CHP ve DEM Parti, Esenyurt'ta Ahmet Özer için ortak miting düzenledi
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in, dün sabah saatlerinde gözaltına alınmasının ardından tutuklanması ve ardından yerine kayyum atanması sonrası CHP ve DEM Parti, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda ortak miting yaptı. Mitingde söz alan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bu bileği seçimde bükemediniz, kayyumla da bükemeyeceksiniz" derken CHP lideri Özel de "Bu darbeye karşı dimdik ayaktayız, birlikteyiz, beraberiz" mesajı verdi.
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in, dün sabah saatlerinde gözaltına alınmasının ardından tutuklanması ve ardından yerine kayyum atanması sonrası CHP ve DEM Parti, Esenyurt Cumhuriyet Meydanı'nda halk buluşması gerçekleştirdi.
Halk buluşmasına CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal katılmadı. Mitingde ilk olarak İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, halka seslendi.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satırbaşları;
"Bu bir hak arama mücadelesidir. Bugün burada Esenyurt'un güzel insanları var. Memleketimizin dört bir yanından insan var. Türkü Kürdü, Alevisi Sünnisi herkes burada. Esenyurt koca bir yürek. Esenyurt'a kirli bir oyun kuruyorlar. Çok değerli Ahmet Özer'i terörist ilan edip tutuklayıp kayyum ilan ettiler. Önümüzdeki seçimi bugünden kazanmak ve tahakküm altına almak için şimdiden milleti baskı altına almak istiyorlar. Ama yapamayacaksınız. Hukuk görüntüsü altında yaptıkları bu utanç verici şeyin altında kalacaklar. Bunlar yalanı iftirayı yemek gibi yiyorlar.
"O İDDİANAMEYİ YAZAN PSİKİYATRİSTE GİTSİN"
Bakın Ahmet Özer başkanımızı tutuklama gerekçelerini biraz anlatayım; neymiş Ahmet başkanımız ile terör örgütü arasında varmış gibi gösterilmek istenen ilişkinin kanıtı diye ortaya konan -okusanız gülersiniz- iddiaları okudum. Hukukçularımızdan özür diliyorum ama o iddianameyi yazanın derhal psikiyatriste gitmesi lazım. Bakın savcılık diyor ki, terör örgütü ile bağını gösteren en önemli telefon görüşmesi dedikleri bir şey var. Ahmet Özer başkanımız bir vatandaşın annesi için taziyede bulunuyor, bu lafı bağlamından koparıp terör bağlantısı uydurmak nasıl bir aklın ürünüdür? Siz çalışma arkadaşınız ailesinden birini kaybettiğinde, onun kardeşi terör örgütü üyesi diye başsağlığı dilemeyecek misiniz?
"BU SİYASİ BİR OPERASYON"
Çözüm süreci heyeti arasında gerçekleşen konuşmada İmralı'da yapılan toplantıda Ahmet başkanımızın adı geçiyormuş, demek ki teröristmiş. Çözüm sürecine katkı sağlamak için çabalayan teröristse, o süreci başlatan kamu görevlilerini ne yapacağız? Neymiş; o gün başka bugün başkaymış. Kendi işlerine geldiği gibi evirip çevirip kıvırıp her gününü bir yalanla geçiren akılla karşı karşıyayız. Aklını vicdanını başkasına kiraya vermemiş hiç kimse bunun bir siyasi operasyon olduğunu bilir.
"ALLAH AŞKINA AHMAK DAVASI NEDİR?"
Hak kiminse o hakkı savunmak Ekrem İmamoğlu'nun boynunun borcudur. Bu kardeşiniz 6 yıldır bunların iftiralarıyla, uydurma teftişlerle uğraşmıyor mu? Allah aşkına ahmak davası nedir? Böyle hukuk olmaz. Siz önce milletin sandıktan çıkan iradesine saygılı bir iktidar olduğunuzu kanıtlayın. Dünyada sevgiden büyük bir şey var mı? 'Biz yaradılanı severiz yaradandan ötürü' demiyor muyuz? Bu topraklardaki öğretilere bunlar uzaklar.
