Haberler

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven Açıklaması

Abone Ol

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, tekrar görevine dönmek istediğini söyledi.

Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, tekrar görevine dönmek istediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandıktan sonra Resmi Gazete'de yayınlanan ve kamuoyunda 4'üncü Yargı Paketi olarak bilinen 6459 Sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü kapsamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında serbest kalan Dikili Belediye Başkanı Osman Özgüven, İçişleri Bakanlığı'nın kendisini tekrar görevine döndürmesini beklediğini söyledi.

Havalimanından sonra CHP İzmir İl Başkanlığı'na gelen Osman Özgüven, beraberinde CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu, CHP İzmir İl Başkan Yardımcısı Altan İnanç, CHP Dikili İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şener olduğu halde basın toplantısı düzenledi.

İhaleye fesat karıştırma suçunu işlemediğini bir kez daha vurgulayan ve görevinden alınmadığını belirten Osman Özgüven, "Ben görevden alınmadım, görevime devam ediyorum. İşten el çektirildik. 5.5 ay içinde İçişleri Bakanlığı beni tekrar görevime döndürecek ve ben de devam edeceğim. Daha sonraki seçimleri sonra düşüneceğiz, karar vereceğiz. Şunu herkes bilsin ki Dikili'de bugün iktidarda olanlar ilçenin genelini ele geçirmeye çalıştı. Bizim fiziki varlığımızı aldılar ama Dikili'yi hiçbir zaman alamayacaklar. Dikili politikalarını değiştirmeyecek" dedi.

Suçsuzluğunu ispat için Anayasa ve İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduklarını belirten Özgüven, İsveç'te bulunduğu 5.5 aylık süre içerisinde kendisine destek veren herkese teşekkür etti.

Özgüven, sürgün döneminde gerek İsveç'te bulunduğu sürede gerek burada çok az kaldığı sürede tüm kesimlerin desteklerini aldığını belirterek şöyle konuştu: "İsveç'teki dostlarımızın desteklerini aldım. Bana destek veren herkese teşekkür ediyorum. Bu suçun cezasını çekmeye bizi mahkum ettiler amma neticede gelmiş olduğumuz noktada mücadelemiz burada belki de yeniden başlıyor. Çünkü belediyenin bir kuruşunu zarara uğratmadan hatta kamu karına getirdiğimiz halde suçladılar. Daha sonra çıkan bir yasayla, bu yasanın çıkmasında destek veren tüm partililere, halkımıza çok çok teşekkür ediyorum."

Özgüven, ihaleye fesat karıştırma nitelemesinin çok ağır olduğunu, kendisini tanıdığı halde 'acaba' sorusunu soranlar bulunabileceğini de haklı gördüğünü söyledi. Osman Özgüven, kaldıkları yerden devam edeceklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz ihaleye fesat karıştırma olayında ihaleye fesat karıştırdığımız için ceza aldık. Ama yapmadığımız ihalenin fesatı olur mu? İhaleyi iptal ettik, yapmadık ve bundan ceza aldık. Tabiki Anayasa Mahkemesi'ne taşıyacağız. İkinci davada yüzde 98 ortağı olan şirketten araç satın aldı belediye, para bir cepten bir cebe giriyor. Ne yiyen ne içen var, bir kamu zararı yok, birilerine zimmet geçmemiş. Orada da aynı cezayı verdiler. Mahkemeye taşıdık. Biz yasa çıktık, affettik anlayışından kurtularak, biz bu cezayı haketmedik. Yeni çıkan yasaya göre Anayasa Mahkemesi'nin vereceği karara tabiki saygılı olacağız. Kamuoyunun vicdanında biz de arkadaşlarımız da aklandı. Zaten sürgün döneminde haketmediğimiz bir olguyla karşı karşıya kalmıştık. Bunu toplum içindeki herkes biliyordu. Tabiki ihaleye fesat karıştırma adı kötü bir ad."

