Erdoğan: Onların Girdiği Bütün Hücreleri Keşfederek, Söküp, Atacağız
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "FETÖ'nün arkasından gelenler, bitmez. Onların girdiği bütün hücreleri keşfederek, söküp, atacağız.
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "FETÖ'nün arkasından gelenler, bitmez. Onların girdiği bütün hücreleri keşfederek, söküp, atacağız. Milletimiz, asırlardır sahada kanıyla canıyla bileğinin hakkıyla kazandıklarını masada, söz oyunlarıyla diplomasi tuzaklarıyla gafletle ve hatta ihanetle kaybetmekten bıkıp, usanmıştır. Biz kaybetmeyeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin 2'nci yıl dönümü dolayısıyla Beştepe Kongre Merkezi'nde, 1600 şehit yakını ve gazinin davet edildiği yemeğe katıldı. Erdoğan, yemeğe eşi Emine Erdoğan ve TBMM Başkanı Binali Yıldırım ile birlikte geldi. Yemek öncesi Millet Camii'nin hocası Abdurrahman Ayaz, Kur'an-ı Kerim okudu. Yemekte, Emine Erdoğan'ın yanında şehit Ömer Halisdemir'in eşi Hatice ve oğlu Ertuğrul Halisdemir, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında ise şehit Necmettin Yılmaz'ın babası Hamit Yılmaz oturdu. Bakanların da katıldığı yemekte hitap eden Erdoğan, terörle mücadelede kararlılık vurgusu yaptı. Tüm şehit yakınları ve gazilerle birlikte olmak istediklerini belirten Erdoğan, "Yürüttüğümüz mücadele öylesine büyük ki bu uğurda hayatını kaybeden ve gazilikle şereflenen kardeşlerimizin sayısının çokluğu bu buluşmaya imkan vermedi. Sadece 1984'ten bu yana asker, polis, güvenlik korucusu, kamu görevlisi olarak 9 bine, sivil vatandaşlarımızla birlikte 17 bine yakın şehidimiz var" diye konuştu.
'BU YIL ETKİSİZ HALE GETİRDİĞİMİZ TERÖRİST SAYISI 1400'
Malullük düzeyinde yaralanan gazilerin sayısının da şehitlerin yaklaşık yarısı kadar olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Tabi şehit ve gazilerimizle mukayese edilemeyecek kadar çok sayıda teröristi de oradan kaldırdık. Sadece Fırat Kalkanı Harekatı'nda 3 bin DEAŞ'lıyı, Zeytin Dalı Harekatı'nda 4 bin 600'e yakın PKK ve PYD'liyi etkisiz hale getirdik. Bu yıl sınırlarımız içinde ve Kuzey Irak'ta yürüttüğümüz operasyonlarda etkisiz hale getirdiğimiz terörist sayısı 1400'e yaklaştı. Terörle mücadele sınırlarımız içinde ve dışında böylesine büyük kayıplar vermek ve verdirmek kesinlikle bizim tercihimiz değildir. Devlet ve millet olarak varlığımıza yönelik tehditler karşısında bu mücadeleye mecbur kalıyoruz. Milletimizi kalkındırmak, refahımızı artırmak için kullanmamız gereken kaynaklarımızı terörle mücadeleye tahsis etmek zorunda kalıyoruz. Asla başaramayacakları gün gibi aşikar olduğu halde terör örgütlerinin ısrarla üzerimize salınmasının gerisindeki amaçlardan birisinin bu olduğunu da biliyoruz. İşte bu kısır döngüyü kırmak için son yıllarda terörle mücadele stratejimizi değiştirdik. Artık tehdidin, tehlikenin kapımıza dayanmasını beklemiyoruz. Sivri sineklerle uğraşma yerine bataklığın kendisini kurutmaya yönelik hamleler yapıyoruz. 15 Temmuz darbe girişiminden beri yaşadıklarımız bu kararlılığımızın ne kadar doğru olduğunu göstermiştir. FETÖ ihanet çetesinin de tıpkı PKK gibi, tıpkı diğer terör örgütleri gibi tek hedefi ülkemizin birliğidir, beraberliğidir, geleceğidir. Türkiye kendi kararlarını alıp, kendi belirlediği hedeflere doğru ilerledikçe engelleri giderek daha kolay aşmayı başardık."
