Davut Güloğlu: Sanatçılar İsrail'in saldırıları karşısında sessiz kaldı
Yeniden Refah Partisi MKYK üyesi Davut Güloğlu, İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırılarına karşı sessiz kalan sanatçıları eleştirdi. Güloğlu, İsrail'in insanlık suçu işlediğini ve soykırım yaptığını belirtti.
Yeniden Refah Partisi MKYK üyesi Davut Güloğlu, sanat camiasından bazı kişilerin korktukları için İsrail'in Filistinlilere yönelik saldırıları karşısında sessiz kaldıklarını savundu.
Programları kapsamında Düzce'ye gelen Güloğlu, Mutfak Sanatları Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, gündemlerinin İsrail'in Filistin'deki saldırıları olduğunu belirtti.
Güloğlu, İsrail'in özellikle Gazze halkına karşı insanlık suçu işlediğini vurgulayarak, "İsrail orada çoluk çocuğu katlediyor. Katlettiği gibi de hastanesinden tutun her türlü yardıma da imkan verdirtmiyor. Burada büyük zulüm yapılıyor. Zulmün ötesinde soykırım yapılıyor." dedi.
Bu soykırıma "sessiz kalan sanatçı" arkadaşlarının olduğunu ifade eden Güloğlu, "Korkan var. Belki medyada da arkadaşlar açık açık konuşmuyor. Ben 15 Temmuz'da da bunu ciddi ciddi konuştum. Çünkü bunlar, medyanın içinde, siyasette, sanatta, kültürde, turizmde her yerde güçlüler. Her yerde parmakları olduğu için de sanatçılar korkuyor, 'işimden olurum, ekmeğinden olurum' endişesi taşıyorlar." diye konuştu.
"Bu halk, ezilen bir millet varsa onun yanında olmak istiyor"
Güloğlu, Allah'tan başka hiç kimseden korkmadığını ve bir sanatçı olarak bu vatanın sesi olmaya devam edeceğini dile getirerek, hem Orta Doğu'da yaşananların son bulması hem de Türkiye'nin daha çok kalkınması için parti ayrımı yapmadan herkesin bir araya gelmesi gerektiğinin altını çizdi.
Türk milletinin her zaman doğruların yanında yer aldığına dikkati çeken Güloğlu, şöyle devam etti:
"Biliyorum söylediğim şeylerin nerelere gideceğini. Onun için ben Allah'tan başka kimseye bedel ödemem. Bir de bu halka bedel öderiz. Niye? Bu halkın doğruların yanında olduğunu biliyorum, doğru şeyler istiyor. Bu halk, bu ülkenin kalkınmasını istiyor. Bu halk, bu ülkenin yücelmesini istiyor. Bu halk, ezilen bir millet varsa onun yanında olmak istiyor, televizyon karşısında ağlamak istemiyor. Öyle 'ben kınadım' olmuyor. Hep kınayalım o zaman. Nasıl çözeceğiz sorunları? Karanlıklar aydınlığa nasıl çıkacak, nasıl olacak? Olamaz, mümkün değil."
