HDP Grup Başkanvekili Oluç, gündemi değerlendirdi Açıklaması
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, TÜİK'in açıkladığı büyüme oranlarına ilişkin, "Bu büyüme, istihdam oluşturan bir büyüme değildir.
HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, TÜİK'in açıkladığı büyüme oranlarına ilişkin, "Bu büyüme, istihdam oluşturan bir büyüme değildir. Büyüyen, bir avuç ihracatçı ve kamu garantileriyle çalışan şirketlerdir. Bu son derece vahim bir durumdur." dedi.
Oluç, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
TÜİK'in açıkladığı büyüme rakamlarına değinen Oluç, TÜİK verilerine bakarak, başarı öyküsünden bahsedilemeyeceğini ileri sürdü.
Açıklanan rakamların üretimsiz bir büyümeyi gösterdiğini savunan Oluç, "Bu büyüme, istihdam oluşturan büyüme değildir. Büyüyen, bir avuç ihracatçı ve kamu garantileriyle çalışan şirketlerdir. Bu son derece vahim bir durumdur. Emekçileri, işçileri, yoksulları, dar gelirlileri, orta sınıfı etkileyen bir büyümeden söz etmek mümkün değildir. Emeğin sömürüsünü artıran bir büyümedir. Sadece yoksullaştıran değil, aynı zamanda adaletsiz bir büyümedir. Türk lirasını değersizleştirme sonucu artan ihracatla elde edilen bir büyümedir. Ücretli çalışanları, orta sınıfı, dar gelirli vatandaşları kapsayan bir büyümeden söz etmek mümkün değildir." ifadesini kullandı.
Hükümetin yeni ekonomi rotasının bu sonuçları doğurduğunu, bu rotanın temelini ise değersiz Türk lirası politikasının oluşturduğunu öne süren Oluç, "Ucuz Türk lirası ile ihracatı artırıp, üretim ve istihdam sağlayacağını iddia eden bir ekonomi yönetimiyle karşı karşıya kaldık. Türk lirasının itibarı neredeyse sıfırlanacak, değersiz bir pul haline gelecek, emek gücünü ve üretilen malları düşük değerle yabancılara satacaklar. Böylece üretimi ve istihdamı artıracaklar. Bunun gerçekçi bir politika olmadığını bütün toplum kısa zamanda görecek. Bu anlayış, daha fazla sömürü anlamına geliyor." diye konuştu.
"Ucuz cennet, yabancılar için olacak"
Türk lirasına değer kaybettirerek Çin'e benzer bir kalkınma hikayesinin hayal edildiğini ifade eden Oluç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ancak Çin'in kalkınmasında yüksek teknolojik ürünlerin payı yüzde 31 civarındadır. Türkiye'nin ihracatında yüksek teknoloji ürünlerinin payı ise 3,5'ten yüzde 2,7'ye indi. Siz böyle bir ihracatla 'Çin'e benzeyelim' diyemezsiniz. İlk 10 ayda ithalat ve ihracat rakamlarına baktığımızda ithalatın, 34 milyar dolar ihracatın önünde olduğunu görüyoruz. İhracat, ithalatın ancak yüzde 84'ünü karşılamaktadır. Bu politika devam ederse mutlak ve yaygın fakirleşmeyle karşı karşıya kalacağız. Emek, üretilen mallar ve şirketler ucuzlayacak. Türkiye'de ucuz bir cennet oluşturulacak ancak bu ucuz cennet Türkiye'de yaşayanlar için değil, yabancılar için olacak. İnsanları ucuz emekle çalıştıranlar kazanacak. 'Ekonominin kitabını yazdık' diyenler, enflasyonu resmi rakamlarla yüzde 20'ye çıkartmıştır. Gayri resmi rakamlar yüzde 50'nin üzerindedir. İşsizliği yüzde 12'ye, dış borcu 450 milyar dolara çıkartmıştır. 'Ekonominin kitabını yazdık' diyenler; aslında yoksulluğu, talanı kitabına uydurmuşlardır. Ekonominin kitabını yazmamışlardır."
Hakkı Saruhan Oluç, Türk lirasının değersizleşmesiyle haksız kazanç elde edenlerin açığa çıkarılması gerektiğini vurguladı.
"Ortada ekonomik kurtuluş savaşı yok"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Devlet Denetleme Kuruluna (DDK) dövizdeki artışın nedenlerinin araştırılması için talimat verdiğini hatırlatan Oluç, Meclis'in de bu konuda inisiyatif alması gerektiğini kaydetti.
Oluç, "DDK, dövizlerdeki artışın nedenlerini araştırmaya başladığında ilk gitmesi gereken yer cumhurbaşkanlığı sarayıdır. Çünkü Cumhurbaşkanı ne zaman konuşsa döviz kuru yükseliyor. Eğer 'dış güçler' deniliyorsa DDK dış güçleri nereden bulacak? O zaman MİT'e direktif verilmesi gerekiyor." görüşünü paylaştı.
MGK'nın ekonomiye ilişkin açıklamasına da değinen Oluç, "MGK'ya bel bağlayan, ondan medet uman bir iktidarla karşı karşıya kaldık. MGK da aklını başına toplasın. Ortada ekonomik kurtuluş savaşı yok. Ortada Erdoğan'ın kendi rejimini ve iktidarını kurtarmak için açtığı bir savaş var. Ekonomiyi değil, iktidarı kurtarma savaşı var. Erdoğan, kendi gölgesiyle savaşıyor. Bunlar, MGK'nın işi değil. Hiç oralarda bu konuları tartışmayın. Askeri vesayet günlerine ülkeyi yeniden geri götürmeye kalkışmayın." sözlerini sarf etti.