CHP'li Haluk Koç MGK kararları
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, İzmir milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliyesinin Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru hakkı tanınmasını sağlayan 12 Eylül referandumu sayesinde gerçekleştiği yönündeki iktidar partisi açıklamalarına ilişkin, "Siz bunu istediniz diye koymadınız, mecburdunuz koymaya. Çünkü AİHM'e giden Türkiye itirazlarının önünü kesmek istediniz.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, İzmir milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliyesinin Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru hakkı tanınmasını sağlayan 12 Eylül referandumu sayesinde gerçekleştiği yönündeki iktidar partisi açıklamalarına ilişkin, "Siz bunu istediniz diye koymadınız, mecburdunuz koymaya. Çünkü AİHM'e giden Türkiye itirazlarının önünü kesmek istediniz. Kendi iradenizle yapmadınız bunu" dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.
Koç, MYK devam ederken düzenlediği basın toplantısında, güncel konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Dün Meclis Genel Kurulu'nda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2014 Yılı Bütçesi üzerinde konuşma yaptığı sırada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hükümet sıralarında yer almamasını eleştiren Koç, bunun son yıllarda ilk kez rastlanan bir durum olduğunu söyledi.
Koç, "Bu çok dikkat çekici bir gelişmedir. Bu parlamentoya saygının Başbakan nezdinde sıfırlandığını gösterir. İlk defa olmaktadır" dedi.
Başbakanın, Kılıçdaroğlu'nun eleştirilerinin hiçbirine yanıt veremediğini iddia eden Koç, Başbakanın "hesap verme gününün yaklaşmasının tedirginliğini" yaşadığını ileri sürdü.
Başbakan Erdoğan'ın muhalefet masalarına "Edep yahu edep, terbiyesiz herifler, grubunuza sahip çıkın" diye seslendiğini belirten Koç, "Edep yahu edep diye bağıran kişinin ağzından çıkan milletvekillerine dönük 'terbiyesiz herifler... Bir Başbakan böyle söylerse işte bugün sabah oturumunda da küfürbaz milletvekili tekrar sazı eline alır, madem ki Başbakan bu yolu açıyor o da her türlü yarıda bıraktığı sinkaflı sözlerine devam eder" dedi.
AK Parti Tokat milletvekili Zeyid Aslan'ın TBMM Genel Kurulu'nda CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'ye yönelik sinkaflı sözlerine atıfta bulunan Koç, "Kamer Genç'i yeri uygun değildi ama haklı bir uyarı yaptı diye çarmıha gerenler bu sinkaflar karşısında bir şey söylemeyecek misiniz? Kamer Genç için disiplin önerenler, Meclis'te bu kaçıncı sinkaf olayı? Aynı kişinin aynı rezil ifadeleriyle Meclis nasıl kirletiliyor" diye konuştu.
Başbakan'ın artık dinlediği şarkıyı değiştirmesi gerektiğini belirten Koç, "Adnan Şenses'in 'Beraber yürüdük biz bu yollarda' şarkısını bırakıp biraz Musa Eroğlu'na kulak vermesi lazım. 'Sayılı günler tükeniyor, yolun görünüyor artık', bunu dinlemesi lazım. Gerçekten aşağıdan, yukarıdan yolun sonu görünüyor. İşte bu ruh hali altında ezilen bir Recep Tayyip Erdoğan fotoğrafı dün Meclis'e yansıdı" ifadelerini kullandı.
-"Bireysel başvuruyu koymaya mecburdunuz"
Koç, iktidar yetkilerinin, CHP İzmir milletvekili Mustafa Balbay'ın tahliyesinin Anayasa Mahkemesine kişisel başvuru hakkı tanınmasını sağlayan 12 Eylül referandumu sayesinde gerçekleştiği ve CHP'nin referandumda ret oyu kullandığı açıklamalarına da yanıt verdi.
Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının Türkiye'de iç hukuk tüketilmeden önceki bir son aşama olarak görüldüğünü belirten Koç, "Siz bunu istediniz diye koymadınız, mecburdunuz koymaya. Çünkü AİHM'e giden Türkiye itirazlarının önünü kesmek istediniz. Kendi iradenizle yapmadınız bunu" dedi.
CHP'nin referandumda 27 maddeye aynı anda "evet" ya da "hayır" denilmesine karşı çıktığını kaydeden Koç, "Biz Adalet Bakanlığının yönlendirilmesi altında bağımlılaştırılmış bir HSYK oluşturulmasına karşı çıkmak için 'hayır' dedik. Biz yargının iktidarının emrine girmemesi için 'hayır' dedik" değerlendirmesinde bulundu.
Koç, "Balbay kararından sonra diğer tutuklu milletvekilleri, uzun tutukluluklarla sürüm sürüm süründürülen insanlar, tümü uzun tutukluluğun bir insan hakkı olduğu kararına bağımlı olarak, durumları gözden geçirilmeli ve tahliye edilmelidir" diye konuştu.
Gezi Parkı olaylarıyla ilgili bir gazetede iddianame yayımlandığını da belirten Koç, burada "komik" suçlamalar olduğunu savundu.
Koç, "Sayın savcılar, Türkiye'de hukuku ayağa düşürmeyin, uluslararası mizah konusunu yapmayın. Bu toplumun duyarlılıklarıyla oynamayın. Ayıptır, günahtır yazıktır. Allah ıslah etsin sizi diyeceğim ama Allah'ın herhalde çok daha önemli işleri var çünkü sizi herhalde ıslah edilemeyenler sınıfına koymuşlardır. Yeni iddianameler çıkıyor, peki öldürülen 7 genç, bunun için ne diyorsunuz? Mozart, 'Saray'dan Kız Kaçırma'yı bestelemişti, bunlar mahkemeden katil kaçırmayı, adam kaçırmayı oynuyorlar. Aklı başında vicdanı kanayan, bu ülkenin onurlu hakimleri savcıları, herhalde içleri sızlayarak manzarayı izliyorlardır" diye konuştu.
-MGK kararları-
Koç, 2004 yılındaki MGK kararı ve hükümetten gelen açıklamalar olduğunu belirtti.
Hükümetten "o kararları uygulamadık" şeklinde açıklamalar geldiğini ancak bunun yalan olduğunu ifade eden Koç, "Uyguladıkları begelerle açıklandı daha sonra. Nasıl fişleme yapıldığı açıklandı. Sırtına silah mı dayandı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve ıslak imza sahibi kişiler? Delikanlılığı kapıda mı bıraktınız? Çıkar olunca kahraman olmayı biliyorsunuz. Demokrasi ve özgürlük olunca sessizlik. Islak imza sahipleri 'valla ben orda yoktum' diyor. Başbakanın veciz bir sözü var Ahmet Kaya'ya ilgili. Yalan hepiniz oradaydınız kardeşim" dedi.
Ergenekon davasına delil oluşturan MGK kararlarının suçsa 2004'tekinin de suç olduğunu vurgulayan Koç, şunları söyledi:
"Ergenekon'a, Balyoz'a gelince suç, başbakana ve çalışma arkadaşlarına gelince suç değil. Eğer suç değilse bunlar, daha önce sizinle imza atanlar ve 28 Şubat kararlarını imzalayanlar neden içeride? 28 Şubat da Ergenekon da Balyoz da çökmüştür, hiç kimse bu düzmece davalarla içeride olmamalı. Türkiye bu hukuk ayıbından artık kurtulmalıdır. 2004 MGK kararlarına atılan imzanın daha önceki atılanlardan ne farkı var, ıslak imza senin, madem darbelere karşısın neden hala 12 Eylül yasalarını uyguluyorsun. Hapiste bulunan İlker Başbuğ, terör örgütü yöneticisi ise siz onun amiri konumundasınız, siz onu göreve getirerek, terör örgütüne yardımcılık suçunu işlemiş oluyorsunuz."
Muhabir: Barış Gündoğan
Yayınlayan: Cemil Kartal