Dışişleri Bakanı Fidan'dan 'çözüm süreci' hatırlatması: Örgütün aklını çelenleri biliyorlar
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısına ilişkin yaptığı açıklamada, "Yapılan çağrıya kulak verilmeli. Tarihi bir fırsat olarak görülmeli" dedi. Fidan ayrıca 2013'deki çözüm sürecinin dış aktörlerin örgütün aklını çelmesi nedeniyle sona erdiğini söyledi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, terör örgütü Pkk'nın silah bırakması sürecine ilişkin "Yapılan çağrıya kulak verilmeli. Tarihi bir fırsat olarak görülmeli. 2013'de örgütün aklını çelen bölgesel aktörlerin kim olduğun örgüt iyi biliyor" açıklamasında bulundu.
Bakan Fidan, TV100 canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısına ilişkin sorulara da yanıt veren Fidan, "İmralı'dan yapılan çağrı ile örgütün kurucusu örgütün kendisini lağvetmesi gerektiğini söyledi. Bu aslında mevcut gerçeklerle de örtüşen bir konu. Artık Türkiye gibi demokrasini egemen olduğu bir ülkede silahların karşılığı yok. Bunun son bulması önemli" dedi.
"UMARIZ BU ÇAĞRIYA KULAK VERİRLER"
"Umarız bu çağrıya kulak verirler. Biz bunu devlet olarak yıllardır söylüyoruz" diyen Fidan, "Türkiye'de siyaset yapma imkanı varken insanların silah kullanmasının tek bir nedeni olabilir: bu ülkeye düşman olmakla izah edilebilir" sözlerini sarf etti.
2013 HATIRLATMASI
2013 yılındaki Çözüm Süreci'ne ilişkin de konuşan Fidan, o yıldaki sürecin örgütün kandırılması nedeniyle sona erdiğini belirterek; "2013'te bu sürece girilmişti. Ama Suriye'deki bir takım fırsatları varmış gibi göstererek örgütü kandırdılar. Örgütün aklını çelen bölgesel aktörlerin kim olduğun örgüt iyi biliyor. Biz örgütü yenilgiye uğratmış durumdayız. Irak'ta baskılamış durumdayız, Suriye'de de üstündeyiz. Türkiye, 10 yıl öncesine nazaran kat be kat ileride" ifadelerini kullandı.
"TARİHİ BİR FIRSAT"
Söz konusu çağrını tarihi bir fırsat olduğunu söyleyen Bakan Fidan, "Yapılan çağrıya kulak verilmeli. Tarihi bir fırsat olarak görülmeli. Çünkü örgütün dışarıda liderlik görevini yöneten kadrolarının talimat verme imkanı vardı. Ancak belli kararları vermek onlara düşmüyordu. Kurucu iradenin bu türden bir talimat vermesi önemli" diye konuştu.
