Haberler

Davutoğlu, partisinin aday tanıtım toplantısına katıldı (2) -

Abone Ol

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, son 11 yılda her vesileyle iradelerine engel koyulmaya çalışıldığını belirterek, "Ne Sayın Başbakanımızın iradesi sarsıldı ne de AK Parti'nin ak kadrolarının o sarsılmaz çalışkanlığına engel olabildiler" dedi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, son 11 yılda her vesileyle iradelerine engel koyulmaya çalışıldığını belirterek, "Ne Sayın Başbakanımızın iradesi sarsıldı ne de AK Parti'nin ak kadrolarının o sarsılmaz çalışkanlığına engel olabildiler" dedi.

Davutoğlu, partisinin aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, önlerindeki seçimin sadece mahalli değil, milli irade seçimi olduğunu söyledi.

Son 50 yılda demokrasi adı altında atılan her adıma her 10 yılda bir sekte vurulduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "27 Mayıs'ta bu ülkenin, bu toplumun milletin iradesiyle seçilen Başbakan Adnan Menderes ve iki bakanı şehit edildi, milli iradeye engel koydular. 1971 12 Mart muhtırası ile milli iradeye engel koydular. 12 Eylül... 10 yıl geçmemişti ki milli iradeye engel koydular, yeni yeni yeşillenmeye başlamıştı ki demokrasimiz 28 Şubat'ta milli iradeye engel koydular. Son 11 yıl içinde her vesileyle irademize engel koymaya çalıştılar ama ne Sayın Başbakanımızın iradesi sarsıldı ne de AK Parti'nin ak kadrolarının o sarsılmaz çalışkanlığına engel olabildiler. İşte bizim güç kaynağımız, AK Parti'nin bütün teşkilatları, bütün birimleri, her ferdiyle halkımızla kucaklaşmasının buluşmasıdır" şeklinde konuştu.

"Geçen sene birçok hususta üzerimize geldiler, gelmeye de devam edecekler. Onlar ne kadar gelirlerse kararlılığımız, irademiz, cesaretimiz o kadar artacak" diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Ne oldu geçen sene? 28 Şubat'ta belki her birinizin ailesine düşen bir acı vardı. Her bir başörtülü kardeşim sokağa çıktığında nasıl karşılanacağını düşünmesinin ötesinde memuriyet yapamaz haldeydi. Kızlarımız üniversiteye gidemez haldeydi. Bunlar, bu topraklara İslam'ı ezeli ve edebi inanç olarak inşa etmek üzere yola çıkan Hoca Ahmet Yesevi'nin mirasına, Hacı Murad-ı Veli'nin mirasına ihanetti. Önce üniversitelerde, sonra memuriyette ve nihayet Türkiye Büyük Millet Meclisinde (TBMM) başörtüsü yasağı kalktı. Bacılarımız başı açık veya örtülü, milli iradenin temsilcisi olarak Meclise girebildi. Buraya gelip konuşanların iktidar, koalisyon ortağı olduğu dönemlerde başörtülü kardeşlerimiz Meclisten atılmışlardı. 2013 yılı bizim için kim ne derse desin, kardeşlerimizin onurlarının korunduğu, inancımızın hiçbir yerden dışlanmamak üzere başta TBMM, her yere rahatlıkla girebildiği, temsil edebildiği bir yıl oldu."

Davutoğlu, geçen yıl milli birlik ve beraberlik etrafında, kardeşliği pekiştirmek üzere, Türkiye'nin her yerinde, köşesinde harekete geçtiklerini anlatan Davutoğlu, kim ne derse desin, kim ne söylerse söylesin 2013 yılında hiçbir eve şehit, evlat acısı girmediğini söyledi.

"Hiçbir annenin gözyaşı akmadı" diyen Davutoğlu, şunları kaydetti:

"İşte engel olmaya çalıştıkları şey bu. İsterler ki bu topraklarda kardeş kardeşle kavga etsin, ihtilaf etsin. Biz bu milleti temsilen yola çıktık. Emin olun, sadece bu milletin sizler gibi şerefli mensupları değil, dağlar bile bizimle konuşur. Biz ne zaman doğuya doğru gitsek Ağrı der ki 'merak etmeyin, bu aziz topraklar emniyettedir ve altımızda yaşayan insanlar bu toprakların sahibidir.' Ne zaman güneye gitsek Toroslar, Erciyes, Hasan Dağı der ki 'bu topraklar sağlam ellerdedir,' ne zaman batıya doğru gitsek Uludağ der ki 'Bu topraklarda Osmanlı yeşerdi, merak etmeyin, yolunuz açık olsun', ne zaman kuzeye ve batıya gitsek, Ilgaz Dağı'na bakarız uçaktan, sizler adına Ilgaz'ın bizlerle konuştuğunu hissederiz. 'Merak etmeyin, yolunuz açık olsun, Çankırılılar Ilgaz Dağı gibi arkanızdadır, dünyanın her yerinde başınız dik olsun' der.

