Fransa'da Merkez ve Sol Partiler, Marine Le Pen'in İktidara Gelmesini Engellemek İçin Harekete Geçti
Fransa'da merkez ve sol partiler, 30 Haziran'da düzenlenen genel seçimleri yüzde 33,15 oyla birinci bitiren Marine Le Pen'in Ulusal Birlik partisinin iktidara gelmesini engellemek için harekete geçti. 7 Temmuz'da yapılacak ikinci tur seçimlerinde bazı adayların, kazanma ihtimali yüksek olarak diğer adaylar için seçimden çekilebileceği ifade edildi.
Fransa'da merkez ve sol partiler, 30 Haziran'da düzenlenen genel seçimleri yüzde 33,15 oyla birinci bitiren Marine Le Pen'in Ulusal Birlik partisinin iktidara gelmesini engellemek için harekete geçti. 7 Temmuz'da yapılacak ikinci tur seçimlerinde bazı adayların, kazanma ihtimali yüksek olarak diğer adaylar için seçimden çekilebileceği ifade edildi.
Fransa'da geçen Pazar günü düzenlenen seçimlerde aşırı sağcı lider Marine Le Pen'in Ulusal Birlik partisi, oyların yüzde 33,15'ini alarak seçimi birinci olarak tamamlamıştı. Sol partilerin ittifakı Yeni Halk Cephesi yüzde 27,99, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un partisinin de yer aldığı Ensemble ittifakı ise yüzde 20,76 oy alarak seçimi üçüncü tamamlamıştı. Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonrası alınan erken seçim kararı, Le Pen için bir fırsata dönüştü.
Ülkedeki merkez ve sol partiler, Le Pen'in iktidara giden yolda önünü kapatmak için harekete geçti. Fransız medyası, merkez ve sol partilerin Le Pen seçimi kazansa da çoğunluğu elde etmemesini istediğini duyurdu. Yapılan haberlerde, ülkenin çeşitli bölgelerinde merkez parti ve sol partilerin adaylarının seçimi kazanma ihtimali daha yüksek olan diğer adaylar için çekilebileceği ifade edildi.
GEÇMİŞTE İŞE YARAMIŞTI
Söz konusu taktik, geçmişte yapılan seçimlerde Le Pen'i engellemek için işe yaramıştı ancak Fransız medyası, Le Pen'e olan desteği önceki seçimlere göre ciddi oranda artış gösterdiğine dikkat çekti.
7 Temmuz'da düzenlenecek seçimlerde Le Pen, üstünlüğü sağlaması halinde, ülkenin Başbakanı olarak göreve başlayacak ve Cumhurbaşkanı Macron'un politikalarından farklı politikalar izleyebilecek. 'Cohabitation' (Birlikte yaşama) olarak adlandırılan bu durum Beşinci Fransız Cumhuriyeti'nde (1958'den bu yana devam eden) sadece 3 kez yaşandı. Fransız medyası, 'cohabitation' durumlarında Cumhurbaşkanı'nın dış ilişkiler ve Avrupa Birliği konusunda tam yetkiye sahip olduğunu ancak içişlerini ilgilendiren meselelerde yetkilerinin zayıfladığına dikkat çekti.