'2023 HEDEFLERİNE ULAŞTIĞIMIZDA HER ŞEY FARKLI HALE GELECEK'
Düne kadar 'Altından kalkılamaz, başarılamaz' denilen nice işin üstesinden geldiklerini ve gelmeye de devam ettiklerini belirten Erdoğan, "Sahada mesafe kat ettikçe, yıllarca ülkemize kuru tehditlerle patinaj yaptıranların, gerçek yüzlerini ve güçlerini görme imkanı bulduk. Sahada karşımızda duramayanların, diplomasi, siyaset, ekonomi, psikolojik yöntemlerle kurdukları tuzaklarını da birer birer teşhis ve teşhir ediyoruz. İnşallah bundan sonra işimiz daha kolay. Şehit ve gazilerimize borcumuzu ödeyebilmek için yeni yönetim sistemimizle karar alma ve uygulama mekanizmalarını tıkayarak, Türkiye'yi yönlendirenlerin bir kozlarını daha ellerinden aldık. İnşallah 2023 hedeflerine ulaştığımızda her şey, çok daha farklı hale gelecek" dedi.
'MİLLETİMİZ HEMEN TAVRINI ALDI'
Yaşanılanlardan ibret almanın; aynı hataları tekrarlamamanın, aynı tuzaklara düşmemenin en başta gelen şartı olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Esasen bizim milletimizin karakterinde bu vardır. Bakınız, size 15 Temmuz'da yaşanmış küçük bir hadiseyi aktarayım. 15 Temmuz gecesi darbe girişiminin mahiyeti anlaşıldığında, Adana'nın kuzeyindeki Yörük köylerinden birisindeki Yörük kardeşlerimiz Ankara'daki bir hemşerilerini arıyorlar. Diyorlar ki 'Gavur Ankara'yı bombalıyormuş, dayanın geliyoruz'. Milletimiz o hayran kalınası irfanıyla darbe girişiminin gerisindeki silueti işte böyle keşfetmiş, hemen tavrını almıştır. Bu anlayışın tarihimizde pek çok örneği mevcuttur" diye konuştu.
'15 TEMMUZ'U UNUTTURMAYACAĞIZ, UNUTMAYACAĞIZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tarihten örnekler verdiği konuşmasına şöyle devam etti:
"Milletimiz, düşman Çanakkale'ye dayandığında da aynı tavrı göstermiştir. Cephedeki oğluna mektup yazan baba, 'Oğlum ya gazi olup avdet, ya şehit olup dahili cennet ol' diyerek milletimizin Çanakkale'deki mücadeleye bakışını ifade etmiştir. Kurtuluş Savaşı'mızda evladını koruyan örtüyü ıslanıp bozulmasın diye top mermisinin üzerine örten, ağır kış şartlarında evladıyla birlikte donarak şehit olan Şerife bacının mesajı da buydu. Sınırlarımız içindeki ve dışındaki terörle mücadele sırasında ortaya çıkan kahramanlık hikayeleri işte bu anlayışla ortaya çıkmıştır. Geçtiğimiz yıl Şenoba'da helikopterinin düşmesi sonucu şehit olan Aydoğan Paşamız, hatırlayın ne diyordu? '90 kişiydik biz o gün. Aç, susuz, uykusuz. Nasır tutmuş ayaklarla yürüyorduk kaygusuz. Şehitlerden selam geldi, savaşan tüm sağlara. Uzaklarım yakınlaştı, inancımla davamla.' Evet, biz ülke ve millet olarak bu mücadeleyi hep inancımızla, davamızla yürüttük. 15 Temmuz gecesi milletimizin sergilediği kahramanlığın sırrını keşfetmek isteyen asırlardır süregelen bu büyük mücadeleye bakmalıdır. Milletimizin istiklali ve istikbali uğrunda verdiği mücadelenin büyüklüğü zaman geçtikte daha iyi anlaşılacaktır. Biz bugünden geriye bakarak, Anadolu'nun kapılarını açan Sultan Alparslan'ı, bir beyliğin bir dünya devleti haline gelmesinin temellerini atan Ertuğrul Gazi'yi, Osmangazi'yi, İstanbul'u fethederek çağ kapatıp çağ açan Fatih Sultan Mehmet Han'ı, en kritik zamanda Osmanlı'yı ayakta tutan Sultan Abdülhamit'i, Kurtuluş Savaşı'mızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal'i, demokrasi tarihimizin sembol ismi şehit başbakan Adnan Menderes'i, tarihimizin diğer kahramanlarını rahmetle yad ediyorsak, bugünün kahramanlarının ismi de aynı şekilde tarihe altın harflerle yazılacaktır. Yaşadığımız bu önemli dönem noktasını unutmamak, 15 Temmuz'u demokrasi ve milli birlik günü ilan ettik. 15 Temmuz'u unutturmayacağız, unutmayacağız."
'GİRDİKLERİ BÜTÜN HÜCRELERİ KEŞFEDEREK, SÖKÜP, ATACAĞIZ'
Ülke olarak daha aydınlık gelecek kurulması için daha çok çalışılması gerektiğini dile getiren Erdoğan, "Şunu unutmayın; bu FETÖ'nün arkasından gelenler bitmez. Onların girdiği bütün hücreleri keşfederek, söküp, atacağız. Durmak yok, yola devam edeceğiz. Vatanımızı korumak, devletimize sahip çıkmak için daha kararlı hareket edeceğiz. Milletimiz asırlardır sahada kanıyla canıyla bileğinin hakkıyla kazandıklarını masada söz oyunlarıyla, diplomasi tuzaklarıyla, gafletle ve hatta ihanetle kaybetmekten bıkıp usanmıştır, biz kaybetmeyeceğiz" dedi.
