CHP'li Oran Köşe Yazarlarını TBMM Gündemine Taşıdı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, "Başbakan Erdoğan, gazete çalışanlarını patronlarına şikayet etmeyi alışkanlık haline getirdi" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, "Başbakan Erdoğan, gazete çalışanlarını patronlarına şikayet etmeyi alışkanlık haline getirdi" dedi.
CHP Milletvekili Umut Oran, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın
yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na bir soru önergesi sundu. Önergede, " Bekir Coşkun, Cüneyt Ülsever, Emin Çölaşan, Ayşenur Arslan, Can Dündar ve Serdar Akinan da dahliniz var mı? Sürekli gazetecileri medya patronlarına şikayet etmeniz, 'İleri demokrasi' yaşattığınız 21. Yüzyıl Türkiyesi'ne uygun mudur?" diye sordu.
Köşe yazarlarını Meclis gündemine taşıyan CHP'li Oran, Başbakan Erdoğan'ın AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın 11 Ağustos 2012 tarihinde verdiği iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, "Şimdi çıkmış birileri köşesinde yazıyor. Ne diyor? 'Dışişleri Bakanı'nın Myanmar'da ne işi var?', 'Başbakan'ın kızının, hanımının gidişini anlıyorum da Dışişleri Bakanı oraya niye gidiyor?'. Ben buradan o medya patronuna 'yazıklar olsun' diyorum. Bu adamları köşe yazarı olarak nasıl tutuyorsunuz. Bu tür hedefi olmayan, bu tür aşkı, heyecanı olmayan insanların eline kalem vermişsin, köşe teslim etmişsin. Bunlar bu millete yabancı, bu milletin tarihine yabancı, bu milletin derdiyle dertlenen kalemler değil bunlar" dediğini anımsattı.
Oran, Başbakan Erdoğan'ın 2010 Yılının Şubat ayında da AK Parti Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda borsadaki 6,5 puanlık düşüşten, köşe yazarlarını sorumlu tutarak, "Şimdi o gazetelerin patronlarına sesleniyorum, 'ne yapayım, köşe yazarı, hakim olamıyorum' diyemezsin. 'Sen bunun sorumlususun arkadaş' diyeceksin. Niye! Çünkü bu ülkeyi germeye, bu ülkede ekonomiyi germeye kimsenin hakkı yok. Köşende yazı yazanın maaşını sen veriyorsun, yarın feryat etmeye geldiğin zaman feryat etmeye hakkın yok. Herkes fikrini söylemekte serbesttir. Tabii söyle, ama o insanlara da o kalemleri teslim edenler der ki, 'kusura bakma kardeşim, bizim dükkanda sana yer yok'. Çünkü herkes vitrinine layık olanı koyar" dediğine
dikkat çekti.
GAZETECİLERİN RIZIKLARI KESİLDİ
Oran, önergesinde devamla şu soruları yöneltti: "Geçen hafta 'yapılanları not ediyoruz' diyerek işaret ettiğiniz Akşam gazetesi yazarı Serdar Akinan'ın üç gün önce işine son verilmesinde sorumluluğunuz var mı? Benzeri biçimde Bekir Coşkun, Cüneyt Ülsever, Emin Çölaşan'ın eski gazetelerinden ayrılmasında; Ayşenur Arslan ve Can Dündar'ın TV'lerdeki programlarının kaldırılmasında bir dahliniz var mı?. Sürekli gazetecileri, yazarları, muhabirleri medya patronlarına şikayet etmeniz, "İleri demokrasi" yaşattığınız 21. Yüzyıl Türkiyesi'ne uygun mudur? Demokratik ülkelerde başbakanların bu tür konuşmalar yapması normal midir? İşten çıkarılan gazetecilerin rızıklarının kesilmesi, ailelerine bakamayacak hale gelmeleri sizi rahatsız etmiyor mu?" - İZMİR