Biz de biliriz Çankırılılar, Çorumlular, Kastamonulular, Ilgaz'ın eteğindeki herkes arkamızdadır. Bu topraklar evlatlarına sahip çıkar. Bir milletin gücü vatandaşına sahip çıkmasıyla ölçülür."

- "Artık insanımızın pasaportu, cebinde taşıdığı Türk Lirası, en önemlisi al bayrağı her yerde itibar görüyor"

Yurt dışındaki vatandaşlar ve gurbetçilerin birçok yerde kendilerine ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür ettiğini belirten Davutoğlu, Avrupa'nın her köşesindeki gurbetçilerin Türklüğüyle gurur duyduğunu dile getirdi.

Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık insanımızın pasaportu, cebinde taşıdığı Türk Lirası, en önemlisi al bayrağı her yerde itibar görüyor. Şeyh Edebali demiş, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Allah'ın izniyle her yerde insanımızı yaşatacağız. Daha dün bana Twitter'den mesaj geldi. Kenya'da insani yardıma giden kardeşimiz orada vefat etmiş. Bütün gece büyükelçiliği ve dışişlerini harekete geçirdik, o kardeşimizi vefat ettiği yerden bir an önce ailesine ulaştırmak için. Devletin kudret ve şefkat eli budur. Bir gazeteci kardeşimiz Bünyamin, 40 gün esaretten sonra ülkeye döndüğünde sınıra yaklaşırken kendisiyle telefonla konuştuğumda bana 'bir kişinin bu kadar önemli olduğunu fark etmemiştim Sayın Bakanım' dedi. Ben de ona dedim ki 'Bizim için bir kişi 75 milyon kişidir, 75 milyon kişi bir kişidir.'

İşte bizim için en büyük onur vatandaşımızın dünyanın her yerinde başı dik, onurlu gezmesidir."

- "Artık insanımızın pasaportu, cebinde taşıdığı Türk Lirası, en önemlisi al bayrağı her yerde itibar görüyor"

11 yıl önce Türkiye'nin birkaç milyon dolarlık, birkaç milyarlık uzun dönemli kredi için IMF'nin kapısında beklediğinin, başlarının eğik olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Türk milletinin "70 sente muhtacız" diyen başbakanlar gördüğünü dile getirdi.

Türk milletinin geçen yıl 14 Mayıs'ta IMF ile borç defterini kapatan başbakan da gördüğünü kaydederek, "Bu Başbakan ve bu hükümetin arkasında durmaya kararlı mısınız? Bizden razı mısınız? Bu millete bir daha borç zilleti yaşatmamak için, bu hükümetin ve Emir Karatekin'in iradesini taşıyan Yörük beylerinden razı mısınız? Allah'ın izniyle başımız bir daha eğilmeyecek. Kimileri 3013 yılı için birçok kara senaryo yazmış olabilir ama 2013 tarihe başı öne eğilmeyecek milletin borç defterini kapattığı yıl olarak geçecek. Dünyanın her yerine yardım eden ülke haline geldik" ifadesini kullandı.

Davutoğlu, yaran nasihatinin kendileri için en temel prensip olduğunu, "eline, beline, diline sahip ol, haram yeme, harama el uzatma" ilkeleriyle hareket ettiklerini, yolsuzluğu insanlığın en büyük suçu gördüklerini vurguladı.