"SİZİNLE UĞRAŞACAĞIM"
Buradan söylüyorum, ben sizinle uğraşacağım. Bu kötülükle mücadeleyi büyüteceğiz. Cumhuriyetin ve demokrasinin çürütülmesine asla seyirci kalmayacağız. Atamızın mirası cumhuriyeti 100 yıl daha yaşatacağız. Cumhuriyeti bu otoriter oligarşik anlayışa asla teslim etmeyeceğiz. Ülkemizi yoran bu zikzakları devirip bugün ve yarın başaracağız. Bunları hep birlikte evine göndereceğiz. Bizi ne yasaklar ne mahkemeler ne tehditler ne de kumpaslar durduramaz. Milletin sözünün başladığı yerde muktedir olduğunu düşünenlerin zulmü biter. Zalimin zulmünü yok edecek olan demokrasiler de milletin sözüdür. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.
"BU BİLEĞİ BİR MİLİM BİLE BÜKEMEYECEKSİNİZ"
Bu bileği görüyor musunuz? Seçimlerde bükemediğiniz bu bileği yasaklarla ve kayyumlarla bir milim bile bükemeyeceksiniz. Biz meselelerimizin çözümünü gizli saklı hesaplarla aramıyoruz, ortak değerlerimizde arıyoruz. Herkesin hakkını ona teslim etmekte arıyoruz. Esenyurt'ta biz iki elimizi de saklamadan açtık kardeşlerimize. Sadece Kürt vatandaşlarımızla değil bütün kardeşlerimizle biz bir elimizde gizli bir sözleşmeyi diğerinde de tehdidin şantajın sopasını saklamadık."
İmamoğlu'nun ardından söz alan CHP lideri Özel'in açıklamalarından satırbaşları;
"Esenyurt'un seçilmiş, iki kişiden birinin oyunu alarak seçilmiş belediye başkanına, ve onun nezdinde kendilerinin seçme hakkına sahip çıkan Esenyurtlulara selam yolluyorum. Bugün, dün yaşanan büyük hukuksuzluklardan sonra Esenyurt Belediyesi'nin önüne bir çağrı yaptık. Belediyeye kayyum atayanlar belediyenin önündeki meydana el koymaya çalıştılar. Devletin polisiyle o alanı küçültmeye, sizi bizi güçsüz göstermeye çalışıyorlar.
"KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK"
Esenyurt kararını verdi, Ahmet başkanı seçti. Siz Esenyurt'un barışına huzuruna hep birlikte teslim olmadınız mı? Peki bugün yargının sopasıyla sizin inşa ettiğiniz huzur ortamı bertaraf edilmek istenmiyor mu? Barışı huzuru paramparça ettiler. Elinizi açın, arkanızda sakladığınız diğer elinizi de açın. İktidara sesleniyorum, tehdidi şantajı bir kenara bırakın. Milletle sözleşme mi yapmak istiyorsunuz? Önce milletin seçtiğine saygı gösterin, sizi seçmediler diye millete ceza vermeyeceğinizi garanti edin. Rakiplerinizi korktuklarınız, korkmadıklarınız diye ayırmayın. Millet kiminle yarışmak isterse onunla yarışır. Korkunun ecele faydası yok. Bu millet tüm bunları yaptığınız yerde huzurunu barışını ve kardeşliğini yine inşa eder. Millete güvenin, millet iradesine teslim olun.
Sordum, Esenyurt'un en büyük alanı, en büyüm meydanı neresi diye sordum, burasını gösterdiler. Orayı dolduracağız dedim, orayı dolduracağız. Burada bir ilk gerçekleşiyor. Bir partinin belediye başkanına hukuksuzluk gerçekleştiriliyor ama burada birçok siyasi parti var.
DAYANIŞMA GÖSTEREN SİYASİ PARTİLERE TEŞEKKÜR
DEM Parti'nin Eş Genel Başkanına, TİP ve EMEP milletvekillerine, Saadet, Gelecek, DEVA ve Sol Parti il başkanlarına teşekkür ediyoruz. DEVA Partisinin Sayın Genel Başkanına, Demokrat Parti Genel Başkanına, TİP Genel Başkanına, EMEP Genel Başkanına, Gelecek Partisi Genel Başkanına ve kurumsal destek veren Saadet Partisi ve SOL Parti'ye teşekkür ediyorum. Cumhuriyet'imiz iki gün önce 101. yaşını kutladı. 101 yılda nice badireler atlattık. Ama yıkılmadık, karşımıza her türlü kötülüğü diktiler, teslim olmadık. Bugün de millet iradesine saygısızlık eden iktidarın, onun büyük küçük ortaklarının geliştirdikleri bu darbeye karşı dimdik ayaktayız.
