Ekrem İmamoğlu'ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "dava" yanıtı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisi ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında birer milyon liralık tazminat davası açması hakkında konuştu. İmamoğlu, "Bizim ne kişilerle ne de kişilikleriyle meselemiz olmaz. Ta ki kişilikleri memlekete zarar verir hale gelene kadar" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında birer milyon liralık manevi tazminat davası açtı. İmamoğlu konuyla ilgili ilk değerlendirmede bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın avukatı Ahmet Özel tarafından İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan dava dilekçesinde, İBB Başkanı İmamoğlu'nun 31 Ekim'de Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer'in tutuklanmasını protesto etmek amacıyla düzenlenen mitingde, Erdoğan'a yönelik iftira içeren asılsız ithamlar kullandığı ve Erdoğan'ın kişilik haklarını ihlal ettiği, İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı'nı kamuoyu önünde küçük düşürme maksadıyla hareket ettiği vurgulandı.
"YENİ BİR YARGI TACİZİNİ BİZE YAŞATTILAR"
CHP Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında konuyla ilgili açıklamalarda bulunan İmamoğlu şunları söyledi:
"Tam da bu nedenle iktidarlarının devamını her geçen gün başka başka kumpaslar kurarak, sağlamaya gayret ediyorlar. Yeni bir yargı tacizini de taze taze bize yaşattılar. Esenyurt Meydanı'ndaki haklı sözlerimiz, ifadelerimiz ve hatırlatmalarımız sayın Cumhurbaşkanı'nı kızdırmış.
"KANITLI SORULARIMIZI KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI OLARAK GÖRMÜŞLER"
Hemen avukatına talimat vermiş bana ve Sayın Genel Başkanımıza 1'er milyon liralık tazminat davası açmış. 65 yaşına gelmiş, 40 yılını yaklaşık Türkiye'nin bilim dünyasına ayırmış, Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer'in kişilik haklarını ayaklar altına alırlarken, bizim onlara sorduğumuz gerçek ve kanıtlı sorularımızı kişilik haklarını saldırı olarak görmüşler. Neymiş kamuoyu önünde küçük düşmüş.
Bizim ne kişilerle ne de kişilikleriyle meselemiz olmaz. Ta ki kişilikleri memlekete zarar verir hale gelene kadar. Bizi, cumhuriyetin var oluş sebeplerini yerle bir ederek, milletimizi ülkemizi devletimizi dünyaya sefil ve rezil ederlerken, bunları yaptıkları an tam da bu noktada gereken sözü söylemeyi, gereken soruyu sormayı asla geride bırakmayız. Açıkçası benim konuşmam tam da bu eksendeydi."