"Kim bu milletin helal parasına haram katmışsa en önce biz hesabını sorarız, hiçbir şekilde harama rızamız yoktur" ifadesini kullanan Davutoğlu, şunları dile getirdi:

"AK Parti kurulduğunda yolsuzluklara, yasaklara savaş açılmışsa aynı şekilde bugün de bu geçerlidir. Kim ne gerekçeyle olursa olsun, bu milletin alın terinden gelen bir kuruşa bile tecavüz edemez, onun karşısında biz dururuz. Son 11,5 yılda bu devletin hazinesi bereketlenmişse, bu millet borç alan ülke zilletinden çıkmış, dünyanın her yerine borç verebilen ülke şerefini yaşamışsa, işte bunun arkasında yaran nasihatına uymamızın temeli vardır. Zillet haline düşürmememiz lazım. Hep der ya milletimiz, 'Allah milletimize, devletimize zeval vermesin.' Allah, bir daha bu devletin başında kim olursa olsun, onu IMF'den veya herhangi bir yerden borç istemek zilletine düşürmesin ebediyete kadar. İşte biz bunun için sağlam temeller üzerinde, yeni bir devlet, yeni güçlendirilmiş bir devlet, onun güçlendirilmiş demokrasisini inşa etmeye çalışıyoruz. 2023 hedeflerinin esası budur."

Zillet içinde olmamak için borç alınmaması gerektiğine dikkati çeken Davutoğlu, şunları belirtti:

"Kendi savunmanız için kimseye yalvarmak zorunda kalmayacaksınız. 10 yıl önce bırakın tank yapmayı, kendi tankımızın modernizasyonunu bile yapamıyorduk. Başka ülkelere muhtaçtık. Başka ülkelerin envanterinden bıraktığı silahları almakla savunmamızı yapıyorduk. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, artık kendi tankını, kendi savaş uçağını, savaş gemisini, insansız hava aracını yapıyor. Dünyanın her yerinde onurla, başı dik şekilde kendi savunması için kimseden yardım istemek zorunda kalmıyor. Bundan razı mısınız? Bir daha Allah millete kendi savunması için başka ülkelerden yardım istemek zorunda bırakmasın."

(Sürecek)

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Çankırı'da: (2)

- "Ilgaz'ın eğilmesi nasıl imkansızsa, bizim de eğilmemiz o kadar imkansızdır. Ilgaz Dağı kadar dikiz, Ilgaz Dağı kadar onurluyuz"

- "Bu seçim herhangi bir seçim değil, bu seçim daha sonraki cumhurbaşkanlığı, gelecek seneki genel seçimlerin ilk işaret fişeği, onun için üzerimize geliyorlar"

ÇANKIRI Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Ilgaz'ın eğilmesi nasıl imkansızsa, bizim de eğilmemiz o kadar imkansızdır. Ilgaz Dağı kadar dikiz, Ilgaz Dağı kadar onurluyuz'' dedi.

Davutoğlu, partisinin aday tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, yaran nasihatinin "Kalbini, kapını ve alnını açık tut" dediğini belirterek, "Şimdi size soruyorum. Eğer kardeşleriniz bir şeye ihtiyaç içindeyse, sizin de imkanınız varsa, o imkanlarla o kardeşlerinizin yardımına koşmak, sizin için bir borç değil midir? Ilgaz'ın eğilmesi nasıl imkansızsa, bizim de eğilmemiz o kadar imkansızdır. Ilgaz Dağı kadar dikiz, Ilgaz Dağı kadar onurluyuz" ifadesini kullandı.

Bosna Hersek'te büyük acılar yaşandığını, binlerce kardeşlerinin katledildiğini anımsatan Davutoğlu, o dönemde Türkiye'nin ekonomisinin krizde olması nedeniyle yardım edecek gücü bulunmadığını dile getirdi.

O dönemde hükümetlerin "aciz koalisyon" hükümeti olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Kendi ekonomisi krizdeydi, o zaman hükümetler aciz koalisyon hükümetleriydi. Bu onurlu millet adına Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, Bosna Hersek'teki kardeşlerimizin sürüldükleri topraklara dönmeleri için kredi açtı, 100 milyon avro. Binlercesi o sürüldükleri topraklara geri döndü. 10 gündür Bosna'da olaylar yaşanıyor. Oraya Türkiye Cumhuriyeti hükümeti adına, 75 milyon adına ilk inen Dışişleri Bakanı bendim, Allah'ın izniyle. Ben oradayken bazı yayın organları Bosna'ya yaptığımız bu kardeş yardımını, Ahi Evran'dan gelen Ahilik yardımını suçlayıcı şekilde gündeme getirdiler. Bosna'da olaylar başlayalı 10 gün oldu. Ana muhalefet partisi liderinden Bosna'da dayanışma ifade eden herhangi bir söz duydunuz mu? Milliyetçi Hareket Partisinden gür bir ses çıktı mı? O mazlumlara sahip çıkmayanlar, o mazlumlara çıkan bizlerin önüne engel çıkarmaya çalışıyorlar."