Ahmet Başkan'ın duymasını istiyorum, Esenyurt Meydanı'nda 10 binler hep bir ağızdan haykırıyor, 'Ahmet Başkan Yalnız Değildir' diyorlar. Dün, yaşanan süreç tamamen hukuksuzluk tamamen usulsüzlük, tamamen bir kumpasın tüm işaretlerini barındırmaktadır. Ahmet başkan her sabah 8.30'da gittiği belediyeye, davet edildiğinde ifade vermeye gidebilecekken, sabah 5'te çilingirle kapısına dayandılar. Ne evde, ne belediyede avukata haber vermediler. Ahmet Başkan'ın ilk kez gördüğü bir kitap taslağını bile tutuklanırken gerekçe diye gösterdiler.
Tutuklama sırasında, onunla görüşmüş bununla görüşmüş, 10 yıl önce kimin teröristlerle konuştuğuna bakarsak AKP'den FETÖ örgütüyle ilişkili olmayan 10 kişi kalmaz 10 kişi...
"OTURMUŞLAR REMZİ KARTAL'LA AYNI MASADA YEMEK YEMİŞLER"
Diyor ki 2015 yılında, Remzi Kartal'la belli sayıda telefon görüşmesi yapıyorsun diyor. Bir bakıyorsunuz yıllar sonra AKP'li milletvekilleri oturmuşlar Remzi Kartal'la aynı masada yemek yemişler. Bu meydanda konser verilmiş, şarkıcı gelmiş. Bu şarkıcıyı getirmek terör örgütüyle ilişkiliymiş. Terörse eğer onu dinleyen Esenyurt Kaymakamını ne yapacağız? Yapılan iş, önce Esenyurt'un sonra İstanbul'un son olarak da Türkiye'nin iradesine ipotek koymaktır.
"FETÖ'DEN KALMA KUMPASLAR"
FETÖ'dan kalma kumpaslardan medet umarak Ahmet Özer'i görevinden uzaklaştırıyorlar. Bir de diyorlar ki terör sorununu biz çözeceğiz ama Türkiye'de Kürt sorunu yoktur diyorlar.
Bir ülkede bir sorun varsa sorunun sahibine sorulur. Eğer o ülkede bir sorunun olup olmadığına yaşayanlar değil yönetenler karar veriyorsa o ülkede diktatörlük vardır.
Bir ülkede yaşayanlar sorunu söylüyor ve sorun tartışılıp çözülüyorsa o ülkede demokrasi vardır. Yok onun kararını yönetenler veriyorsa o ülkede otokrasi vardır, diktatörlük vardır. Bugün Kürt sorunu yok diyenler, kayyum politikalarıyla Kürt sorunun var olduğunu sadece Türkiye'ye değil, bütün dünyaya ilan etmişlerdir.
Canan Kaftancıoğlu davasında, Selahattin Demirtaş davasında, as dediklerini asan, Saray'ın talimatlarını yerine getiren kişi vardı. Onun adı adaletin celladıydı. Akın Gürlek, Zekeriya Öz'ü hatırlıyor musun?
Ona da talimatı FETÖ veriyordu. Sonra günü gelince sıçan gibi kaçtı! Sen Erdoğan'ın Zekeriya Öz'üsün Akın Gürlek! Bu vicdansız bu millete hesap verecektir.
"BAK ESENYURT NE DİYOR? HÜKÜMET İSTİFA DİYOR"
Bak Esenyurt'un meydanı sözüne karşı ne diyor duyuyor musun? Hükümet istifa diyorlar. Bir daha söylüyorum Erdoğan, Esenyurt meydan tek yürek tek ses sana sesleniyor. Hükümet istifa diyorlar. Senin seçim kaybetme korkun, Esenyurt'tan başlayıp İstanbul'u, İstanbul'dan sonra Türkiye'yi kuşatma planının farkındayız. İstiyorsun ki kutuplaşma olsun, gerilim olsun vatandaş derdini konuşamasın. İşsizlik var, yoksulluk var, hayat pahalılığı var, enflasyon yüksek. Belli ki ortada bir koltuk hesabı var. Belli ki bir al ver hesabı var ama emin ol ki Esenyurt da sana göstermiştir ki milletin hesabı, halkın hesabı koltuk hesabını bozacak.
