Halkevleri İsrail'in Gazze'deki saldırısını protesto etti
Halkevleri, İsrail'in Gazze'deki hastanelere saldırısını İsrail Büyükelçiliği önünde protesto etti. Üyeler, İsrail ile askeri, siyasi ve ekonomik işbirliğinin son bulmasını talep etti.
Halkevleri, İsrail'in Gazze'deki hastanelere saldırısını İsrail Büyükelçiliği önünde protesto etti. Halkevleri üyesi Buse Üçer, "Bir grup aşırı sağcı, şeriat yanlısı teröristin gerçekleştirdiği gayrı meşru bir terör eylemi gibi gösterilen Aksa Tufanı, Filistin halkının örgütlü tüm güçlerinin ortak iradesidir. Katliama hayır demenin; dini, dili, ırkı olamaz. Savaş suçu işleyen İsrail'e dünya göz yumuyor. ABD ve Avrupa devletleri, elini direnen Filistin'in üzerinden çek. Halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkını tanı" açıklamasını yaptı.
Halkevleri, İsrail'in Gazze'deki hastanelere saldırısını İsrail Büyükelçiliği önünde protesto etti. Halkevleri üyeleri "Katil İsrail Filistin'den Defol", "İsrail ile Askeri, Siyasi ve Ekonomik İşbirliği Son Bulsun" pankartları taşıdı. Halkevleri üyesi Buse Üçer, şu açıklamayı yaptı:
"Filistin direnişinin Türkiye halkının da direnişi olduğunu haykırmak için buradayız. Filistin halkının direnişi; Mahir'lerin, Deniz'lerin direnişidir. Filistin halkının direnişi; masum çocukların, hayatı yeniden kurmak isteyen kadınların, Leyla Halid'lerin direnişidir. Filistin halkının direnişi; emperyalizme, siyonizme ve işbirlikçilere karşı bağımsızlığın direnişidir. Orta Doğu'yu kan gölüne çeviren bu canavarlığa dur demek için buradayız. Öldürülen, adeta soykırıma uğrayan Filistin halkının sesi olmak için buradayız. Savaşa karşı, halkların barış içinde yaşadığı bağımsızlığını kazandığı bir dünya için buradayız.
AKP iktidarına soruyoruz: Neden hala İsrail ile ekonomik, kültürel, diplomatik ilişkiler sürdürülüyor. Filistin halkının yanında olduğunu söyleyen AKP iktidarı, hala neden askeri anlaşmalarını sonlandırmıyor. Filistin halkı; aç, susuz, ölüme terk edilirken bombalar altındayken, İsrail ile ekonomik ilişki hala nasıl sürdürülüyor?
Bir algı yaratılıyor. İsrailliler öldürülüyor, Filistin halkı ölüyor. İsrail'in yaptığı soykırım yok sayılırken, Filistin halkının direnişi canavarlaştırılıyor. Bizler bunu kabul etmiyoruz. Nehirden denize, özgür Filistin sözümüzden bir adım geri gitmiyoruz.
Bu ülkenin bağımsızlıktan, eşitlikten yana olan insanları olarak Filistin için bütün halkımızı nöbete çağırıyoruz. 75 senedir süren bu zulme birlikte dur diyelim. Filistin halkına yapılan insanlık dışı muamele yıllardır sürüyor. Yıllardır süren bu işkenceye dur demek için, direnen Filistin halkının direnişi meşrudur.
Bir grup aşırı sağcı, şeriat yanlısı teröristin gerçekleştirdiği gayrı meşru bir terör eylemi gibi gösterilen Aksa Tufanı, Filistin halkının örgütlü tüm güçlerinin ortak iradesidir. Katliama hayır demenin; dini, dili, ırkı olamaz. Savaş suçu işleyen İsrail'e dünya göz yumuyor. ABD ve Avrupa devletleri, elini direnen Filistin'in üzerinden çek. Halkların kendi kaderlerini tayin etme hakkını tanı."
Eyleme katılanların kısa konuşmalarının ardından Üçer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün burada yakmış olduğumuz bu umut ateşi, Türkiye'nin dört bir yanında büyük bir ateş haline gelmelidir. ve Filistin halkına umudu, direnişi; Türkiye'den doğru örgütlemek, bizlerin görevidir. Bu görevi geçmişte de olduğu gibi yapmayı sürdüreceğiz. Filistin direnişi, Türkiye halkının direnişidir.
Bugün burada tüm halkımızı bir yaşam nöbetine çağırdık. Bu yaşam nöbetini bulunduğumuz tüm mahallelerde, bulunduğumuz bütün iş yerlerinde sürdürmeye davet ediyoruz. Umudu, direnişi örgütlemeliyiz ki Filistin halkına, Filistin direnişine umut olsun. Bu direnişin sürmesi için, insanlık suçunun ortadan kalkması için, tarihsel birliğimize sarılarak; hep birlikte Filistin halkının yanında olduğumuzu gösterelim."