"Bosna Hersek'teki kardeşlerimizin evlerine, yurtlarına dönmesi için bu yardımların sürdürülmesine razı mısınız? Bosna Hersek'in her bir kasabasında, her bir evinde, her bir odasında, 75 milyon Türk kardeşine dua edilmesi için bu yardımların devamına razı mısınız?" diye soran Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Kırgızistan'da 2010'da iç çatışmalar yaşandığında orada kardeş kavgasını engellemek için Kırgızistan'a inen ilk dışişleri bakanı da bendim. Yörük, Türkmen beylerinin torunlarıyız, bize önce gitmek yakışır. O zamanın Kırgızistan Başbakan'ı, Başbakanımıza özel bir sohbette 'Yardıma ihtiyacımız var, kardeş eli uzatın' dediğinde bir hamlede 150 milyon dolar paket Kırgızistan'a açıklandı. O topraklardan yapılan bu yardımdan razı mısınız? İşte bu milletin derin sesi, vicdanı bu. Yardım etmek isteyebilirsiniz, sadece yardım etmek değil mesele. Yardım etmek isteseniz de gücünüz yetmeye bilir ama şimdi öyle bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti var ki kim yardım istese Elhamdülillah gücümüz yetiyor. Bu milletin helal vergilerinin bereketiyle gücümüz yetiyor. Kırım'da 90'lı yıllarda yeterli ev yapılmadığını fark ettiğimizde binlerce evi Tatar kardeşlerimizin hizmetine sunduk. Büyük Türk şairi Cengiz Dağcı, Londra'da vefat ettiğinde cenazesini alıp Kırım'a, o Türk toprağına defnetmek bize nasip oldu."

- "Bu zulme karşı sessiz kalmak bize yakışır mı?"

Davutoğlu, Bosna Hersek'in Avrupa'nın, diğerinin ise Kırgızistan Asya'nın ortası olduğunu, yay gibi gerildiklerini, Türkiye Cumhuriyeti'nin iki kanatlı kartal gibi bir eliyle Bosna ve Balkanlar'da, öbür eliyle de Kırgızistan'da, Orta Asya'da olduğunu vurguladı.

Suriyeli kardeşlerinin yıllardır ızdırap çektiğine işaret eden Davutoğlu, "Kardeşlerimiz' dediysek, sakın ola ki yanılmayasınız, gerçek anlamda kardeşlerimiz çünkü 100 yıl önce Halep ile Antep, Halepli ile Antepli arasında fark yoktu. Gaziantep 'Gazi' unvanını alırken Halep onun yanındaydı. Şimdi bizim Halep'in yanında olmamızdan daha doğal ne olabilir ki? Suriye halkı, bir zalimin elinde her türlü silahla, tankla, topla, hava bombardımanıyla, Scud füzesiyle, kimyasal silahlarla ve en nihayet varil bombalarıyla katledilirken bize susmak yakışır mı? Allah için soruyorum, Emir Karatekin adına soruyorum, Hacı Murad-ı Veli adına soruyorum, bu zulme karşı sessiz kalmak bize yakışır mı? Sesimizi çıkardık, oradaki Türkmenlere, Araplara, Kürtlere her bir kardeşimize yardım ettik" diye konuştu.

700 bin Suriyelinin evlerinden, barklarından koparılarak Türkiye sınırlarına geldiğini anımsatan Davutoğlu, yaran nasihatinin "Alnını, kapını ve kalbini açık tut, kendin muhtaç olsan bile ihtiyaç sahibine karşı cömert ol" dediğini anımsattı.

"Suriyeli, Türkmen, her milletten, her mezhepten kardeşimize, bu acılar yaşarken kapımızı, kalbimizi kapatabilir miyiz?" diye soran Davutoğlu, şunları belirtti:

"Ana muhalefet partisi liderine Başbakan 'genel müdür' diyor çünkü liderlik bir vasıftır, o yok onda. Üç yıldır bize saldırıyorlar. Suriyeli kardeşlerimize kapımızı, kalbimizi açtığımız için bize saldırıyorlar. Yüz binlerce insana kucak açtığımız, hamile kadınlar kaçıp sınırımıza, kapımıza geldiği, onlara kapımızı açtığımız için. 8 bin bebek burada doğdu. Onların özgürce, emniyet içinde doğmalarını sağladığımız için bize karşı çıkıyorlar. Onların karşı çıkmaları önemli değil. Suriyelilere yardımımızdan razı mısınız? İster Orta Asya'dan, ister Balkanlar'dan, ister Orta Doğu'dan ne zaman, kimin yardımına ihtiyacı varsa bizimle onlara evlerinizi, kalplerinizi açmaya hazır mısınız? İşte Anadolu'yu Anadolu yapan bu 'evet'tir. Bütün diğerleri geçer ama bu 'evet' daim kalır.