İhaleye fesat denildiğinde hırsızlık, ahlaksızlık, namussuzluğun akla geldiğini anlatan Özgüven, şöyle konuştu: "Bizi hiçbir olaya karışmadığımız halde suçladılar ama biz yılmadık. Mücadelemizi sürdürdük. Hiç kimse zannetmesin ki yasa ile bizi affettiler. Biz suç işlemedik. Bu süreç içerisinde kamuoyunun oldukça önemli bir desteğini aldık. Bu bizim için onur verici bir olaydı. Bazıları tabiki ihaleye fesat mı karıştırmış, birşeyler mi götürmüşler diye düşünmüş olabilir. Onlara kırgın değilim. Öyle düşünmekte haklılar. Ama biz öyle olmadığını ispat ettik. Neticede kaldığımız yerden mücadeleye devam edeceğiz. Gerçekten belediyemizde sosyal belediyeciliğin örneklerini verdik ve tüm Türkiye bunu izledi, biliyor. Bundan sonra da kaldığımız yerden çalışmalarımızı son hızıyla sürdüreceğiz. Kaldığımız yerler derken arkadaşlarım ve ben haketmediğmiz bir durumla karşılaştık. Bu konuyu Anayasa Mahkemesi'nde ve İnsan Hakları Mahkemesi'nde sonuna kadar sürdüreceğiz. Bizi bir yasa nedeniyle affetiklerini sananlar yanıldıklarını görecekler."

Kendisi hakkında 'kaçtı' ifadesi kullananlara da yanıt veren Osman Özgüven, yurt dışında da mücadele verdiğini belirterek şunları söyledi: "Kaçtı dediler ama ben hiç kaçmadım işte buradayım. Benim dışarıda olmam bu mücadeleye ivme kazandırdı. Bu mücadelenin sürmesini sağladı. Bu süreç içerisinde arkadaşlarıma daha fazla destek ve yardımcı olacağımı düşünüyordum ve bu nedenle yurt dışına çıkmak zorunda kaldım. Geriye dönüp baktığımda gerçekten doğru karar verdiğimi görüyorum. Tüm arkadaşlarım bu durumu değerlendiriyor ve biliyor. Biz gerek parti meclis üyeleri ve vekilleriyle sürekli irtibat halinde olduk. Bugün gelinen noktaya gelemeyebilirdik. Benim dışarıda olmam içeride olan arkadaşlara güç ve destek verdi. Bunu da sağladık."

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Moroğlu da, Osman Özgüven'in başına gelenlerin Türkiye'nin dört bir yanında sosyal belediyecilik yapan yerel yöneticilerin de başına geldiğini belirterek, yasa değişikliğinin sağlanması için büyük mücadele verdiklerini söyledi.

Moroğlu, Osman Özgüven'in kamu vicdanında da 'leke yapışmayacak' örnekte bir başkan olduğunu vurgulayarak, köklü bir yargı reformuna ihtiyaç olduğunu belirtti.

Özgüven hakkında verilen hükmün ertelenmesi gerektiğini kaydeden Moroğlu, "Normalde hükmün ertelenmesinin çıkması gerekiyor. Herhangi bir hukuki yaptırıma tabi olmayacak. Karşı dava açtık sürüyor" dedi.

Moroğlu, Osman Özgüven'in Türkiye vicdanında da aklandığını vurgulayarak açıklamalarını şöyle sonlandırdı: "Yasa tasarısı çalışmaları da Özgüven ve arkadaşlarının başına gelen, aslında Türkiye'nin dört bir yanında sosyal belediyecilikle uğraşan yerel yöneticilerin başına gelenler, birçok yasanın yanlış yapıldığını ortaya koydu. Uğraşma fırsatı verdi ama tümüyle düzeltemedik. Köklü bir yargı reformuna ihtiyaç var. 4'üncü Yargı Paketi görüşülürken, TCK'nın 235'inci maddesini inceleme ve nasıl bir düzenleme çıkar düşüncesiyle çalışma başlattık. Bunda Osman başkanın karşılaştığı durumun, sadece onun nezdinde ortaya konan bir durum değil. Çünkü Osman Başkan, tüm Türkiye'de kamu vicdanında leke yapışmayacak bir başkandı. Demek ki bununla ilgilenen insanlar da çok. AKP içinden bazı vekiller de, MHP içinde de -vicdanı olanlar- Osman Özgüven yapmaz, bu ona yapılmaz dedirtti. Bu ceza kanunu bence hala adaletli değil. Bizim mücadelemiz bu yasanın çıkması ya da çıkmamasından daha öte bir anlam kazanıyor. Bizim hiçbir belediye başkanımız -ki Özgüven Türkiye'ye malolmuş en iyi örneğidir- gece gündüz halka hizmet için çalıştı. Biz bunu kanıtlamak için yasal olarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Biz de vekiller olarak bu mücadeleyi sürdüreceğiz." - İZMİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Politika

Mustafa Moroğlu Osman Özgüven Türkiye Dikili Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title