Haberler

"Değişen Dünya ve Değişen Türkiye Konferansı"

Abone Ol

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş: "(Cami cemevi projesi) Aleviler de Türkiye'nin çoğunluğunun bir parçasıdır. Birileri, Aleviliği ve Kürtlüğü Türkiye'nin azınlığı haline getirmeye çalışıyor, dışarıdan da bunu telkin edenler var. Hayır. Sünni bu ülkenin nasıl birinci sınıf vatandaşı ise Alevi de birinci sınıf vatandaşı. Nasıl Türk birinci sınıf vatandaşı ise Kürt'te birinci sınıf vatandaşı ve kurucu unsuru" "Çok net söylüyorum her şeyi yapabilirsiniz. Bir sürü siyasi operasyonlar yapabilir, partileri kapatabilir, siyasi suikastlar yapabilir, halkı birbirine düşürebilirsiniz ama halkın gönlünde ve zihninde olanı değiştiremezsiniz" "(Demokratikleşme paketi) Türkiye'de beklentileri karşılayacak gerçekten önemli, olumlu bir paket olduğunu ifade edebilirim"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Aleviler de Türkiye'nin çoğunluğunun bir parçasıdır. Birileri, Aleviliği ve Kürtlüğü Türkiye'nin azınlığı haline getirmeye çalışıyor, dışarıdan da bunu telkin edenler var. Hayır. Sünni bu ülkenin nasıl birinci sınıf vatandaşı ise Alevi de birinci sınıf vatandaşı. Nasıl Türk birinci sınıf vatandaşı ise Kürt'te birinci sınıf vatandaşı ve kurucu unsuru" dedi.

MÜSİAD Ankara Şubesi'nce düzenlenen, "Değişen Dünya ve Değişen Türkiye Konferansı"na katılan Kurtulmuş, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Kurtulmuş, Türkiye'de geçmişte yıllarca, hem siyasi hem ekonomik bakımdan sadece elitlerin, seçkinlerin sözünün geçtiği, halkın ise sadece figüran olduğu ekonomi, siyaset, yargı ve eğitim sisteminin hüküm sürdüğünü belirtti.

Halkın uzun yıllar kendi fikriyatını, hissiyatını siyaset sahnesine taşımanın mücadelesini verdiğini dile getiren Kurtulmuş, bu mücadelenin sonunda önemli kazanımlar elde edildiğini dile getirdi.

Türkiye'de özellikle siyasi ve ekonomik reformlar alanında mücadele verildiğini dile getiren Kurtulmuş, söz konusu reformların, milletin çoğunluğu adına siyaset yapan kadroların, siyasi partilerin önemli çalışma alanları olduğunu vurguladı.

Kurtulmuş, 2002-2012 döneminin, Türkiye'nin siyasi tarihi bakımından bir değişim süreci olduğuna işaret ederek, "Ekonomide her şeyden evvel bir zihniyet değişimi sağlanmıştır. Politika uygulamaları, liderlik mekanizması, devletin yeni bir düzenleyici güç olarak görülmesi gibi birçok alanda atılan adımlar son 10 yıl içinde Türkiye'nin makro istikrarını sağlamıştır. Şimdi Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıllık süreçte, 2013-2023 perspektifi içinde, bu makro alanda sağladığı başarıları, mikro başarılarla taçlandırma dönemidir" diye konuştu.

-Ekonominin gücü ortadireğin gücüyle ölçülür

Bir ekonominin gücünün orta direğin gücüyle ölçüldüğünü belirten Kurtulmuş, hiçbir ülkenin orta direği güçlü olmadan kalıcı bir istikrara kavuşamayacağının altını çizdi.

Son günlerde sıkça dile getirilen kaos lobisinin varlığına dikkati çeken Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Dünyanın hiçbir döneminde, hiçbir siyasi sistemde, hiçbir ülkede ekonomi dediğiniz müessese halim selim, kendi halinde politik kararlardan, baskılardan ve etkilerden uzak gelişen bir mekanizma değildir. Eğer bunu böyle görürsek yanılırız. Tedbir alamayız, projelerimizi, programlarımızı ortaya koyamayız. Dünyanın her döneminde, her sistemde, her ülkede ekonomi, öncelikli olarak politik kararlardan etkilenir. Dolayısıyla politik kararların ciddi bir şekilde kontrolü ve etkisi altındadır.

Dünyada maalesef her dönemde öyle olmuştur da. Bu dönemde de Mısır, Suriye olaylarını bu olaylar üzerinden çözmek lazım. Bu kaos lobisinin özelikle son dönemde çok daha fazla hareketlendiğini görüyoruz. Kaos lobisi sorunların çözümü için çatışmaları, silahları tercih eder, birtakım ekonomik siyasi manevaralarla kaoslar çıkartarak sorunları kendi lehine çözmeye çalışır."

