Gökçek: AK Partili Bir Vekil, Kaset Şantajından İstifa Etti
Gökçek, AKP'li bir vekilin gittiği bir otelde 4-5 kez aynı odanın verildiğini ve sonunda 4 kasetlik bir şantajla istifa ettirildiğini öne sürdü.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, A Haber'de katıldığı Gündem Özel programında sarsıcı bir açıklama yaptı. Programda 'Gülen' hakkında açıklamalar yapan Gökçek, AK Partili bir milletvekilinin 4-5 sefer gittiği otelde, her gidişinde kendisini aynı odaya vediklerini ve bunun sonucunda da o vekile ait 4 kasetlik şantaj videosunun bulunduğunu iddia etti.
Gökçek, o vekilin ismini vermeden yaptığı açıklamada "O insan yüzde yüz suçlu bir insan olsa dahi, alnı secdede bir insansa, sen kalkıp bunu yapıyorsan, olmaz bu iş. Vicdan değil bu, merhamet değil." diyerek 'Gülen cemaati'ne eleştiride bulundu.
"4 AYRI KASETLE AK PARTİLİ VEKİLİ İSTİFA ETTİRDİLER"
"Herkesin özel hayatı kendisine ait. Sen kalkıp şantaj malzemesi olarak bunları niye biriktiriyorsun? " diyen Gökçek, isim vermeden yaptığı açıklamalarına şöyle devam etti:
"Milletvekillerinden bazıları istifa etti. İsmini vermeyeyim. Ama eskiden bayağı önemli mevki ve makamda olan bir kişiye, ben biliyorum, kaç tane hususu dile getirmişler. Bana geldi bilgisi. Şantajla istifa ettirdiler partiden. Şantajla. Kaset şantajıyla.
Rivayet odur ki, dört tane kaset sunmuşlar önüne. 'Hadi istifa etme de görelim.' Adam istifa etti gitti. Ne şimdi bu Allah aşkına? Ne bu? "
"PARALEL ÖRGÜT BANA ÖVGÜLER YAĞDIRIRDI, ŞİMDİ NE OLDU? "
Gökçek, "paralel örgüt"ün, kendisine daha önceden övgüler yağdırdığını 17 Aralık'tan sonra tam tersi bir tavır takınarak hakaret, iftira ve karalama kampanyası yoluna başvurduğunu söyledi.
Gökçek, öte yandan paralel yapının, baronların taşeronu olduğunu ifade etti: " Türkiye aleyhine öyle enteresan girişimlerde bulundular ki, Türkiye'yi yurtdışında rezil edebilmek, güç durumda bırakabilmek için her türlü operasyonu yaptırdılar. Ki paralel yapı tarafından yapıldığı herkes tarafından biliniyor. Bu konuda kendi ülkelerine resmen ihanet ettiler. Bu resmi bir ihanettir."
Gökçek açıklamalarına şöyle devam etti:
"ONLAR İÇİN 'ÜLKE GİTMİŞ' ÖNEMLİ DEĞİL "
"Yani onlar için, ülke gitmiş hiç önemli değil. Yeter ki, AK Parti iktidardan gitsin, isterse ülke parçalansın. Bunun da kıymeti harbiyesi yok."
"BİRDEN ALEYHİMDE PROPAGANDA YAPMAYA BAŞLADILAR"
"Başkanım, senin bize gösterdiğin muhabbet, sevgi, Türkiye'deki hiçbir belediye başkanında yoktur" denilen bir kişiyim. Ama bu kişiye karşı bile, gittiler sokak sokak, cadde cadde, ev ev aleyhimde propaganda yaptılar. Ama ne propagandalar. İnanamazsınız. Aklımdan, hafsalamdan geçmeyecek iftiralar atıldı. Bir müslümana yakışmaz bunlar. Ne hırsızlığım kaldı, ne soygunum kaldı. Aileme varıncaya kadar, çocuklarımla ilgili değişik konuşmalar, değişik iftiralar çıktı."
'EŞİMİN ADINI OKULA KOYMUŞLARDI'
"Benim eşimin adını okula koymuşlardı. Ben istemedim. 'Yapmayın istemiyorum' dedim. "Hayır koyacağız" dediler. İstemiyorum kardeşim dedim. "Başkanım biz sizi çok seviyoruz, illa koymamız lazım" dediler, koydular."
"Nevin Hanım da zaten ismini geri istedi. Dedik ki bizim ismimizi taşımayın. Benim iki oğlum Samanyolu'ndan mezundu. İki torunum Samanyolu'nun versiyonu olan okullar var. Atlantik okulları. Orada okuyordu iki torunum. Oğlumla konuştuk, istişare ettik, torunlarımı o okullardan aldık."
"Seçimlerde iki olaya tanık oldum. Bana anlatıldı. Gidiyorlar sağda solda propaganda yapmaya, vatandaş diyor ki, "Ayıp değil mi bu yaptığınız? Melih Bey size bu kadar yardım yaptı. Eşinin ismini okula koydunuz."
"GÖKÇEK BİZİ TEHDİT ETTİ DİYORLAR"
"Biz mecburduk onu koymaya" diyorlar. "Çünkü Melih Gökçek bizi tehdit etti. Eğer eşimin ismini okula koymazsanız ben size yardım etmem dedi" diyorlar.
"Vallahi billahi yalan. İftiranın daniskası. Başka bir yerde yine oluyor bu. Diyor ki vatandaş, "ya bak hanımının ismini buraya koymuşsunuz, şimdi bizden CHP 'ye oy istiyorsunuz". Verilen cevap şu: "Nevin Gökçek bizden, ama Melih Gökçek bizden değil".
Böylesine her yerde yalan yanlış uydurmanın nedir ölçüsü?
"CEMAAT'İ İKİYE AYIRIYORUM: BİRİSİ KENDİSİNİ HİZMETE ADAMIŞ İNSANLAR, DİĞERİ..."
"Ben Cemaat'i ikiye ayırıyorum. Birisi, gerçekten kendisini hizmete adamış ve hizmete saf olarak her türlü yardımı yapan insanlar. Özellikle esnaf grubunun içinde pırıl pırıl insanlar var. Bu insanlar sırf Allah rızası için yardım ettiler. Gayet iyi biliyorum. Çoğunu tanırım."
"Bir de maalesef artık beynelmilel güçlerin emrine girmiş, oradan ne talimat gelirse onu Türkiye'de yapmaya hazır olan bir ekip var. Bu ekip için hiç ilke falan yok. Tek ilke Recep Tayyip Erdoğan 'ın düşürülmesi."
"Bir Müslüman, bir arkadaşının hakkında film, kaset, tape, belge biriktirir mi? Kardeşlerinin kusurlarını araştırmak için belge biriktiriyorlar."
"Öyle şeyler anlatıyorlar ki inanmak istemiyorum. İspat edemem de."