Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli Açıklaması
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, küresel ekonomide 2008 finansal krizinden daha farklı bir kriz geldiğini belirterek, bol likidite ve düşük faiz dönemi devam edeceği için Türkiye’ye olan sermaye akışında kesinti olma ihtimalinin olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, küresel ekonomide 2008 finansal krizinden daha farklı bir kriz geldiğini belirterek, bol likidite ve düşük faiz dönemi devam edeceği için Türkiye'ye olan sermaye akışında kesinti olma ihtimalinin olmadığını söyledi.
Türkiye, Avrupa ve dünya ekonomisine yönelik İHA muhabirinin sorularına cevap veren Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, terör örgütleri ve iç siyasete yönelik önemli açıklamalarda bulundu.
"2008 finansal krizinden küresel ekonomide daha farklı bir kriz geliyor"
Küresel ekonomide çok farklı bir faza girildiğinin altını çizen Bülent Gedikli "2008 finansal krizinden küresel ekonomide daha farklı bir kriz geliyor. Küresel ekonomide gidişat hiç iyi değil. 2008 krizinden farklı, çünkü gelir dağılımındaki adaletsizlikler gittikçe büyüyor. İnsanların geliri, işi yok, ülkelerin iç huzuru gittikçe bozuluyor" dedi.
"Maalesef bol likidite, Merkez Bankalarının bastığı paraların da sınırına gelinmiş oldu" açıklamasında bulunan Gedikli, Avrupa Merkez Bankası Başkanının "Yapacaklarımızın sınırı yok" dediğini, Japonya Merkez Bankası Başkanının "Bundan sonra deneme yanılma metodu ile gideceğiz" dediğini anımsatarak "Bu artık teorilerin bittiği anlamına geliyor. Teoriler artık hiçbir işe yaramıyor. Başka bir dünyaya geçmiş durumdayız. Enformasyonda ve teknolojide o kadar büyük devrimler meydana geldi ki, önümüzdeki süreci bunlar belirleyecek, bireyin ön plana çıktığı bir dönem gelecek. Bu gelişmelere, bu dinamizme uygun kurumlar yok şuanda. Hala eski dünyanın kurumları devrede, onlarla devam ediliyor. Bunlar sadece ekonomik kurumlar değil, BM, OECD, IMF, Dünya Bankası, reyting kuruluşları, bunların hepsi köhnemiş kurumlar. Bunların yeniden yapılandırılması gerekiyor. Bundan sonraki sürece uygun yeni kimlikler oluşması gerekiyor. Bu gidişatı Amerika'ya baktığınızda anlayabiliyorsunuz. Amerikan rüyası diye bir şeyden bahsedilirdi. Şimdi Amerikan rüyası 2001'den bu yana siyasi kabusa, 2008'den itibaren ekonomik kabusa dönüştü. Başkanlık seçimlerinde seviye çok düşük. İlk kez bu kadar seviyesi düşük başkanlık yarışı görüyorum. Bu da bir şeylerin göstergesi" diye konuştu.
" Türkiye'ye olan sermaye akışında kesinti olması ihtimali yok"
Olan bitenlerin Türkiye'ye çok önemli fırsatlar ve imkanlar sunduğunu söyleyen Gedikli "Bol likidite ve düşük faiz dönemi devam edeceği için Türkiye'ye olan sermaye akışında kesinti olması ihtimali yok birilerinin söylediği gibi. Türkiye'den başka yerlere sermaye gitmesi gibi bir ihtimal yok. Türkiye'den başka sermayenin getiri elde edebileceği, yatarım cazibesinin devam ettiği başka ülke kalmadı. Türkiye bu imkanlardan, bol likidite ortamından istifade etmeye devam edecek. Enerji, hammadde, metal fiyatları uzun zaman düşük kalmaya devam edecek. Biz bunların ithalatçısıyız. Öyle bir dünyadayız ki, fiyatların artması ihtimali kalmadı. Düşmesi ihtimali var. Buda bize ithalatta çok önemli avantajlar sağlayacaktır" şeklinde konuştu.
Küresel şartların Türkiye'ye önemli fırsatlar sunmaya devam ettiğini kaydeden ve Türkiye'nin başka fırsatları da olduğunu söyleyen Gedikli "Dinamik genç nüfusu geleceğe hazırlayabildiğimiz ölçüde zaten ekonomimiz son derece sağlam bir noktaya gelmiş olacak" ifadelerini kullandı.