-Cumhurbaşkanlığı seçimleri

Geçen 10 yılda katılımcı demokrasinin kuvvetlenmesinin sağlandığını, milli iradenin güçlenmesinin temin edildiğini dile getiren Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi rahmetli Ali Fuat Başgil'in adaylığından bu yana hep problemlidir. Eğer Türkiye 1961'deki cumhurbaşkanlığı seçimini düzgün bir şekilde atlatabilmiş olsaydı, Türkiye demokrasisi başka şekilde gelişecekti. Türkiye'nin bütün cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ali Cengiz oyunları olmuştur çünkü eski Türkiye'nin cumhurbaşkanını seçme alışkanlığı şudur: Kapalı kapılar arkasına girilir, parlamentoda seçiliyor ya, partilerin etkin isimleri ikna edilir ve birinin cumhurbaşkanı olması sağlanır. İşi kapalı kapılar ardına getirirseniz kim kazanır? Kapalı kapının arkasında kim güçlüyse o kazanır. İşi sandığa getirirseniz kim kazanır? Millette kim güçlüyse o kazanır."

-"Halkın gönlünde ve zihninde olanı değiştiremezsiniz"

Siyasi reformlar anlamında 2002-2012 yıllarında en önemli icraatlardan birinin cumhurbaşkanlığı referandumu olduğuna değinen Kurtulmuş, 2010 referandumunun da demokratikleşme sürecini hızlandırdığını vurguladı.

Kurtulmuş, "Çok net söylüyorum, her şeyi yapabilirsiniz. Bir sürü siyasi operasyonlar yapabilir, partileri kapatabilir, siyasi suikastlar yapabilir, halkı birbirine düşürebilirsiniz ama halkın gönlünde ve zihninde olanı değiştiremezsiniz" dedi.

Kurtulmuş, politik reformlarda gelecek vizyonu bakımından yeni anayasanın yapımı, terörün sona erdirilmesi, antidemokratik tüm yasaların temizlenmesi ve toplumsal bütünlüğün sağlanması gibi adımların atılması gerektiğini kaydetti.

-"Aleviler de Türkiye'nin çoğunluğunun bir parçasıdır"

Konuşmaların ardından bir gazetecinin "Mamak Tuzluçayır'da temeli atılan cami-cemevi inşaatıyla" ilgili değerlendirmelerini sorması üzerine Kurtulmuş, şunları söyledi:

"Bu memlekette biraz geriye gittiğimizde ben hatırlıyorum hiç kimse komşusunun, iş arkadaşının, akrabasının, hısımının hangi mezhepten, meşrepten olduğunu bilmezdi, sormazdı bile. Anadolu'nun öyle yerleri vardır ki halen de vardır çok şükür, birbiriyle iç içedir. Dolayısıyla bu meselenin özellikle mezhep, meşrep ve etnik farklılıklar bakımından insanların ayrıştırılması kadar, bu millete yapılacak kötülük yoktur. Kim bu sosyal bütünleşmeyi sağlayacak hangi olumlu sözü söylüyor, olumlu adımı atıyorsa bunların teşvik edilmesi, desteklenmesi gerekir. Çünkü öyle görünüyor ki bölgesel bir yaranın açık olduğu, Suriye sorunun devam ettiği ortamda Türkiye'de de malesef mezhep meselesini kaşıyacak olanlar vardır.

Aleviler de Türkiye'nin çoğunluğunun bir parçasıdır. Birileri, Aleviliği ve Kürtlüğü Türkiye'nin azınlığı haline getirmeye çalışıyor, dışarıdan da bunu telkin edenler var. Hayır. Sünni bu ülkenin nasıl birinci sınıf vatandaşı ise Alevi de birinci sınıf vatandaşı. Nasıl Türk birinci sınıf vatandaşı ise Kürt'te birinci sınıf vatandaşı ve kurucu unsuru."

Kurtulmuş, demokratikleşme paketine yönelik çalışmanın şu anda hangi aşamada olduğu sorusuna karşılık ise paketle ilgili son rötuşların yapıldığını ve yarın gerçekleştirelecek toplantının ardından bitmesi halinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını kaydetti.

Kurtulmuş, "Türkiye'de beklentileri karşılayacak gerçekten önemli, olumlu bir paket olduğunu ifade edebilirim" dedi. - Ankara

Kaynak: AA / Politika

Suriye Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title