Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek: 15 Temmuz yeteri kadar ibret olmadı
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek, sözde şeyh Fatih Nurullah'ın 18 yaşından küçük bir kıza istismarda bulunduğu olayla ilgili yaptığı yorumda 15 Temmuz'dan yeterince ders alınmadığını söyledi.
Türk siyasetinin tecrübeli isimlerinden eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Cemil Çiçek, dikkat çekici değerlendirmeler yaptı. Çiçek, Fatih Nurullah olarak bilinen sözde şeyh Eyüp Şaban'ın 12 yaşındaki kız çocuğuna istismarda bulunmasıyla ilgili yaptığı değerlendirmede "15 Temmuz yeteri kadar ibret olmadı. Belli ki din anlayışımızda sıkıntılar var" ifadelerini kullandı.
Sözcü'den İsmail Saymaz'a konuşan Cemil Çiçek, kendisine yöneltilen sorulara şu cevapları verdi:
"TARİKATLAR VE CEMAATLER KAYIT DIŞI SOSYOLOJİK YAPILAR HALİNE GELDİ"
-Şeyh Nurullah'ın karıştığı cinsel saldırıdan başlayan tartışma hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tarikat ve cemaatler toplumun gerçeğidir. Bize mahsus da değildir. Mühim olan, bu realitenin doğru anlaşılmasıdır. Dini grupların varlık sebebi, insanı eğitmektir. İnsanın olgunlaşması ve ahlaki yönden mükemmelleşmesidir. Türkiye'de bir kısım devlet uygulamalarından sonra bunlar kayıt dışı sosyolojik yapılar haline geldi. Yani şeffaf ve geliri gideri belli olmayan, ticarete yönelen… FETÖ'den sonra gördük ki, bir kısım yapılar insandan ziyade çıkar elde etmeye, servet biriktirmeye, devleti yönetmeye, becerebilirse ele geçirmeye çalışıyor. Hepsi mi böyle? Ben kuralı koyuyorum. Herkes çevresine baksın.
Cemil Çiçek
"15 TEMMUZ İBRET OLMADI"
- 15 Temmuz ibret olmadı mı?
Yeteri kadar ibret olmadı. Çünkü 15 Temmuz sadece FETÖ olayı değildir. Elbette asli faili FETÖ'dür. Ancak belli ki din anlayışımızda sıkıntılar var. Yani kolibasilli (bakterili) bir din anlayışımız var.
"BU İNSANLARIN KERAMETİ VARSA DOĞU AKDENİZ'DE GÖSTERSELER"
-Ne demek bu?
Türkiye'de üç tür kayıt dışılık var: Ekonomide, siyasette ve dinde kayıt dışılık. Dinde olmayan bir anlayış bugün Türkiye'de Müslümanlık olarak takdim ediliyor. Rüyalara, mübalağalı köpürtmelere dayalı, ispatı mümkün olmayan din anlayışı ne kadar İslamidir? İşte, "Peygamberi rüyada gördüm" diyor. "Allah'la konuştum" diyor. Dinde bu söylemlerin ne kadar yeri var? Bakıyorsunuz, haramla uğraşanlara keramet izafe ediliyor. Bu insanların kerameti varsa, Doğu Akdeniz kaynıyor, keramet gösterseler de şu memleket sıkıntılardan kurtulmuş olsa!