Bütün insanlık Somali'yi unutmuşken, herkes köşesinde otururken, Somalili bebekler su bulamadığı için kitleler halinde ölürken, Somali semalarında bir uçak belirdi. Bu uçak gövdesinde ay yıldız taşıyan bir uçaktı. Onun içinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, bakan arkadaşları, eşleri, çocukları Türk halkının temsilcileri vardı. Açlık içinde kıvranan Somalilileri kaderine terk etmek bize yakışır mı? Gittik, Somali'yi iki sene içinde her şekliyle değiştirdik. Yeni bir çehre kazandı. Dün ve bugün Türkiye'nin sadece Somali değil, bütün Afrika'da, dünyada saygıyla anılmasına sebebiyet veren yüce yardımlar, sizlerin yardımlarınız şüphe altına bırakılmak isteniyor. 'Niye yardım edildi?' diye soruluyor. İşte onlar, alnı da, kalbi de, kapısı da kapalı olanlar. Onlar anlamazlar yaranları, onların kalbi mühürlü, onların kalbi bu insanlık duygularından uzak kalmış."

- "Bu seçimde başka bir şey talep edeceğiz"

Dünyanın neresinde olursa olsun, birinin açlık içinde kıvranırken onlara yardım ellerinin uzanması, milli iradenin ebediyen egemen olması, Türk milletinin mazlumlara elinin ulaşabileceği güçlü devlet haline gelmesi için vatandaşların güçlü iradesine ihtiyaç duyulduğunu anlatan Davutoğlu, 30 Mart'taki seçimlerin bu noktada çok önemli olduğunu aktardı.

Davutoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu seçimde başka bir şey talep edeceğiz. Bu seçim, herhangi bir seçim değil, bu seçim daha sonraki cumhurbaşkanlığı, gelecek seneki genel seçimlerin ilk işaret fişeği, onun için üzerimize geliyorlar. Onun için her gün bir şekilde Başbakanımızı yıpratmak adına aslında bu ülkeyi de yıpratmaya çalışıyorlar. Madem ki bizden razısınız. Allah, bu devlete, bu millete zeval vermesin. Allah, kudret ve şefkat eli olan büyük bir devlet geleneğini tekrar kurmayı nasip etsin. 2023 hedefleriyle inşallah dünyanın her yerinde adaleti, irfanı, erdemi temsil eden kudret sahibi Türkiye Cumhuriyeti Devletini büyük bir küresel güç, büyük bir cihan devleti haline getirsin. 2023 yılında güçlü ve kudretli bir cihan devletinin temel taşları dokunmaya çalışılıyorsa bir ve beraber olmamız lazım. Bunun en önemli mesajı 30 Mart'ta olacak."

- Diğer konuşmacılar

AK Parti Çankırı Milletvekili Hüseyin Filiz ise vatandaşlardan önlerindeki seçimlerde partilerine oy isteyerek, "Çankırı'da işsizlik oranlarını sıfıra düşüreceğiz" dedi.

AK Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin de Müslüman aleminin tek umudunun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu olduğunu, 2009 seçimlerinden daha çok oy alacaklarına inandıklarını söyledi.

Çankırı Belediye Başkanı ve AK Parti adayı İrfan Dinç de Çankırı'ya AK Parti belediyeciliği ile hizmetlerin geldiğini, yeni dönem için 36 proje hazırladıklarını ifade etti.

AK Parti İl Başkanı Salim Çivitcioğlu ise 12 belediye ve 3 beldede belediye başkalıklarını alacaklarını, bunun için kapı kapı dolaşıp çalışacaklarını kaydetti.

Davutoğlu, toplantının ardından Emir Karatekin Türbesi ve Dr. Rıfkı Kamil Urga Araştırma Merkezi'ni ziyaret ederek kentten ayrıldı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Politika

Ahmet Davutoğlu Ak Parti Çankırı Ilgaz Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title