Haberler

Erdoğan: Terörü Gündemden Çıkarmalıyız

Güncelleme:
Abone Ol

Başbakan Erdoğan, "Terörü Türkiye gündeminden çıkarmalıyız. Silahları bırakmalarını istiyorum" dedi.

Erdoğan: SÜRECİ İNŞALLAH BAŞARI İLE SONLANDIRACAĞIZ (2)

SURİYE'NİN ZAFERİ ÇOK YAKIN

Başbakan Erdoğan, aralarında çevre yolu, okul, parkın da bulunduğu 64 kamu tesisinin toplu açılışını gerçekleştirdiği Karataş Spor Salonu'nda yaptığı konuşmada Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın en kısa zamanda ülke yönetiminden uzaklaşacağını söyledi. Gaziantep'in misafir ettiği Suriyeli mülteciler anlamında bir imtihan sürecinden geçtiğini belirten Erdoğan şu değerlendirmeyi yaptı:

"Gaziantep'in bu imtihan sürecinden yüz akıyla çıkacağına inanıyorum. İnşallah Suriye'de bu kanlı süreç sona erdiğinde halkın iktidarı göreve geldiğinde kardeşliğimiz muhabbetimiz daha da derinleşmiş olacak. Suriye'deki eli kanlı diktatörün, o koltukta daha fazla oturabilmesi artık imkansız hale gelmiştir. Suriye'deki rejim hem kendi halkı hem de dünya karşısında meşrutiyetini tamamen yetirmiştir. En fazla o koltukta oturma süresini bir miktar daha uzatabilir. Esad ve onun arkadaşları o makamları terk edecek ve halklarına hesap verecekler. Ev, okul çarşı, cami gözetmeksiniz her yerde soykırım uygulayan kendi halkına en alçakça muameleyi reva gören, kendi kadınlarına tecavüz edilmesine izin verecek kadar insanlıktan çıkan birinin Suriye'nin başında kalması, o koltukta oturabilmesi asla ve asla mümkün değildir. Suriye halkının zaferi Allah'ın izniyle çok yakın. Zorlu süreçte her türlü imkanımızla Suriyeli kardeşlerimizin yanında olacağız. Türkiye'ye 225 bin Suriyeli kardeşimiz girdi, bunun 67 bini geri döndü. Şu anda 13 çadırkent 2 konteyner kent bir kabul merkezinde 157 bin 500 Suriyeliye ev sahipliği yapıyoruz. Kendi imkanlarıyla şehirlere yerleşenleri ilave ettiğimizde 230 bin buluyor. Bunun yanında Suriye'de kalanlara insani yardım ulaştırılması için yoğun kampanya yürütüyoruz. En azından bir çadır, bir battaniye ulaştırabilmek için gönül seferberliği başlattık. İnşallah bu sıkıntılı süreç kısa zamanda içerisinde sona erecektir. İnşallah Suriye'deki halk muzaffer olacak, halkın taleplerine dayalı iktidar tesis edilecektir. Zor günlerinde yanlarında olduğumuz kardeşlerimiz iyi günlerinde de beraber olacak her alanda işbirliğimizi çok ileri taşıyacağız."

SİLAHLARIN BIRAKILMASINI İSTİYORUM

Gaziantep'in barış ve kardeşlik şehri olduğunu, bununla da gurur duyduğunu anlatan Başbakan Erdoğan, terör örgütünün Gaziantep'te arzu ettiği planı uygulayamadığını savundu. Terörün açlıktan ve yoksulluktan başka bir şey sağlamadığını belirten Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Gaziantep'in dik duruşu, omurgalı duruşu, 'burada terör yok' demesi onların buraya girmesini engelledi. Gaziantep insanı o güçle yapısıyla altıncı yedinci organize sanayi bölgesini yapıyor. Eğer bugün Diyarbakır, Gaziantep kadar olamadıysa en önemli birinci sebebi terördür. Eğer Van, Gaziantep olamadıysa en birinci sebebi terördür. Onun için terörü Türkiye'nin gündeminden tamamen çıkartmamız gerekiyor. Silahları bırakmalarını istiyorum. Sıkılı yumrukları aradan çekip, öfkenin, nefretin diline bir son verip insanca yaşamanın önünü açmamız, bunu güçlendirmemiz gerekiyor. Hükümet olarak 10 yıldır bunun mücadelesi içindeyiz. Kararlılıkla, dirençle, sebatla tekrar şehirlerimizi ayağa kaldırmanın mücadelesi içindeyiz. Anneler ağlamasın dedikçe birileri anneler ağlasın istiyor. Biz gençler ölmesin diyoruz. Birileri çıkıyor çocukların eline molotofkokteyli veriyor. Gençler ölmeye devam etsin diyorlar. İnsanın insanı zulmü sona ersin yoksulluğu sona ersin istiyoruz. Birileri çıkıyor insanları yoksulluğa zorluyor. Milli birlik ve kardeşlik projemizle çözüm sürecini kararlılıkla sürdürüyoruz. Terör örgütünün eylemlere son vermesi ve yurt dışına çekilmesi, silahı bırakması için ne yapmak gerekiyorsa diyoruz onu yapsın, biz elimizden gelin desteği verilim. İlgili tüm kurumlarımızı çalıştırıyoruz. Terör belasından kurtulmak hepimizin ortak amacıdır, ortak dileğidir. Bu yolda azimle sabırla kararlılıkla çaba göstermeye devam edeceğiz. Terör örgütü silahı bırakmadığı, saldırılarına son vermediği sürece biz terörle mücadeleyi kararlı şekilde sürdüreceğiz. Birileri çıkıyor hükümeti, devleti operasyon yapmakla bu süreci zedelemeyle suçluyor. Hiç kusura bakmasınlar, elinde silahla benim güvenlik güçlerime kast edenlere, arkadan gelip benim polisimi şehit edenlere karşı biz toprağımızı, vatanımızı geri adım atmadan savunuruz ve savunuyoruz. Etkisiz hale getirilen teröristler Türkiye'ye armut toplamak için gelmiyor. Mardin Derik'teki olay bunun açık ifadesidir. Şehit olan polis kardeşimin 1.5 yaşındaki evladının geleceğini nasıl hazırlayacağız. Onun hesabını millet olarak vermek zorundayız. Ona sahip çıkmak zorundayız. Varsın böyle gitsin diyemeyiz. Onların hesabını sormak bizim görevimizdir. Sağduyulu, samimi en önemlisi de vicdanı olan bir insan, öldürmek için gelen teröristin hakkını değil, öldürmek için kurulmuş terör örgütünün hakkını değil insani olanın, insanın hakkını savunur. Böyle olması lazım. Öldürme eylemini savunmak ahlaki bir tavır değildir. Ahlaki tavır yaşama hakkını savunmaktır. Silahlar bırakılıncaya kadar mücadelemizi aslı bırakmayacağız."

