CHP'Lİ ÖZEL: YENİ ATANAN BAŞKANIN 'ÖZÜR DİLİYORUZ' DEMESİ DEĞERLİDİR AMA YETMEZ
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kamu Personel Seçme Sınavı'yla (KPSS) ilgili, "Yatak odalarında 100 binlerce çocuk ağlıyor.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Kamu Personel Seçme Sınavı'yla ( Kpss ) ilgili, "Yatak odalarında 100 binlerce çocuk ağlıyor. 'Yemekten içmekten kesildi, çocuğum masaya gelmiyor' diyor anneler. Mağdur ettiniz, sorumlusu da sizsiniz. Yeni atanan başkanın ilk paragrafı, son cümlesi 'özür diliyoruz' demesi, değerlidir ama yetmez" dedi.
CHP'li Özgür Özel, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Özel, Türkiye'nin günlerdir Kpss'yi konuştuğunu belirterek, "Burada önce temel bir vurgu yapmak gerekir. KPSS skandalı ortaya çıktı ve ardından Cumhurbaşkanı'nın, Devlet Denetleme Kurulu'nu (DDK) görevlendirmesiyle herkes bu soruşturmanın sonuçlarını bekledi ve hızlı şekilde de görevden almalar, yeni atamalar, sınavın iptali, önümüzdeki sınavların ertelenmesi gibi hususlar var. Bu hızlı refleks nasıl sağlandı? KPSS'deki sorunu, kim nasıl duyurdu? Gazete manşetlerinden mi öğrendik? Televizyonlar 'son dakika' diye mi verdi, sorulardaki benzerliği? Hayır, bunu gençler sosyal medyada duyurdu. Orada tepki çığ gibi büyüyünce İletişim Başkanlığı, Cumhurbaşkanı'nı haberdar etti ve ardından da bu saydığım gelişmeler yaşandı" diye konuştu.
'ÖZÜR İLE BU İŞ GEÇİŞTİRİLEMEZ'
1 milyon 600 bin kişinin yeniden sınav stresine girdiğini aktaran Özel, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Kazanma ümidi olanları perişan ettiniz. Hazırlanıp hazırlanıp bu sınava girmiş, 'acaba' diyenleri mahvettiniz. Sınavı iyi geçenler, 2 gözü 2 çeşme. Hepimize telefonlar geliyor, annesinden, babasından. 'Çocuğum perişan oldu, yapmasınlar etmesinler' ama elde bir şey yok, yapabilecek bir şey yok. İptal etmese başka haksızlık, iptal ediyor başka mağduriyetler. Ondan sonra 'hiçbir çocuk mağdur olmayacak' diyorlar. Şu anda yatak odalarında 100 binlerce çocuk ağlıyor. 'Yemekten içmekten kesildi, çocuğum masaya gelmiyor' diyor anneler. Mağdur ettiniz, sorumlusu da sizsiniz. Demiyor musun 'her şey bende', bunun da sorumluluğu sende. Öyle onu görevden alarak yerine bunu atayarak olmaz. Ayrıca yeni atanan başkanın ilk paragrafı, son cümlesi, 'özür diliyoruz' demesi değerlidir ama yetmez. Özürle bu iş geçiştirilemez. Kaldı ki ÖSYM'nin başındaki kişi, eskiden FETÖ'cüydü. O dönem iktidarları varken darbeden önce, 'araştırdık suçu yok' darbeden sonra suçlu bulundu. Yerine bir tarikatçi bir cemaatçi bir tarikatçi bir cemaatçi daha. Şimdi gitti, yeni gelen kişiyle ilgili de cemaat ve tarikat bağlantıları. Bu işlerden ders çıkarmak lazım." (DHA)