Haberler

Fırat Sarı'dan çelişkili ifadeler! Bebek ölümlerini sordular, konuyu değiştirdi

Güncelleme:
Abone Ol

Yenidoğan Çetesi Davası duruşması altıncı gününde, örgüt lideri olduğu iddia edilen tutuklu sanık Fırat Sarı savunma yaptı. Bebek ölümlerine ilişkin "Bir ihmal olduğunu ve eksiklik yaptığımızı düşünmüyorum" diyen Sarı, hemşirelerin doktor eksikliği beyanları sorulunca konuyu değiştirdi. Sarı ayrıca, para karşılığında bebeklerin getirildiğinden hastane sahiplerinin haberi olduğunu söyledi.

İstanbul'da, bebek acil hastalarını önceden anlaştıkları özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk edip ölümlerine neden oldukları ve haksız kazanç sağladıkları iddia edilen 47 sanığın yargılandığı davada, organize suç örgütü elebaşı olduğu değerlendirilen tutuklu sanık doktor Fırat Sarı'nın savunması alındı.

"Hayattan bir beklentim ve umudum kalmadı. Sadece mahkemeye gelmek ve bildiğim her şeyi anlatmak istedim" sözleriyle savunmasına başlayan Sarı, hastaların sevki için 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir'e para verdiğini itiraf etti.

"BEBEK BAŞINA 750 LİRA ÖDÜYORDUM"

Yenidoğan Çetesi'nin lideri olarak anılan Sarı, "Gıyasettin'e bebek başıma 750 lira ödüyordum. Eşi ise sigortalı olarak çalışıyordu. Devlet memuru olduğu için ödemeleri bu şekilde yapıyorduk. Hakan Doğukan'a da para veriyordum. İlker Gönen ise maaşlı çalışanımdı. Anlaşmamız başlangıçta sabit maaş üzerinden yapılmıştı. Daha sonra 'Ortak olalım' dedik ama olmadı" ifadelerini kullandı.

"EKSİKLİK YAPTIĞIMIZI DÜŞÜNMÜYORUM"

Sarı, 10 bebeğin ölümüne ilişkin "İhmal var mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

  • Savcı: Bebek ölümleri ile ilgili ihmali kabul etmiyor musun? Her şey usulüne uygun yapıldı diyebilir misin? Hemşire eksikliği çok, sanıklar da doktor olmadığını söyledi.
  • Fırat Sarı: Bir ihmal olduğunu ve eksiklik yaptığımızı düşünmüyorum. Çoğuna da ben dahil değildim. Ben kendi adıma üzerime düşeni yaptım.
  • Savcı: Sanıkların (hemşirelerin) doktor eksikliği beyanları hakkında ne diyorsun?
  • Fırat Sarı: (Başka bir konuya girdi.) Genel bir eksiklik yaşandığını söyleyemem.
HASTANE SAHİPLERİNİN HABERİ VARDI

Hastanelere danışmanlık adı altında hizmet verdiğini söyleyen Fırat Sarı, para karşılığı sevkten hastane sahiplerinin haberinin olduğunu belirtti:

  • Savcı: Para karşılığında bebeklerin getirildiğinden yöneticilerin haberi var mıydı? Sen zaten kabul ettin bunu. Net cevap ver.
  • Fırat Sarı: Hastane sahiplerinin haberi vardır.
  • Savcı: "Vardır" mı, "vardı" mı?
  • Fırat Sarı: Vardı.

SANIK AVUKATI SORUYA İTİRAZ ETTİ

Ayaz bebeğin avukatı, Fırat Sarı'ya soru sorduğu sırada ufak bir gerginlik yaşandı:

  • Avukat: Verdiğiniz paralar çalışanlara eşit mi dağıtılıyordu?
  • Fırat Sarı: Eşit dağıtılıyordu.
  • Avukat: Hastane sahiplerinin haberi var mıydı?
  • Fırat Sarı: Vardı. (Sanık avukatı araya girerek itiraz etti.)
  • Sanık avukatı: Bu soruların bu davayla ne ilgisi var?
  • Mahkeme başkanı: Avukat bey araya girmeyin. Başka bir şey sordu, belki bir alaka kurulacak.

"MÜVEKKİLİM BASIN ARACILIĞIYLA HEDEF HALİNE GETİRİLDİ"

Fırat Sarı'nın ardından avukatı da savunma yaptı:

  • Evrensel hukuk ilkesi gereği lekelenmeme hakkı vardır. Bu davada konuşulanların örgütün ana ekseni olduğu belirtiliyor, ancak burada yalnızca özel sağlık sistemindeki kısmı dinledik. Bugün Van'a gitseniz fizik tedavi birimi, yoğun bakım birimi işletme sistemiyle çalışır. Mecliste bu konuda bir araştırma komisyonu kuruldu. Sağlık Bakanlığı gerçekliği tedbirlerle çözebilir; ancak müvekkilim basın aracılığıyla hedef haline getirildi. Müvekkilim 7 aydır tutuklu. Savcının tehdidi ile ilişkilendirilen bir durum nedeniyle mesele çok ağırlaştı. Buradaki hemşireler, 'Bizim geleceğimiz kalmadı' diyor. Bundan daha ağır bir durum var mı?

SANIKLAR HAKKINDAKİ CEZA İSTEMLERİ

İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için 10 bebeğin ölümü nedeniyle "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "nitelikli dolandırıcılık" ve "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan da 11 kez uygulanmak üzere toplam 177 yıl 6'şar aydan 582 yıl 9'ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.

Sanık Gıyasettin Mert Özdemir'in ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurma" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyor. 8'i kadın 44 sanık hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.

İddianamede, "dolandırıcılık" suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.

Soruşturma kapsamında İstanbul'da 9, Tekirdağ Çorlu'da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.

Öte yandan; yenidoğan çetesine ilişkin soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Y.E'yi makamında ölümle tehdit edenler de tutuklanmıştı.

Kaynak: Haberler.com / Politika

Yenidoğan Çetesi Yenidoğan Politika Hastane 3-sayfa Gündem Güncel Bebek Gündem 3.Sayfa Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

1000

Yorumlar (4)

Black Mamba:

Şu olay başka ülkede olsa hükümet düşürurdu , bizim gibi muz cumhuriyetinde malwsef yapanın yanına kar kalacak , Bir iki sene yatıp paşa paşa yine aynı işi yaparlar merak etmeyin

Yanıtla330
Nur Zo:

İbreti alem için idam o çocuklar bizlerin geleceği

Yanıtla128
Eriş Ersoy:

İdam gelmedikçe suçlular ülkede çoğalmaya devam edecektir

Yanıtla113
Kml Acr:

Bilsem ki adil bir şekilde yargılama yapılıp gerçek suçluyu idam edecekler, o zaman idam geri gelsin derim. Ama biliyorum ki bu ülkede hiçbir kişi haklı yere idam edilmedi maalesef.

Yanıtla03
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title