CHP'li başkanın gözaltına alınmasına İmamoğlu'ndan sert tepki: Sizin İstanbullularla derdiniz nedir?
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan evinde gözaltına alındı. Konuyla ilgili İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan bir tepki daha geldi. İmamoğlu, "Bu çaba ana muhalefete ve İstanbul'a itibar suikasti değilse nedir? Daha açık sorayım sizin İstanbullularla derdiniz nedir?" ifadelerini kullandı.
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "PKK/KCK silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan sabah saatlerinde evinde gözaltına alındı. Özer'in evinde ve belediye binasında arama yapıldı. Aramalar sırasında Çevik Kuvvet ekipleri belediye binasının çevresinde geniş güvenlik önlemi aldı. Ahmet Özer'in terör örgütü yöneticisi Remzi Kartal ile 14 kez görüştüğü öğrenildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, gözaltına alınan Özer ile ilgili yaptığı ilk açıklamada "Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, bu sabah gözaltına alındı. Süreci titizlikle takip ediyoruz. Devlette görev yapmış, üniversitelerde dekanlıktan rektör yardımcılığına kadar üst düzey çalışmalarda bulunmuş Sayın Özer, kıymetli bir biliminsanı ve yerel yöneticidir. Türkiye, siyasilere, bilim insanlarına karşı sabah ev baskınlarının yapıldığı bir ülke olmaktan çıkmalı." ifadelerini kullanmıştı.
İMAMOĞLU'NDAN BİR TEPKİ DAHA
İmamoğlu, sosyal medya hesabından bir tepki açıklaması daha yayınladı. "Sayın Özer, belediye başkan adayı olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, arşiv kaydını soruşturdunuz. Aynı adliyeden temiz kağıdı verdiniz. Altı ayda ne değişti?" diye soran İmamoğlu, paylaşımında "Sizin İstanbullularla derdiniz nedir? Sizin Türkiye hayaliniz, Türkiye Yüzyılı'nız bu mudur? Kucaklaşma dediğiniz bu mudur?" ifadelerine yer verdi.
İşte İmamoğlu'nun paylaşımında yer alan ifadeler:
"Bugün sabah saatlerinde Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer hakkında başlatılan soruşturmayı büyük bir dikkat ve ciddiyetle izliyorum.
Sayın Ahmet Özer'e yönelik operasyon, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına dair endişelerimizi daha da artırmıştır.
Yargının siyasallaştırılarak siyasi rakiplerin oyun dışına atılması amacıyla kullanılmasının, demokratik hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu vurgulamak zorundayım.
İBB Başkanı olarak bizzat ben, bu tür uygulamaları en acı şekilde tecrübe edenlerin başında geliyorum. Bana yönelik olarak açılan ve kamuoyunda "Ahmak Davası" olarak bilinen dava ve benzeri pek çok soruşturma devlet ciddiyetinden ve yargı tarafsızlığından uzaktır.
"ŞAFAK OPERASYONUYLA GÖZALTINA ALINMASI UYGUNSUZDUR"
Devlette görev yapmış ve yıllarca dekanlık, rektör yardımcılığı, GAP Belediyeler Birliği Genel Sekreterliği gibi kamu görevleri üstlenmiş bir bilim insanı ve seçilmiş belediye başkanı olan Sayın Özer'in emniyet güçlerinden kaçma ihtimali yokken ifadeye çağrılmak yerine, bir şafak operasyonuyla göz altına alınması uygunsuzdur. Biz bu şafak operasyonlarının ilhamını hangi mirasınızdan aldığınızı iyi biliyoruz.
Siyasi rakiplerin önünü kesmeye yönelik bu tür uygulama ve davalar hukuk ve adalete değil, yalnızca iktidarın amaçlarınahizmet etmektedir.
Kamuoyuna mal olmuş şahsiyetlerle ilgili bu tür uygulamaların tarafsızlık ilkesine uygun, titizlikle yürütülmesi gerekir.
Bugünkü şafak operasyonu ardından kamuoyuna yapılan açıklamada, Sayın Özer'in 10 yıl boyunca 694 terör örgütü mensubuyla görüştüğü iddia edilmektedir. Şayet buiddia doğruysa kendisinin, ayda 5-6 terör örgütü mensubuyla görüştüğü anlamı çıkmaktadır. O halde neden bugüne kadar beklediniz? TUSAŞ'a saldıran teröristleri izlemek yerine devlete yıllarca hizmet etmiş akademisyenleri mi izliyorsunuz?
Sayın Özer, belediye başkan adayı olduğunda adli sicilini soruşturdunuz, arşiv kaydını soruşturdunuz. Aynı adliyeden temiz kağıdı verdiniz. Altı ayda ne değişti?
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından ön yargısız bir kucaklaşmanın talep edildiği, Abdullah Öcalan'ın terörü sonlandırmak üzere Meclis'te konuşmasına zemin hazırlandığı bir dönemde CHP'li bilim insanı bir belediye başkanının terör iddiasıyla göz altına alınmasını milletimizin vicdanına havale ediyorum.
"İSTANBULLULARLA DERDİNİZ NEDİR?"
Bu çaba ana muhalefete ve İstanbul'a itibar suikasti değilse nedir? Daha açık sorayım sizin İstanbullularla derdiniz nedir?
Sizin Türkiye hayaliniz, Türkiye Yüzyılı'nız bu mudur? Kucaklaşma dediğiniz bu mudur?
Ne yaparsanız yapın, hangi karanlık planı düşünürseniz düşünün bu siyasi ve kurumsal çürümeyi bitireceğiz. Türkiye Cumhuriyeti devletini kişilere değil, kurallar ve kurumlara bağlı, herkes için eşit ve adil hizmet üreten bir yapıya kavuşturacağız."