CHP'li Köprülü: "Ergene Maalesef Üstü Açık Bir Kanalizasyon"
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Emre Köprülü, İstanbul Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Alev Tuna ve komisyon üyeleri ile birlikte Ergene Nehri'nin Çorlu'dan geçen bölümünde incelemelerde bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Çevre Komisyonu üyesi Emre Köprülü, İstanbul Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Alev Tuna ve komisyon üyeleri ile birlikte Ergene Nehri'nin Çorlu'dan geçen bölümünde incelemelerde bulundu. Köprülü, Ergene'nin üstü açık bir kanalizasyon haline geldiğini söyledi.
Çorlu Sağlık Mahallesi mevkiinde Ergene Nehri'nin Çorlu'dan geçen koluna gelerek incelemelerde bulunan Köprülü, nehrin durumunun içler acısı olduğunu belirtti. Köprülü, artık somut çözümlerin bulunması ve somut adımların atılması gerektiğini vurgulayarak, "Bizler Ergene'nin kıyısına gelerek burada yaşanan çevresel felaketi burada yaşanan olayı hep beraber gözlemlemek istedik. Ergene bir zamanlar Trakya'ya can veren hayat veren Trakya'nın bereketli ovalarını sulayan, Trakya'da yaşayan insanların yaşam
kaynağı olan hayvancılığın yaşam kaynağı olan bir nehir. Bu nehir Vize'de doğuyor, Meriç, İpsala'ya kadar bütün Trakya'yı boydan boya kat ediyor. Üç ilin Tekirdağ, Kırklareli ve Edirne'nin içinden geçiyor ve bu illere yaşam veriyordu ta ki sanayileşmenin, ta ki bilinçsiz biçimdeki sanayileşmenin, çevresel etkilerinin ortaya çıktığı ana kadar. Bugün Ergene Nehri maalesef ki üstü açık bir kanalizasyon. Kanalizasyon dememizin açık ispatı da görülen bu tablodur. Bu tablo kanayan, artık çok ciddi olarak çözüme
kavuşturulması gereken bir sorun. Ergene'nin kıyısında yaşayan, Ergene'nin suladığı ovalarda, topraklarda yaşayan insanlar için bir sorun ama bu sorun sadece Trakya'nın sorunu değil" dedi.
Nehrin geçtiği bölgenin, Türkiye'de ayçiçeği üretiminin yüzde 64'ünü karşılayan topraklar olduğunu anlatan Milletvekili Emre Köprülü, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Bu topraklar buğday üretimim yüzde 15'ini gerçekleştiren topraklar. Trakya'nın, tarımsal toprakları sadece Trakya'nın değil Türkiye'nin besin kaynağı, besin deposu. Bu yüzden artık ne olursa olsun siyasi parti farklılıklarımızı bir tarafa bırakarak sadece insan olduğumuz için, sadece bu topraklar üzerinde yaşayan bir canlı olduğumuz için, el birliği ile mücadele ederek bu sorunu çözmemiz lazım. Bu sorunun artık hayat görüşü ile siyasi parti ile bir ilgisi kalmadı. Yapmamız gereken hemen acil önlemleri
almak. Hemen yeraltı sularının kullanımının denetlenmesini sağlamak. Hemen artık bilinçsiz, orantısız bir sanayileşmeye dur demek. Tarımda bilinçsiz kullanılan gübrenin artık biraz daha doğal ürünlerle desteklenmesini sağlamak ve daha somut adımlar atacak Ergene'nin temizlenmesi için daha somut, örnekler ortaya konacak parasal kaynakları iktidarın sağlamasıdır."
İstanbul Barosu Çevre Komisyonu Başkanı Alev Tuna ise Ergene'nin sadece Trakya'nın sorunu olmadığının bilincinde olduklarını ifade ederek, "Ergene'nin eski halini de bildiğim için bu hali beni çok fazla üzüyor. Burası bir tarım alanıydı ama şu anda tarım yapılamıyor. Bu su tarımda kullanılamayacak kadar kötü. Dörtte üçü zehir olan bir su. Bunu su olarak nitelendirmek mümkün değil. Burada yetişen bütün tarım ürünlerinin, beslenen hayvanların etinden, sütünden sadece Tekirdağ veya Çorlu yararlanmıyor,
İstanbul'a da geliyor, Türkiye'nin her yerine geliyor. Bu kadar kanserojen etkisi olan bir yerde yaşamanın zorluğunu da biliyoruz ve bu konuda duyarlıyız. Çevredeki tahribatın önlenmesinde devletin görevi var, vatandaşlar da görevli. Bireylerin duyarlı olması açısından bilinçlendirme çalışmalarının yapılması çok önemli. Doğayı biz çocuklarımızdan emanet aldık onlara bunu mu bırakacağız" dedi. - TEKİRDAĞ