Cumhurbaşkanı Gül, İzzetbegoviç Onuruna Akşam Yemeği Verdi
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye’nin ilgisi Bosna-Hersek’in tamamınadır.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye'nin ilgisi Bosna-Hersek'in tamamınadır. Bosna-Hersek'i oluşturan tüm kesimlere eşit mesafedeyiz. En samimi arzumuz, bu kardeş ülke ve halkının yakın geçmişindeki acıların izlerini silerek, mutlu, huzurlu ve müreffeh bir geleceğe kavuşmasıdır" dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, davetlisi olarak Türkiye'ye ziyaret gerçekleştiren Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç onuruna Çankaya Köşkü'nde resmi akşam yemeği verdi. Yemeğe, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, milletvekilleri ve işadamları katıldı. Yemeğe ayrıca, ünlü sanatçı Mustafa Sandal ile Emina Sandal ve Akhisar Belediyespor'da forma giyen Boşnak milli futbolcu Ivan Sesar da iştirak etti.
Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada, Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı İzzetbegoviç ve beraberindeki heyeti ağırlamaktan duyduğu mutluluğu ifade etti. "Avrupa'nın kalbinde yer alan Bosna-Hersek, şüphesiz çok özel bir ülkedir" ifadesini kullanan Gül, "Tarihte olduğu gibi, bugün de Müslüman camiinin, Katolik katedralinin, Yahudi havrasının ve Ortodoks kilisesinin mükemmel ahengine ev sahipliği yapmaktadır. Çok dinli ve çok kültürlü yapısıyla, hoşgörü, farklılıklara saygı ve barış içinde bir arada yaşamanın en güzel örneklerinin sergilendiği bir kültüre sahiptir. Ortak tarihimizin önemli eserlerinden Sokullu Mehmet Paşa ve Mostar Köprüleri, yalnızca altlarından geçen nehirlerin iki yakasını birbirine bağlamamaktadır. Bunlar, aynı zamanda Bosna-Hersek'teki toplumsal mozaiğin zenginliğini yansıtan farklılıkları da birbirine kenetlemektedir. Bu kadim geleneğin en güçlü şekilde yaşatılması, Bosna-Hersek'in karşı karşıya olduğu sıkıntıların aşılması ve işleyen bir devlet yapısına kavuşturulması bakımından hayati önemdedir. Bu anlamda, Zat-ı Devletleri gibi, merhum Aliya İzzetbegoviç'ten devraldığı bu köklü mirası yaşatan sağduyulu ve basiretli liderlerin mevcudiyeti, Bosna-Hersek'in geleceğine ümitle bakmamızı sağlamaktadır" şeklinde konuştu.
Bosna-Hersek ile ilişkilerin 15. Yüzyıla kadar uzandığını belirten Gül, "Foynitsa Ahidnamesi'ni imzalayan Fatih Sultan Mehmet ve Saraybosna Ortodoks Kilisesi'nin inşasında hayati rol oynayan Sultan Abdulaziz'in evrensel hoşgörüsü, bizleri geçmişten geleceğe ortak bir zeminde birleştirmektedir" dedi.