"ARTIK GERİYE DÖNÜŞ YOKTUR"
Türkiye'nin daha fazla geriye götürülmesine hiç kimsenin tahammülü yok. Artık geriye dönüş yoktur. Herkesi sesini yükseltmeye davet ediyorum. Türkiye'nin sokulduğu bu otoriter baskıcı rejimden memnun olmayan herkes sesini yükseltmelidir.
İktidarda kalmak için illa da illa bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var. Önce Numan Kurtulmuş'u yolladılar. Dedim ki ne konuşuyoruz? Anayasa'ya uymayan biriyle Anayasa olur mu? Gezi tutsakları, Can Atalay içerideyken, AYM kararlarına uyulmazken, AİHM kararları tanınmazken, Kürtlerin seçtiği neredeyse bütün siyasiler tutukluyken ne anayasası?
Devlet Bahçeli eliyle Kürt sorununu görmeyen bir açılım yaptılar. Bir kişi konuşacak, bir kişi istediğini alacak bu al ver ile herkes istediğini alacak. Buna karşı toplumsal mütabakat çağrısı yaptım, yapmaya devam ediyoruz.
Anaların gözyaşlarını durmasına, terörün bitmesi ve şehitlerin gelmemesi için her şeye varız; gizli pazarlıklara anayasa değiştirmeye yokuz.
"BÜTÜN MUHALİFLERİ UYARIYORUM, BU TUZAĞA KİMSE DÜŞMESİN"
Bazı sosyal medya hesaplarından DEM Parti, CHP, muhalefetten çekilsin, sine-i millet yapılsın, erken seçim yapılsın çağrıları yapılıyor. Sine-i millete dönün, erken seçim yapılsın. Tut ki 130 vekil sadece biz ya da toplam 200 vekil sine-i millet dedik. Sine-i millet erken seçim doğurmuyor, ara seçim doğuruyor.
Sen çekilmişsin, AKP-MHP giriyor. Mevcut vekil sayısını arttırıp, ne sana ne bana başka kimseye ihtiyacı olmadan Anayasa'yı değiştiriyor; canı ne istiyorsa onu yapıyor.
Buradan bütün muhalifleri uyarıyorum. Sine-i millet demek erken seçim demek değildir. 90 gün sonra ara seçim demektir. Bu tuzağa kimse düşmesin.
"GRUP TOPLANTIMIZI SİLİVRİ CEZAEVİ'NDE YAPACAĞIZ"
Ama biz erken seçim için ne gerekiyorsa onu yaptırmaya sesimizi yükseltmeye hep beraber mecburuz. Ben CHP'nin genel başkanı olarak sizlere söz veriyorum ki tüm kurumlarımızın gücüyle örneğin yarın, sabahleyin yarın grup toplantımızı Ahmet Özer'i ziyaretimizin hemen sonrasında Silivri Cezaevi'nin hemen önünde yapıyorum.
"CESARETİN VARSA ÇIK KARŞIMIZA"
Bu saatten sonra alınan bütün kararlar erken seçimi zorlamaya, bunlardan kurtulmaya yöneliktir. Esenyurt'u Esenyurt ittifakı kazandı, Türkiye'yi Türkiye ittifakı kazandı. Buradan sayın Erdoğan'a diyoruz ki, biz hazırız. Cesaretin varsa hodri meydan, çık karşımıza!
ÖZEL, AHMET ÖZER'İN MEKTUBUNU OKUDU
CHP lideri Özel, konuşması sırasında tutuklu Ahmet Özer'in Silivri'den notunu okudu. Özer mektubunda şu ifadeleri kullandı: "İlk sözümüz personel ve arkadaşlarımın işlerine dört elle sarılmasıdır. Daha güçlü çıkacağım ve hizmetlerime kaldığım yerden devam edeceğim."