CHP Mersin Milletvekili Öztürk Açıklaması
"Siyaset kurumu bu kafayla giderse daha çok Ermenek, Soma ve Kozlu'lar olur.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Ermenek'te maden kazasında yaşananların "garabet" olduğunu belirterek, "Siyaset kurumu bu kafayla giderse daha çok Ermenek, Soma ve Kozlu'lar olur. Önce gerçek fail ortaya çıksın, gerçek fail devlettir" dedi.
Öztürk, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, "maden mühendisi ve hukukçu" olarak Ermenek'te meydana gelen kazanın nedenleri ile Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan iş güvenliği paketini değerlendirdi. İş kazalarında devletin yarım asırdan beri üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediğini savunan Öztürk, "Evet doğrudur, bir zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. Ama Sayın Davutoğlu işçi ve işverenin zihniyet değişikliği yapması gerektiğini söylüyor. İş cinayetlerinin asıl faili olan devletin zihniyet değiştirmesi gerektiğini söylemiyor. İş cinayetlerinin önlenmesi için birinci derece faili olan devletin zihniyetini değiştirmesi lazım. Devletin işçi sağlığı ve güvenliği paradigmalarını değiştirmeli. Devlet ve işveren, üretim sürecinde işçinin insan olduğunu hatırdan çıkarmamalı" diye konuştu.
Avrupa'da maden kazalarının minimum düzeyde yaşanmasının, madenlerde alınması gereken emniyet tedbirlerine ilişkin "kılavuz" niteliğindeki yönetmelikten kaynaklandığını anlatan Öztürk, Türkiye'de ise konuyla ilgili yönetmeliğin açık ve net olmadığını, alınması gereken tedbirlerin işverenin insafına bıraktığını, kendisine "sen şu önlemi alacaksın" diyen devlet kuruluşu olmadığını kaydetti.
Davutoğlu'na göre kazalarda işçi ve işverenin suçlu olduğunu, devletin suçlu olmadığını ileri süren Öztürk, bunun tipik devlet anlayışının tezahürü olduğunu ifade etti. Öztürk, şunları söyledi: "Bugüne kadar yaşanan kazalarda hiçbir devlet yetkilisi hakkında soruşturma ve dava açılmaması, Türkiye'de mevzuat bakımından devletin sorumluluk yüklenmediğinin somut göstergesidir. Bizde kazada birince derecede teknik adam, ikinci derecede işveren sorumlu ama devlet hiç sorumlu değil. Devletin görevi, toplu katliamdan sonra olay yerine gidip boy göstermek, şov yapmak ve cenaze levazımatçılığı yapmaktır. Ermenek'te dört maden mühendisini olayın faili olarak yargı önüne çıkartmak ayıptır. Onlar yeraltında işçilerle kalıp ölebilirdi. Yer altında olsalardı öleceklerdi, yer üstünde oldukları için katil oldular. Orada yaşanan tam bir garabettir. Siyaset kurumu bu kafayla giderse daha çok Ermenek, Soma, Kozlu'lar olur. Önce gerçek fail ortaya çıksın; gerçek fail devlettir. Katil devlettir."
Öztürk, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun Dersim olaylarından dolayı özür dilemesini nasıl değerlendirdiği sorusuna, "Ben özür dilemiyorum. Her ülkenin tarihinde devletlerin kurulduğu sırada yaşanan acı, tatlı olaylar var. O olayların ne olduğunun somut olarak ortaya çıkarılması lazım. Olayları değerlendirirken 2015'in gözüyle değil, 1930'ların koşullarıyla değerlendirmek gerekiyor. Böyle acı olayların siyasi istismar konusu yapılmasına karşıyım. Sürekli tarihle didişerek siyaset yapma çok doğru değil. Özür dilemek hiçbir şey ifade etmez, önemli olan benzerlerinin yaşanmaması. Ondan daha fazlası bugün Türkiye'de yaşanıyor" karşılığını verdi. - TBMM