardağı fırlatmışız gibi bir hava var. Kimin su bardağı fırlattığı ortada. Bu bir kavga değil, bu bir saldırıdır. Meclis'te şiddet kullananlara insan demek mümkün değildir. Böyle bir komisyonda böyle bir adamın bulunması doğru değildir. CHP milletvekillerinin ne konuşacağına ayar vermeye çalışıyorlar. Biz biat kültüründen gelmiyoruz. Biz genel başkanlarımız dahil kimsenin önünde eğilmedik. Onların durumu ortada" dedi. Ağbaba, AK Partili Mehmet Metiner'in daha sonra kendisinden özür dilediğini söyledi. - ANKARA
