HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan: 'Bedava ev vereceğiz' diyenlerin sözlerine inanmadılar Cumhurbaşkanımızı yeniden seçtiler
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Bursa'da Hizmet-İş Sendikası'nın olağan genel kurulunda yaptığı konuşmada, 'Bedava ev vereceğiz' diyenlerin sözlerine inanmadıklarını ve Cumhurbaşkanını yeniden seçtiklerini belirtti.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan : " Mahmut Arslan : "'Bedava ev vereceğiz' diyenlerin sözlerine inanmadılar Cumhurbaşkanımızı yeniden seçtiler"
BURSA - HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan Bursa'da Hizmet-İş Sendikası'nın olağan genel kurulunda konuştu. Arslan, "'Bedava ev vereceğiz' diyenlerin sözlerine inanmadılar. 'Siz borçlanacaksınız' diyenlerin sözlerine inanıp Cumhurbaşkanımızı yeniden cumhurbaşkanı seçtiler. Niçin? Mazlumların, mağdurların, haksızlığa uğramışların o hakkını vermek adına bunlar oluyor" dedi.
Hizmet-İş Sendikası Bursa 2 Nolu Şube Başkanlığının Merinos Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi Muradiye Salonu'ndaki 1. olağan genel kuruluna katılan Arslan, burada yaptığı konuşmada, belediyelerde ve kamu kurumlarında taşeron düzenini yıkmak için 2010 yılından beri büyük bir mücadele verdiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendilerine hak verdiğini ve bu sistemi çöp attığını ifade eden Arslan, "Cumhurbaşkanımıza o kadar büyük baskılar oldu ki baskıyı kim yaptı biliyor musunuz belediye başkanları yaptı. 'Sakın taşerondan vazgeçmeyelim. Yoksa bizim belediyeler batar'. Niye? Belediye hizmeti, kamu hizmeti. Kamu hizmetini yapan işçiler hiçbir hakları olmayacak ama kamu hizmeti yapacaklar. Hak gündeme gelince de taşeron firmadan hak talep edeceğiz. Bu muvazaalı sistemi yıkmamız gerekiyordu." dedi.
Bu milletin cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde kendilerine hizmet edenlerin arkasında durduğunu dile getiren Arslan, " 'Bedava ev vereceğiz' diyenlerin sözlerine inanmadılar. 'Siz borçlanacaksınız' diyenlerin sözlerine inanıp Cumhurbaşkanımızı yeniden cumhurbaşkanı seçtiler. Niçin? Mazlumların, mağdurların, haksızlığa uğramışların o hakkını vermek adına bunlar oluyor. Ben buradan bütün belediye başkanlarımıza çağrı yapıyorum. Lütfen Cumhurbaşkanımız iyi anlayın. Cumhurbaşkanımızın nasıl zorlandığını, nasıl meydanlardan hangi zorluklardan bugünlere geldiğini unutmadık. Cumhurbaşkanımıza oy verenler tuzu kurular falan değil. İstanbul sermayesi falan değil. Cumhurbaşkanımızı yeniden seçenler işte bu mazlumlar. İşçiler, memurlar, emekliler toplumun dar gelirli her konuda sıkıntı içinde yaşayan insanların helal oylarıyla Cumhurbaşkanımız yeniden seçildi. Bunu kimse unutmasın. Onun için bugün belediyelerde yaşadığımız sorunların çözüm yöntemi bu değil." diye konuştu.
Arslan, Bursa Büyükşehir Belediyesinin iştiraki BİNTED ile ek protokol imzaladıklarını hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Ama İstanbul'da 23 tane AK Partili belediyelerde hala bir ek protokolü çözemedik. İl başkanı devreye girdi. Bakanlarla görüştük. Murat Kurum İstanbul milletvekili olarak devreye girdi ama hala belediye başkanlarımız başka bir yerde. Bütün bunlar maalesef Cumhurbaşkanımızın mücadelesine zarar veren adımlar. Önümüzde yerel seçimler var. Hep beraber sanki birileri yerel seçimde AK Parti'nin kaybetmesi için çaba sarf ediyor. Bakın buradan uyarıyorum. İnsanlara bu şekilde davranarak şehrin en küçük sokağına kadar ulaşan bu insanları yok sayarak, bunları bir maliyet unsuru görerek seçim kazanamazsınız. Toplum vicdanında bunun karşılığı yoktur. Biz bunları yaşadık. Bu ülkede bunu yaşadık. Onun için buna bir çözüm bulmamız gerekiyor. Bunların çözümü nedir? Karşılıklı oturup birbirimizi anlamaktan geçiyor. Belediye ve şirket işçilerini sadece bir maliyet olarak görürseniz kaybederiz. Bunlar bu şehre hizmet eden insanlar."
Yüksek Hakem Kurulunun, kurula gelen uyuşmazlıkların çözümünde Kamu Çerçeve Protokolünün esas alınacağına dair prensip kararı aldığını hatırlatan Arslan, şunları kaydetti:
"Bu kararın alınmasında son derece mutlu olduk. Bunun belediyelerde masada imzalanmayan sözleşmeler Yüksek Hakem Kuruluna giderse orada nasıl bir rakamla karşılaşacağını ilan etti Yüksek Hakem Kurulu ama ne yazık ki aradan üç ay geçmeden yine Yüksek Hakem Kurulu'ndaki bazı emeğe, emekçinin tavırlarına karşı bir kısım çevrelerin yürüttüğü yeni bir tablo var. Ben o hakem üyelerini uyarıyorum. Lütfen buradan geri adım atılmasın. Yüksek Hakem Kurulu başkanının samimiyetine gerçekten inanıyorum ve bunu geri götürmeden tekrar prensip kararını devam ettirebiliriz. Bir tehlike var. Hem Kamu Çerçeve Protokolünün belediyelerde uygulanmaması hem Yüksek Hakem Kurulundaki prensip kararlarının değiştirilmesi, aynı zamanda 6772 sayılı kanunla verilmesi gereken 52 günlük ilave tediyenin verilmemesi. Bunu toplu sözleşme masalarında müzakere etmemize rağmen kanun değişikliğine ihtiyaç duyulması önümüzdeki engellerden bir tanesidir"