HDP Sözcüsü Günay, gündemi değerlendirdi
HDP Sözcüsü Ebru Günay, bütçe görüşmeleri öncesi partisinin sahadaki iş ve AŞ buluşmalarıyla ve kadın yoksulluğu kampanyalarıyla emekçileri, kadınları, gençleri, işsizleri, EYT'lileri dinlediklerini, onların sesi olduklarını ve taleplerini Mecliste dile getirdiklerini belirtti.
HDP Sözcüsü Ebru Günay, bütçe görüşmeleri öncesi partisinin sahadaki iş ve AŞ buluşmalarıyla ve kadın yoksulluğu kampanyalarıyla emekçileri, kadınları, gençleri, işsizleri, EYT'lileri dinlediklerini, onların sesi olduklarını ve taleplerini Mecliste dile getirdiklerini belirtti.
Günay, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Adalet Bakanlığından, başta Aysel Tuğluk olmak üzere hasta tutukluların bir an önce tahliye edilmesi talebinde bulundu.
Meclisin çok yoğun bütçe tartışması içerisinde olduğunu belirten Günay, "Bütçe görüşmeleri öncesi hem sahada iş ve AŞ buluşmalarımızla hem de kadın yoksulluğu kampanyalarımızla emekçileri, kadınları, gençleri, işsizleri, EYT'lileri dinledik ve onların sesi olduk. Onların taleplerini Mecliste de dile getirdik. Bütçe görüşmeleri devam ederken halkımız tekrar sokaklardaydı. Halkımız yoksullaşmasına, ekonomik krize karşı tepkisini ifade etmeye devam etti." diye konuştu.
"Geçinemiyoruz, barınamıyoruz." diyenlerle sokaklarda omuz omuza mücadele ettiklerini, etmeye de devam edeceklerini dile getiren Günay, "Çünkü savaşa, yandaşa bütçeyi değil halka olan bütçeyi destekliyoruz." dedi.
Günay, "Kobani kumpas davası"nda mahkeme başkanı ve mahkeme üyesinin değişmesinin iktidarın yargıya müdahale ettiğinin göstergesi olduğunu savundu. HDP'ye yönelik kapatma davasına ilişkin hukukçuların ön savunmayı hazırladığını ve Anayasa Mahkemesine sunduğunu aktaran Günay, şöyle devam etti:
"Sadece ön savunmanın kendisi bile aslında hukuk fakültelerinde ders kitabı olarak kullanılabilecek nitelikte çünkü biz o iddianamenin hangi partilerin karanlık koridorlarında hazırlandığını biliyoruz. Bu yargı saldırıları uzun süredir iktidarın ve ortağının siyaseten alt edemediği muhalefeti ekarte etme aracına dönüştü. Kapatma davası bunun en somut örneğiydi. Ama bizler buna karşı çok güçlü bir hazırlıkla tıpkı Kobani davasında olduğu gibi Anayasa Mahkemesinin kapatma davasını da boşa çıkartacağız."