"TÜRKİYE'NİN İLGİSİ BOSNA-HERSEK'İN TAMAMINADIR"
İki ülke halklarının bugün de köklü tarihi, beşeri ve kültürel bağlarla birbirine bağlı olduğunu söyleyen Gül, ilişkilerin bu güçlü temel üzerinde ilerletmek kararlığında olduklarını vurguladı. Gül, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin ilgisi Bosna-Hersek'in tamamınadır. Bosna-Hersek'i oluşturan tüm kesimlere eşit mesafedeyiz. En samimi arzumuz, bu kardeş ülke ve halkının yakın geçmişindeki acıların izlerini silerek, mutlu, huzurlu ve müreffeh bir geleceğe kavuşmasıdır. Bu anlayışla uluslararası toplumun Bosna-Hersek'e yardımcı olmaya yönelik gayretlerinde ön saflarda yer alıyoruz. Tüm bu çabalarda Bosna-Hersek'in egemenliğine siyasi birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunuyoruz. Bosna-Hersek'in karşı karşıya olduğu sıkıntıları, NATO ve AB'nin geniş çatısı altında daha kolay aşabileceğine inanıyoruz. Bunun için Bosna-Hersek'in Avrupa ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesini kuvvetle destekliyoruz. Zira biz savunma mülkiyeti dahil, reform süreçlerinin başarıyla tamamlanarak, Bosna-Hersek'in daha istikrarlı ve işlevsel bir devlet yapısına kavuşmasını arzu ediyoruz. Bu yoldaki tereddüt ve güvensizliklerin geride bırakılması, ekonomik kalkınma bakımından da büyük önem taşımaktadır. Yüzyıllarca farklılıklardan uyum ve huzur çıkartmayı başaran Bosna-Hersek, bunu sağlayacak güce sahiptir. Yeter ki, tüm kesimler iyi niyet ve samimiyetle çalışmalarını sürdürsün. Temennimiz, önümüzdeki seçimlerin Bosna-Hersek için yeni bir milat teşkil etmesi ve gerekli reformların süratle hayata geçirilmesidir. Bu süreçte tüm kesimlerin, kültürlerini ve kimliklerini koruyarak birlik ve beraberlik içinde hareket etmesi, Bosna-Hersek'in parlak geleceğinin teminatı olacaktır."
"TÜRKİYE, BOSNA-HERSEK'İN SAMİMİ DOSTU, STRATEJİK MÜTTEFİKİ VE GÜVENİLİR ORTAĞIDIR"
Bosna-Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı İzzetbegoviç ise yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin son on yılda dünya sahnesinde hak ettiği pozisyona gelmesini sağlayan büyük başarılar elde ettiğini belirterek, "Güçlü ve istikrarlı Türkiye, Bosna-Hersek ve ve tüm bölgemizin çıkarlarına hizmet etmektedir. Küresel çerçevede Türkiye Cumhuriyeti'nin gerçekleştirdiği muazzam başarılarla Bosna-Hersek'in gelişimini destekleme kararlılığı ve potansiyeli ile gurur duyuyoruz. Sizin olağanüstü başarılarınıza kendi başarımız kadar seviniyoruz. Türkiye, Bosna-Hersek'in samimi dostu, stratejik müttefiki ve güvenilir ortağıdır. Halklarımız arasındaki yüzyıllık tarihi ve kültürel bağlar derin ve güçlüdür. Bu bağlar koparılamaz, gelecek zamanlarda daha da güçlenecektir" ifadelerini kullandı.
Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan arasındaki işbirliği düzeyinin yakalanmasında Türk diplomasisinin büyük katkıları olduğuna dikkat çeken İzzetbegoviç, "Sayın Cumhurbaşkanı Gül'ün bilge liderliği ile Türkiye'nin başlattığı üçlü mekanizma sayesinde Saraybosna-Belgrad diyalogunun kurulması için büyük çaba gösterdiniz. Ülkemizi AB ve NATO'ya yaklaştıran reform süreçlerine ve demokratik gelişimine Türkiye daima destek vermekte, yatırım ve diğer kalkınma amaçlı destekleriyle tüm bölgemizin gelişimine katkıda bulunmaktadır" şeklinde konuştu.
Çok boyutlu ortaklığa dönüşen Türkiye ve Bosna-Hersek arasındaki özel ilişkilerden gurur duyduğunu vurgulayan İzzetbegoviç, konuşmasına şöyle devam etti:
"Ortak çıkarların olduğu alanlarda Türk kamu ve özel kurumları ile Bosna-Hersek'teki ortakları arasındaki ilişkilerinin daha da güçlenmesi için çalışmaya devam ediyoruz. Gelecek dönemde de Bosna-Hersek ve Türkiye arasındaki ekonomik işbirliğinin daha da gelişeceğini, Bosna-Hersek'teki Türk yatırımcıların artacağını umuyoruz. Ortak refahımız için ilişkilerimizin ve Türkiye ile Bosna-Hersek arasındaki ebedi dostluğun güçlenerek devam edeceğine inanıyorum". - ANKARA