"Moody's'in not indirimini kimse önemsemedi"
15 Temmuz'da başarılamayan darbe girişiminin ekonomik anlamda başarılmaya çalışıldığını söyleyen Gedikli "Siyasi girişimlerden bir netice alınamayınca bu sefer ekonomik girişimler yapıldı. Not indirimi bunlardan bir tanesi. Moody's'in yaptığı tam anlamı ile tutarsız ve küstahça bir yaklaşım. Not verdiği ülkelerin ve kurumların çoğu battı. İyi not verdiklerinin çoğu batak zaten. Türkiye ile ilgili yaklaşım küstahça yaklaşım. Türkiye ile ilgili gündeme getirdiği konularda bir tutarlılık yok. Büyüme performansının düşmesinden bahsediyor, sanırsınız ki bütün dünyadaki ülkeler müthiş büyüyorlar. Türkiye zaten başta gelen ülkelerden birisi, hangi büyüme performansından bahsediyor. Biz 2004'ten beri biz dış borcu son derece iyi yönetiyoruz. Öne sunulan argümanlar sağlam değil. Not indirimine rağmen Türkiye ekonomisi ne kadar sağlam olduğunu gösterdi. Not indiriminden sonra 600 milyon dolar net sermaye girişi oldu Türkiye'ye. 15 Temmuz'u alırsak 1.2 milyar dolar net sermaye girişi oldu. Moody's'in not indirimini kimse önemsemedi. Birilerinin emrinde olduklarına dair bir göstergedir bu. Bağımsız kuruluş olmadıkları. Bir takım yerlerden, özellikle finansal kesimlerle alakalı bağımlı olduğuna dair gösterge var" dedi.
"Bunlar AB rüyasını da Amerikan rüyası gibi bitiren gelişmeler"
"Türkiye'nin dinamizmine Avrupa'nın ihtiyacı var. Bizim onlara ihtiyacımızdan çok anların bize ihtiyacı var" diyen Gedikli, Avrupa'nın siyasi bir kriz yaşadığına dikkat çekerek "AB'de siyasi birlik noktasında önemli bir sorun var. İngiltere'nin çıkması, Yunanistan, İtalyan krizi, Almanya'daki büyük bankalarda krizlerin gündeme gelmesi Avrupa'da siyasi karar alma sorunları olduğu anlamına geliyor. Avrupa'nın sorunları gittikçe büyüyor. Mülteci sorunu karşısında ortaya koydukları tavrı dünya gördü. Bütün bunlar AB rüyasını da Amerikan rüyası gibi bitiren gelişmeler. Türkiye'yi aslında farklı noktaya taşıyan da siyasi birliğidir. Bizim siyasi birliğimiz notlanıyor. Bu siyasi birlik Türkiye'yi farklı bir noktaya taşıdı. Karar alma sorunu olmayan bir ülke böyle durumlarda çok daha hızlı bir atılım yapma imkanına sahip oluyor. Son sözü söyleyebilen bir siyasi irade var, karar alan ve bunları uygulamaya koyabilen bir siyasi irade var. Avrupa'da bunlar olmadığı için Avrupa rüyası kabusa dönüşüyor" diye konuştu.
"Türkiye-Rusya işbirliğinden kimlerin rahatsız olduğunu, kimlerin kaygı duyduğunu görmeye başladık"
Türkiye Rusya ilişkilerine yönelik açıklamalarda bulunan Gedikli "Türkiye-Rusya ilişkileri sadece ekonomik boyutu kapsamıyor, siyasi boyutu, ticari boyutu var. Çok yönlü bir işbirliğine dönüşüyor. Türkiye Rusya ilişkilerinin belli bir noktaya gelmesi, daha önce yapılan bir anlaşma var, onun içinde yer alan tek tek gerçekleştikçe, mesela ortak yatırım fonu kurulması, Türk Akımı, Akkuyu Nükleer Projesi gibi önemli adımlar atılacak. Artık dünyadaki ekonomik merkez Ortadoğu'ya kayacak ve bu ilişkiler Ortadoğu'nun, hatta dünyanın kaderini değiştirecek kadar önemli hale gelecek. Türkiye ile Rusya'nın bir birini tamamlayıcı özellikleri var. Bizim ihtiyacımız onlarda, onların ihtiyacı olanlar bizde. Bu iki ekonominin işbirliği yapmasının muazzam bir sinerjisi ortaya çıkıyor. Bunu görenler rahatsız oluyorlar. Türkiye-Rusya işbirliğinden kimlerin rahatsız olduğunu, kimlerin kaygı duyduğunu görmeye başladık. Birileri bundan çok rahatsız ona rağmen biz yolumuza devam edeceğiz. Enerji merkezi olması anlamında Türkiye'nin çok önemli kazanımları olacak" şeklinde konuştu.
