Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu Açıklaması
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hrant Dink davasında 'örgüt yok' kararı veren İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozma istemiyle ilgili, "2-3 kişiyi geçtikleri zaman ceza kanunlarına göre"...
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hrant Dink davasında 'örgüt yok' kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozma istemiyle ilgili, "2-3 kişiyi geçtikleri zaman ceza kanunlarına göre örgüt oluyor. Yüce Yargıtay'ımızda bakmış demiş ki 'Burada bir örgüt işi var. Adam tek başına bu işi yapmadı ki. Organize bir iş' kanaatini elde etmiş" dedi.
Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, Manisa Barosu tarafından düzenlenen "İdarenin Eylem ve Kararlarının Denetimi, Yürütme ve Yargı İlişkilerindeki Sınırlar, Yargının Yürütmeyi Denetim İlkeleri" konulu konferansa konuşmacı olarak katıldı. Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde yapılan konferansa Manisa Valisi Halil İbrahim Daşöz, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Yargıtay Üyesi Ali Suat Ertosun, Cumhuriyet Başsavcısı Enis Yavuz Yıldırım, Manisa İl Emniyet Müdürü Yunus Çetin, CBÜ Rektör Yardımcısı Süreyya Sürücüoğlu, öğretim üyeleri, avukatlar ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Konferansta kuvvetler ayrılığının tarihinden söz eden Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu, "3 gücün birbirinden ayrılması ilkesi 1839 Fransız İhtilali'ne varıyor. Montesque'ya varıyor. Montesque Birleşik Krallıklardaki düşünürlerden etkileniyor. Bu 3 kuvvet, krallıklarda toplanıyor olmuyor, imparatorda toplanıyor olmuyor, konsüllerde toplanıyor yine olmuyor, o zaman bu üç kuvvet bir birinden ayrılıyor. Bizim bugünkü sistemimizde yönetim tarzı kuvvetler ayrılığı. Bir taraftan halkın seçtiği bir meclis var. Burada asıl yetki halkta. Halkın verdiği yetkiyi emaneten kullanıyoruz. Demek ki bu kuvvetleri birbirinden ayırmak gerekiyor. Çünkü demokrasiyiz. Demokrasi bir yönetim biçimi. Devletler isterse tek kişiyle de yönetilir. ya da demokrasiyle yönetilir. İşte biz de demokrasiyle yönetildiğimiz için bu kuvvetlerin birbirinden ayrılması gerekiyor. Eğer ki bu kuvvetler bir grupta ya da bir kişide toplandığı zaman yetkinin kullanılması denetimsiz ise çok sıkıntı yaratır. Yetkinin kullanılması açısından sıkıntı yaratmaz. Başkan ya da krala soru soran olmaz. Burada mağdur olan halk olacaktır. Kuvvetlerin birbirinde toplanmasından dolayı dünyadaki toplumlar çok çile çekmiş. Büyük savaşlar verilmiş. O halde bu kuvvetler ayrı ayrı yerlerde toplanmıştır. Mühim olan insandır. Dünyada kuvvetlerin birleştirildiği sistemler de vardır. Bu günlerde gündeme düştü, tartışıldı. Bir parçasına biz de bulaştık. Kuvvetler birliği öcü değil ki. Kuvvetler birliği de demokratik bir yönetim biçimi. Örnekleri de var. Demokratik bir yönetim bu. Bazı batı ülkelerinde geçerli. Beğenilmeyen yönleri olabilir, tartışılacaktır" dedi.
Konferansın sonunda soru cevap bölümüne geçildi. Danıştay Başkanı Karakullukçu, avukat ve akademisyenlerin sorularına cevap verdi.
HRANT DİNK DAVASI
Gazetecilerin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Hrant Dink cinayeti davasına ilişkin 'örgüt yok' kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını bozması isteğiyle ilgili sorusuna yanıt veren Karakullukçu, "Ben de sizin gibiyim. İşin içine iki kişi üç kişi girdiği zaman örgüt oluyor. Yüce Yargıtay'ımız bakmış demişler ki 'Burada bir örgüt işi var. Bu adam bunu tek başına yapmadı ki. Birisi planladı, birisi pişirdi, birisi yedi, birisi başka bir şey yaptı. Siz iki kişiyi üç kişiyi de geçtiniz o zaman siz örgütsünüz. Dolayısıyla bu işe özel bir mahkemenin bakması, özel koşullara göre bakılması lazım" şeklinde kanaat getirmiş savcılığımız. Savcılarımıza kaldık mı, 25-30 seneden aşağı açmıyorlar ağızlarını. 'Yatsın adam işi ne.' Bereket hakimlerimiz var" dedi. - MANİSA