Türkiye'de 7 coğrafyada Ak Parti'nin birinci parti olduğunu hatırlatan Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"3 Kasım'dan bu yana bunu savunuyoruz. Birileri çıkıyor Kürtlerin temsilcisi biziz diyemez. Terör örgütünün uzantısı partinin etnik kimlik üzerinden siyaset yapan partinin aldığı oy oranı bellidir. Bizim partimizi diğer partilerin aldıkları oy oranı bellidir. Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde birinci parti olan parti bizim partimizdir. 75 milyon Türkiye toplumda her iki kişiden birinin oyunu alan bizim partimizdir. Son kamuoyu araştırmasında Ak Parti yüzde 54 ile yine birinci parti. Bu benim yaptırdığım kamuoyu araştırması değil. Türkiye'de hiç kimse çıkıp da şu etnik kökenin temsilcisi bizim partimiz, biziz diyemez. Size oy verenler olduğu gibi ondan çok daha fazla size oy vermeyen sizin yöntemlerinizi tasvip etmeyen Kürt kardeşlerim var. Biz 75 milyonun tamamını kucaklayan iktidarız, böyle bir siyasi partiyiz. Bize oy versin veya vermesin herkesin hakkı savunan bir hükümetiz. Siz vatandaşlar arasında asla ayrım yapmayız. Onun için yola çıkarken biz bir şey söyledik. Afyonkarahisar'da 2001, tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik tek devlet dedik. ve etnik milliyetçiliğe hayır dedik. Yani Türkü, Kürdü, Laz'ı, Abazası, Çerkez'i, Boşnağı, Romanı hepsi bizim canımız ciğerimiz. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seveceğiz. Yani diyebilir miyiz, Kürdün günahı var, Türk'ün günahı var. O bilemez onu. Türk olmanın, Kürt olmanın kararı o vermiyor. Laz olmanın kararı o vermiyor. Boşnak olmanın, Gürcü olmanın kararını o vermiyor, yaradan veriyor yaradan. Onun için birbirimizi çok seveceğiz, bir olacağız beraber olacağız, iyi olacağız, diri olacağız.

Bizim başlattığımız çözüm, sürece belli kesimi belli bir siyasi görüşü değil, 75 milyonu muhatap alan, 75 milyonun tamamının acılarını dindirmeyi kaygılarını gidermeyi hedefleyen bir süreçtir. İnşallah biz hayırlı bir amaçla iyi niyetle gayretlerimizi sürdürüyoruz. Siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin, medyanın üniversitelerin özellikle sizlerin desteğiyle biz bu süreci inşallah başarıyla sonuçlandıracağız. Bizlere desteğinizi sürdürmenizi istiyorum. Bizlerden hayır duanızı eksik etmeyin, bize inanın, bize güvenin bizim bütün istikametimizin rotamızı siz belirliyorsunuz. Bundan sonra da Allah'ın izniyle siz ne derseniz biz onu yapacağız."

BİRAND VE ATEŞ'E RAHMET DİLEDİ

Erdoğan, vefat eden gazeteci Mehmet Ali Birand ve Prof. Dr. Toktamış Ateş, İHA bölge temsilcilerinden Haluk Özden'e kürsüden rahmet diledi.

DHA(OA/AAA) - Gaziantep

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Politika

Barış Süreci Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title