'MÜCADELEYLE KAZANDIKLARIMIZI MASADA TEHLİKEYE ATMAMAKTA KARARLIYIZ'
Şehitlerin kanları, gazilerin fedakarlığı ve bu yola baş koymuş milyonların mücadelesi ile kazanılanları masada tehlikeye atmamakta kararlı olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bunun için içerideki başarımızı dışarıda da takip edecek şekilde hareket etmeliyiz. AB'den NATO'ya kadar tüm uluslararası kuruluşlarla ilişkilerimizi bu anlayışla yürütüyoruz. Rusya, Çin, Afrika, Güney Amerika, Asya gibi tüm coğrafyalarda dünyanın yükselen güçleriyle mümkün olan en geniş iş birliği zeminini kurmaya çalışıyoruz. Mecburiyet ve mahkumiyet değil, karşılıklı fayda temelinde bize doğru atılan her adıma fazlasıyla karşılık veriyoruz. Dünyada ülkemizdeki kadar çok sığınmacıya ev sahipliği yapıp da bu kadar az sorunla karşılaşan başka bir ülke yoktur. Avrupa'da birkaç 100 bin sığınmacının neredeyse yönetimlerin devrilmesine, ırkçılığın hortlamasına yol açtığına şahit olduk. Biz elimizdeki paylaşmaktan memnuniyet duyuyoruz. Dünyada mağdurların, mazlumların birinci sırada en fazla desteği veren kim biliyor musunuz? Türkiye. 8 milyar dolar yardımla."
'ARTIK FARKLI TÜRKİYE VAR'
15 Temmuz'u önemsizleştirmeye çalışanlar olduğunu kaydeden Erdoğan, şunları söyledi:
"Biz hamdolsun yılları, on yılları geride bıraktık. Artık farklı bir Türkiye var. Hep elimizi uzattık, uzatmaya devam edeceğiz. Çünkü biz paylaşmanın bereketine inanan bir medeniyetin mensupları olarak bu konumumuzu daha da ileriye taşıyacağız. Rabb'im bizi hep alan değil, veren el konumunda bulundursun. Demokrasimizi ve ekonomimizi geliştirerek istikbalimize sıkı sıkıya sahip çıkarak bu konumumuzu daha da güçlendireceğiz.15 Temmuz işte bu inancımızın bu kararlılığımızın sembolüdür. Kendi akıllarınca 15 Temmuz'u önemsizleştirmeye çalışanlar aslında örtülü olarak ülkemize ve milletimize karşı ruhlarında biriktirdikleri kibirlerini, kinlerini, nefretlerini dile getiriyorlar. Terörle mücadelemizi küçümseyenler de aynı ruh halindedir. Hiçbir siyasi, sosyal, ekonomik çıkar, hiçbir kişisel husumet böyle bir alçaklığı mazur gösteremez. Şehitlerimizin aziz ruhlarının rahatsız edilmesine, gazilerimizin incitilmesine asla izin vermeyiz. Böyle bir davranış içine girenler karşılarında önce bu aziz milletin bir ferdi olarak ve Cumhurbaşkanı olarak beni bulurlar. Her şehit ailesi ve her gazi benim öz kardeşim mesabesindedir. Onlara yapılan her yanlışı şahsıma yapılmış sayarım, ona göre davranırım."
'ŞEHİTLERİMİZİ O MAKAMDA RAHATSIZ ETMEYELİM'
"15 Temmuzları bir daha yaşamamak için çocuklarımızı bu bilinçle yetiştirmeliyiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dinini, milliyetini, dilini, vatanını, devletini bilmeyen her çocuk terör örgütlerinin potansiyel hedefidir; ama benim sizden bir ricam var. Şehadet bambaşka bir şeydir. O makam çok başkadır. Şehadetin inceliğini, hassasiyetini özellikle kavramak ve şehadetin istismar edilmesine asla müsaade etmemek gerekir ki şehitlerimizi o makamda rahatsız etmeyelim. Cehalet, okuma yazma bilmemek değil; tarihini, kültürünü öğrenmemektir. Bize kendini bilecek, elif gibi dosdoğru olacak, gönüllere girecek nesiler lazım. İşte bunun için eğitim- öğretim konusunu önceliklerimizin en başına alıyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, programın ardından İstanbul'a geçeceğini ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki törene katılacağını belirterek, konuşmasını sonlandırdı.
- Ankara