"FETÖ'de, PKK'da, DEAŞ'ta bitecek"
PKK'nın son saldırılarının örgütün geldiği çaresizliği gösterdiğini belirten Gedikli "O kadar çaresizler ki, PKK'nin bittiği o kadar aşikar ki işi 'hangi saldıralım, nerelerden vurabiliriz' noktasına getiriyor. Terörle asla başarılı olmaları mümkün değil, Türkiye bunların hepsinin üstesinden gelmeye başladı. FETÖ'de, PKK'da, DEAŞ'ta bitecek. Bu da çok zaman almayacak. Türkiye bölgede üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor. Bölgede Türkiye olmadan hiçbir çözüm üretilemez. Bölgede çözüm üretme kabiliyeti olan Türkiye'dir. Türkiye bütün bu riskleri yönetebilecek güçte artık" dedi.
Türkiye-Irak krizini değerlendiren ve "Bunlar pek karşılığı olan söylemler değil" ifadesini kullanan Gedikli, "Bu işler öyle bir noktaya gelecek ki 'ey Türkiye ne olur gel, buralarda kal' diyecekler. Bunların hesabını yaparak konuşmaları lazım. Bu bölgede Türkiye, Irak, Suriye var. Ötekiler bir gün gidecek. Kendisine gaz vererek konuştuğu anlaşılıyor. Bazı ülkelerin gazı ile konuşuyor. Çok önemli bir hata yapıyor, yakın zamanda bunların böyle olmadığını kendisi net olarak görecek" diye konuştu.
"Yenikapı ruhuna ihanet etmek, siyasi birliğe ihanet etmek demektir"
15 Temmuz sonrasında ortaya çıkan Yenikapı ruhuna ilişkin CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemlerini değerlendiren Gedikli "Çok enteresan söylemleri var. Bir kere CHP tabanı Kılıçdaroğlu'ndan rahatsız. Yenikapı ruhuna ihanet etmek, siyasi birliğe ihanet etmek demektir. Kendi bayrağını, vatanını öne alıp bunu savunan bir ana muhalefet lazım. Hükümetin icraatlarını eleştirebilir, bu doğal. Ama bayrak ile sorunlu olacak söylemler, vatan ile sorun olacak söylemler içinde. FETÖ'ye sahip çıkıyor, PKK'ya sempati gösteriyor, kol kola girebiliyor. Böyle bir genel başkandan bahsediyoruz. Artık CHP'nin tabanı da bunu görüyor. Kılıçdaroğlu gerçek yüzünü kendi tabanına göstermiş oldu. Böyle bir insanın Türkiye siyasetinde gelecekte asla yeri olamaz. Türkiye'nin siyasi birliğine, Yenikapı ruhuna ihanet eden, farklı yörüngeler içine giren bir kimse siyasetçi olarak bu ülkede ana muhalefetin başında kalamaz. CHP'nin kendi tabanı gereğini yapar" şeklinde konuştu.
"Vatandaşlarımızın bu hakkını kimse suiistimal etmeye kalkmasın"
Kredi ve kredi kartlarının yeniden yapılandırılması ile ilgili olarak hükümetin bir düzenleme yaptığını, BDDK'nın da bu konuya yönelik bir yönetmelik düzenlediğinin altını çizen Gedikli "Bankaların yeniden yapılandırma konusunda olumlu yaklaşım içinde olmaları gerekiyor. BDDK gereğini elbette yapacak, bankalar yakından takip ediliyor. Yeniden yapılandırma konusunda vatandaşlardan gelen şikayetler artarsa ilgili kurumlar bu işle ilgili gerekli müdahaleyi yapacaktır. Gerekirse bankaların karnelerini BDDK çıkartır ve değerlendirmesini yapar. Vatandaşlarımızın bu hakkını kimse suiistimal etmeye kalkmasın" ifadelerini kullandı. - ANKARA